AKP’nin dış politikadaki açılımlarını değerlendiren Prof. Uzgel, “Yalnızlık Saray’ı sıkıştırdı, yeni hamlelere ihtiyaçları var” dedi. Dr. Esen ise, “Pragmatik manevralarla Ortadoğu’da kalmak istiyorlar” diye konuştu

Yeni açılımların sebebi başarısızlık

ZİLAN AKAY

Dış politikada yalnız kalan iktidar, peş peşe yaşanan başarısızlıkların ardından yeni açılımlara ihtiyaç duyuyor. İktidar, Trump sonrası Joe Biden ile ABD’nin değişen Ortadoğu politikasına uyumlu hamle arayışlarını sürdürüyor. Yıllardır ilişkilerin gergin seyrettiği, gerek ikili gerekse bölgesel ittifaklar düzleminde karşı karşıya gelinen Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ardından Şam yönetimiyle de temaslar kuruluyor. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ile Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı Ali Memlük’ün Bağdat’ta yapacağı görüşme bu adımı destekler nitelikte.

Konuya ilişkin BirGün’e değerlendirmelerde bulunan dış politika uzmanları ise Suriye’de ilişkilerin düzelmesi için daha uzun ve kapsamlı bir sürece ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin dış politikadaki yalnızlığının çok süredir devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. İlhan Uzgel, “Yalnızlığı Türkiye’yi çok sıkıştırdı. Bu yüzden Türkiye bir süredir yeni bir açılım yapmaya çalışıyor. Ama açılımına doğrudan acele cevap yok. Türkiye’nin arasını bozduğu ülkelerden, Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri dahil bu açılıma çok hızlı karşılık vermediler, ağırdan alıyorlar. Her biri farklı koşullarla geliyor” dedi.

ANKARA’DAN NELER ALACAĞINA BAKARLAR

Çok kısa süre içerisinde ilişkilerin düzelmeyeceğinin altını çizen Prof. Uzgel, şunları söyledi: “Önümüzdeki süreçte bu hat üzerinden müzakereler devam eder. Bunun için dediğim gibi uzun bir süreye ihtiyaç var. Çünkü Suudi Arabistan’ın, Mısır’ın ve BAE’nin Türkiye’ye ihtiyacı yok. Dolayısıyla bu süreçte ülkeler, ilişkilerin düzelmesi için Türkiye’den ne alabileceklerine bakarlar.”

İktidarın iktisadi açıdan sıkışmış durumda olduğunu ve Biden yönetiminin dış politikasına uyumlu hareket ettiğini ileten Uzgel, “Katar’dan gelen finansal kaynak yetmiyor muhtemelen bunu da çeşitlendirmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla bölge ülkeleriyle ilişkilerini düzeltmek istiyor. AKP yönetimi Biden yönetiminin yeni Ortadoğu politikasına uyum sağlamaya çalışıyor. Biden yönetiminin biraz daha az sorunlu Ortadoğu vizyonu var. Türkiye de bu duruma adapte olmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

YUMUŞAMAYA TANIK OLUYORUZ

yeni-acilimlarin-sebebi-basarisizlik-918293-1.
İlhan Uzgel

Şam ile ilişkileri düzeltmenin diğer ülkelere nazaran daha zorlu olacağını belirten Uzgel, şöyle konuştu: “Suriye’nin dinamikleri çok farklı. Sonuçta Türkiye, Suriye’de doğrudan asker tutuyor ve Şam yönetimi bunu istemiyor. Dolayısıyla Suriye ile ilişkileri diğer açılımlara benzemiyor. Çünkü Türkiye’nin Suriye politikalarından kaynaklanan çok derin sorunlar var. Türkiye’nin İdlib’de asker bulundurması, cihatçılara verdiği desteği devam ettirmesi ve Esad yönetimini tanımaması bu sorunlara örnek olabilir. Dolayısıyla Suriye ile derin, kalıcı ve yapısal hale gelmiş sorunlar var. Suriye ile ilişkileri düzeltmek için daha uzun süreli ve kapsamlı bir sürece ihtiyaç söz konusu.’’

Biden yönetimi sonrası dış politikada değişikliğe gidildiğine değinen Siyaset Bilimci Akademisyen Berk Esen ise, “Aslında Türkiye çok uzun süredir dış politikada yalnız kaldı. Bunu belli oranda Rusya’ya yanaşarak ve tabii Katar’dan destek alarak aşmaya çalışıyordu. Uluslararası konjonktürde özellikle Trump’tan sonra Biden’ın seçimi kazanmasıyla dış politikada yumuşama hamlelerine tanık oluyoruz” dedi.

yeni-acilimlarin-sebebi-basarisizlik-918292-1.
Berk Esen

İktidarın iç politikadaki başarısızlığı nedeniyle dış politikasında yeni hamlelere ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Esen, şunları iletti: “Ülkenin içine düştüğü kötü iktisadi durum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oluşturduğu sorunlar ve ağır pandemi koşulları nedeniyle dış politika sürdürülemez hale geldi. Bunun üstüne Suriyelilerin, üstüne Afganların gelmesi ile ortaya çıkan göç krizi de var. Dış politikada yalnız kalma ilk defa ortaya çıkan bir durum değil fakat artık sürdüremiyorlar. Dolayısıyla pragmatik adım atıldığına tanık oluyoruz. Rusya’yı gücendirmeden Amerika’ya bazı konularda taviz vererek ilişkilerini sürdürüyorlar. Göç konusunda AB ile kirli pazarlıklar yapıp para sağlayarak dış yardım sağlamaya çalışıyor ve AB ülkelerinin eleştirilerin önünü kesmeye çalışıyorlar. Amaç aslında pragmatik hamleler yaparak Orta Doğu’da kalmayı sağlamak.”

TARAFLAR ANLAŞMANIN YOLLARINI ARAYACAKLAR

Suriye ile temasların yaklaşık iki senedir gayri resmi olarak sürdürüldüğünü düşünen Esen, sözlerini şöyle noktaladı: “İki ülke arasında pozisyon farkları o kadar fazla ki kısa vadede çok büyük bir değişim öngörmüyorum. Tabii bunu kestirmek çok zor çünkü otoriter bir ülkedeyiz ve bilgi akışı kolayca sağlanmıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke içerisinde öyle bir Esad karşıtı hava sağladı ki buradan ciddi bir dönüşüm yapmak uzun zaman alacaktır. İki ülke de herhalde belli ve basit noktalarda anlaşmanın yolunu arayacak. Birbirlerinin aleyhine hareket etmeyi biraz engellemeye çalışacak. Belki iktidar, İdlib’de Türkiye’nin kontrol ettiği bölgeye ve o bölgedeki radikal İslamcı gruplara yaptığı baskıyı azaltacak. Çünkü baskı artırdıkça göç hareketi devam edecek. Türkiye önümüzdeki süreçte daha reel politik bir çizgiye gelecektir. Ama iki ülke arasında kısa vadede çok büyük bir adım ve anlaşma beklemiyorum.”