İBB’nin depremzedeler için düzenlediği yardım kampanyası aralıksız sürüyor. Gönüllülerin gösterdiği büyük çabaya dikkat çeken İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat “Bizi acıdan kurtaracak şey emek” diyor.

Yenikapı’da binler seferber
Yenikapı’daki Kadir Topbaş Gösteri Merkezi’nde yardım merkezi kuran İBB, gönüllülerin desteğiyle çalışıyor / BirGün

Umut Can FIRTINA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), depremzedeler için yardım kampanyası seferberliği sürüyor. İstanbul Yenikapı’daki Kadir Topbaş Gösteri Merkezi ve Kartal Lojistik Merkezi başta olmak üzere 39 ilçede yardım merkezi kuran İBB, özellikle gönüllülerin desteğiyle depremzedelerin yardımları için ilk günden itibaren çalışmalarını yürütüyor. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Yenikapı’daki yardım merkezinde çalışmalarına dair bilgi verdi. Polat, acıların emekle üstesinden gelineceği vurguluyor.

İBB’nin afet durumlarını yöneten birimin AKOM olduğunu belirten Polat, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yetkilileri AKOM’da toplayarak iki temel görev belirlediğini aktardı. Polat şöyle devam etti: “Birincisi, sahaya ilişkin yapılacak bütün arama kurtarma ve lojistik destekler için görevler. İkincisi de Yenikapı’daki merkezin sosyal yardımlaşma odaklı olarak derhal tesis edilmesi. Depremin olduğu günün sabahı çalışmalarımıza başladık. Aynı anda Kartal’da da ikinci bölgeyi açtık. Gün içerisinde İstanbul içindeki kütüphaneler, kreşler, İSADEM merkezleri gibi birimleri yardım toplama noktalarına çevirdik.”

YAKLAŞIK 25 BİN GÖNÜLLÜ

Yenikapı’daki yardım merkezini gönüllülerin ve sivillerin ruhuyla ve varlığıyla domine ettiğinin altını çizen Polat, “Türkiye’nin en büyük kurumu, toplumun vicdanı. 1999 depreminde, ardından yaşanan olayların tamamında toplum vicdan, dayanışma ve ortak değerler konusunda anında refleks göstermiştir” diye konuştu.

“Bu kadar acı ve ortak değerin olduğu bir anda yapılan en önemli şey Yenikapı’yı insanlara açmak oldu” diyen Polat, “Şu an itibarıyla 25 bine yaklaşan gönüllü katılımı var. Buna kurumlar ve diğer destekler dahil değil. Çalışmak için gece 03.00’te ayakta bekleyenler vardı. Bir konuyu personelle çözebilirsiniz. Ama bunu halkla beraber, onun sahipleneceği, direkt içinde rol alacağı şekilde çözerseniz, o enerjiyi en az 100’e katlarsınız. Buraya gelen insanlar çok zorlandığımız anlarda işgücüyle kurtardılar, yanlarında bir şeyler getirdiler” ifadelerini kullandı.

Polat şöyle devam etti: “Neye ihtiyaç olduğunu uzaktan soranlar oluyor. Burada çalışanlar neyin olduğu neyin olmadığı, neyin nasıl yapılacağı konusunda en az benim kadar bilgili. Bunun anlamı, aynı anda hayatla konuşan binlerce kanal açmak demek. İnsanlar kimin neye ihtiyacı olduğunu kendi hayatlarına yaymış oldu. Gençler her zaman olduğu gibi burada da sorumluluk aldılar, saatlerce uyumadan çalıştılar. Kendi kurdukları sistemi deneyip sonuç aldığında o süreci yönetebilecek şekilde çalıştılar. Bildiğimiz her şeyin değiştiği, olması gerektiği gibi olduğu bir durum. Dayanışmanın başka bir boyutu oldu. Güvenlik kaygılarının had safhada olduğu yerde günlerdir bir tane sorunlu olay olmadı.”

yenikapi-da-binler-seferber-1128099-1.

"ACIDAN ÇIKIŞ EMEKTE"

“Yaşadığımız her şey zannettiğimizden çok daha geniş bir zamanda değişim yaratıyor” ifadelerini kullanan Polat, “1999’da öğrendiklerimizi şu an burada yaşıyoruz. Bu insanlar burada yas tuttular aslında. Sizi acıdan, yastan kurtaracak olan şey emektir. Ya medyayı izleyip psikolojik depresyona sürükleyecek temaların işlendiği, çöküntüye yol açacak bir ruh hali, ya da sürecin emekle parçası olacağın roller. Burada binlerce kişi günlerce aktif özne olmaya başladı. Burada koli kapattılar, ertesi gün bir çocuğun battaniyesi oldu, ve bunu da biliyorlardı. Buradakiler ya bana ya başkasına ‘Bundan sonra ne yapacağız?’ dediler, vicdanını rahatlatıp gitmediler. Uykusuz kaldı, üşüdü, belki işini kaçırdı. Ama günlük konforunun dışına çıkarak yaptı. Bu zaten değişimin kendisidir. Öyle bir toplum ki, sorumluluk anında öne çıkıyor, sadece rolünün ona teslim edilmesini bekliyor. Bunu her defasında gösterdi” diye konuştu.