Karga ile tilki hikâyesini bilmeyenimiz neredeyse yoktur. La Fontaine’nin bu fablı, Orhan Veli’nin nefis çevirisi ile taa çocukluktan

Karga ile tilki hikâyesini bilmeyenimiz neredeyse yoktur. La Fontaine’nin bu fablı, Orhan Veli’nin nefis çevirisi ile taa çocukluktan hafızamızda yer edinmiştir. Bu çocuk edebiyatının güzel örneğinde tilkinin gerçekliği ile karganın gerçekliği örtüşmez. Farklı gerçeklikler içindedirler.
Tilki; hedefine ulaşmak için var olan gerçekliği eğer, büker, allar, pullar ve karşısındakine öyle sunar. Çıkarı uğruna gerçekliği değiştirip, göz boyamak tilkinin işidir. Bu konuda bir hayli de beceriklidir hani..
Karganın gerçeği ise bambaşkadır. Kedisini olduğundan farklı görmek bilinç altında zaten hazır bulunmaktadır. Karga aldatılmaya yatkındır. Şüphesiz hayvanlar dünyasında karga hiç de böyle değildir. Ancak masal bu ya kargaya böylesi bir rol biçilmiştir bir kere.. Zaten anlatıda hayvanlar üzerinden insanlara gönderme yapmak niyetiyle yazılmış olma özelliğini taşımaktadır.
Peki bu 320 yıllık anlatı tarih mi oldu? Yoksa günümüz için de geçerliliği söz konusu mudur?
Yaşadıklarımıza bir göz atarsak günümüze öylesine cuk oturuyor ki… Neoliberal yıkım politikalarını halka yutturmak için bin bir tilkilik peşindeki siyasiler, iktisatçılar, sosyologlar, akademisyenler, yazarlar, çizerler, din adamları ve daha kimler kimler…
Örneğin “ticari sır” terimi, tilkinin halka yutturduklarından sadece biridir. Ve sık sık kullanılır.Hafta başında memura verilmesi gereken enflasyon zammına yönelik, bir puanlık zammın maliyeye maliyetinin 780 milyon TL. olduğunu söyleyerek zammı küçük tutma üzerine zemin hazırlamaya çalışan Bakan Şimşek’i hepimiz dinledik. Bakan bu maliyeti beyan ederken diğer yandan Turkcell ile Maliye arasındaki roaming ( dolaşım) uzlaşması üzerine sorulan soruya ise;” vergi mahremiyeti açısından hiçbir şirket hakkında yorum yapamam” diyerek Maliye’ye maliyetini açıklamaktan kaçınıyor. Faizleriyle birlikte 400 milyon TL’yi bulan bedelin ne kadarından vazgeçildi de uzlaşıldı? Bu sorunun yanıtı ticari sır yada mahremiyete girdiği için açıklanmıyor. Emekçiyi 4/c ve benzeri uygulamalarla işsiz bırakırken, işi olana üç kuruşluk zammı bile çok görürken, uzlaşma yok, sendika yok. Amma sermayeye gelince uzlaşma var. Miktarı açıklanmayan vergi afları, sermaye aktarımları var.
Benzeri bir ticari sır yutturmacası da doğalgaz anlaşmaları için geçerlidir. Bizler yani halk doğalgazın alım fiyatının ticari sır nedeniyle bilemiyoruz. Bu bilgiden yoksun bırakılan halka dayat dayatabildiğin kadar doğalgaz zammını . Neye göre zam yapıyorsun, açıkla?
Yanıt; ticari sır.
İşte tilkinin gerçekliği..
Eğer birileri çıkarda tilkinin bu gerçekliğini açıklarsa. Bunu da basın yoluyla yaparsa hemen mahkeme yolu görünür.TCY-madde 285; “gizliliğin ihlali”. Gelsin hapis cezaları, gelsin tazminat cezaları…
İşte tilkinin gerçekliği..
Yeni Anayasa için hayır demek demokrasi adına suçmuş. Liboşlar, gericiler, muhafazakarlar döktürüyorlar.. AKP!nin demokratlığı üzerine methiyeler düzülüyor. Tilkinin liboş kargaları örneğin alevi açılımı için de AKP’ye övgüler düzmekteydi. Alın size bir açılım örneği;
Bursa’nın İnegöl ilçe belediyesi ihtiyaç üzerine yeni bir mezarlık yeri tespit ediyor. Buraya kadar her şey normal. Fakat seçilen yere gelince. İnegöl’e 9 km. uzaklıktaki Şehitler Köyü arazisi. Şehitler Köyü, Bursa sınırları içerisinde tek alevi köyü. Koskoca İnegöl’de hiç yer kalmamış gibi AKP’li Belediye Başkanı Sünni mezarlığını yörenin tek alevi köyü arazisine konduruveriyor. İşte size Alevi açılımı gerçeği. İşte Tilkinin gerçekliği..
On beş günde koskoca Anayasa değişikliği paketi hazırlayan bu Meclis,  örgüt üyesi diye zindanlarda çürümeye terk edilen çocukları için bir yasal düzenlemeye gidemiyor(!)
Hastanelerde bebekler ölüyor. Çocuk yoğun bakım ünitelerinde yatak sayısı ortalama, 2000- 2500 olması gerekirken tüm Türkiye’de sadece 200 yatak olması gerçeği karşısında Sağlık Bakanı Danıştay’ı suçlayabiliyor. Sanki bu ülkede yeri gelince hukuku by-pass eden onlar değilmiş gibi. İşte tilkinin gerçekliği..
Bu günlerde futbola meraklılar dışında meraksızların bile adını öğrendiği bir zımbırtı var; Vuvuzela. Bir kısım kişinin tarifine göre G. Afrika’ya özgü yerel zurna.
Afrika’da yerel zurnalar öterken Türkiye’de de Tilki suç işlemeye devam ediyor. Suçlarını ört bas etmek için bin bir cambazlık, madrabazlık yapıyor. Giderek azalan AKP tabanından başka hiçbir karga artık bunları yutmuyor. Yutmuyor yutmasına ama ne gam, Başta TRT olmak üzere teslim olmuş yazılı ve görsel medya; siyasetin, iktisadın, sermaye- cemaat orijinli gazete köşelerinin yerel zurnalarını her gün karşımıza çıkartarak bize dinletmeye ant içmişler.
Bir vatandaş Vuvuzelaları şöyle tarif etmiş; “sanki tüm stad yelleniyormuş gibi ses gelmesine vesile olan çalgı müsveddesi.”
Bir yandan dünya kupası maçlarındaki vuvuzela vaveylası bir yandan televizyonlardaki yerli zurnaların vaveylası, sanki tüm Türkiye..