Yaşar Kemal ile ekoloji, doğa ve çevre yolculuğu
Mahir KANAAT
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Planlama Ajansı (İZPA) ve Yaşar Kemal Vakfı tarafından geçen yıl düzenlenen “Yaşar Kemal ile Binbir Çiçekli Bahçede: Yaşar Kemal’in Anlatı Dünyasında Doğa, Çevre ve Ekolojik Gerçeklik” adlı sempozyumunun kitabı yayımlandı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda sunulan 35 bildiriden oluşan kitap aracılığıyla, tüm Türkiye usta yazar Yaşar Kemal’in anlatı dünyasına “doğa” ve “insan” kavramları üzerinden yeniden bakma fırsatı bulacak.
Kitabın editörlüğünü sempozyum koordinatörü, yazar ve eleştirmen Feridun Andaç üstlendi. Kitap, Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi’nden (APİKAM) veya dijital olarak İzmir Planlama Ajansı’nın (İZPA) internet sitesi izmirplanlama.org adresinden temin edilebiliyor.
Kitabın Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’ndeki tanıtım toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bu kitap, büyük ustanın doğa kültürüne ışık tutan en kapsamlı eserlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Bu kitapta yalnızca sözcükler yok. Bu sayfalar, dünyanın kültürlerini, renklerini ve seslerini kucaklayan bir ebru. Bu eser onun tabiriyle ‘Binbir Çiçekli Bahçe’. Biz bu çiçekli bahçeyi son nefesimize kadar koruyacağız. Onun çiçekleri asla solmayacak. O bahçeyi kurutmaya kimsenin gücü yetmeyecek” dedi.
Toplantıda Yaşar Kemal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Semiha Baban GökçeliTürkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ve sempozyum koordinatörü Feridun Andaç da birer konuşma yaptı.
'DOĞA' VE 'İNSAN'
386 sayfalık kitapta yazarlar, sempozyumda olduğu gibi Yaşar Kemal’in anlatı dünyasındaki “doğa” ve “insan” öğelerine odaklanıyor. Her yazar yaşamı tehdit eden ekolojik sorunları Yaşar Kemal’in edebiyatı aracılığıyla farklı perspektifler ve disiplinler üzerinden ele alıyor. Kitabın yazın dünyasına katkı sunmasının yanı sıra akademik araştırmalara da kaynaklık etmesi bekleniyor.
ELBİRLİĞİYLE BU ÇILGINLIĞA DUR DİYELİM
Sempozyum, büyük usta Yaşar Kemal’in şu sözlerinden ilham almıştı: “Doğanın yozlaşmasının sonu insanoğlunun yozlaşmasıdır. Yozlaşmış, zıvanadan çıkmış, çürümüş insanlığın ne yapıp ne yapmayacağını şimdiden kestirebilir miyiz? Çılgınlığının üstünden gelip, doğayı yeniden yaratıp, insanlık kendi yaratıcılığına yeniden dönebilir mi? Sonumuza şimdiden ağlamaya mı başlayalım? Yoksa başımızı iki elimizin arasına alıp doğayı kurtarmak için elbirliği ederek bu çılgınlığa dur mu diyelim?”