Yeşil BirGün'ün ekoloji gündeminde geçen hafta yer alan haberlerden kısa bir derleme...

Yeşil BirGün'ün ekoloji gündeminde geçen hafta

Yeşil BirGün'ün ekoloji gündeminde geçen hafta yer alan haberlerden kısa bir derleme:

>> 7 Temmuz Pazartesi


“Abe siz hayırdır, orman kesmeler falan?”
Kuzey Ormanları Savunması'nın 5-6 Temmuz tarihinde İğneada'da gerçekleştirdiği kamp, Kaymakamlığın 'gerekçesiz' olarak izin vermemesine rağmen coşkulu ve oldukça hareketli geçti. Taş ocağı, maden ocağı, HES, termik santral, nükleer santral, çimento fabrikaları, nehirlere akan zehirli atıklar, yok edilen ormanlar, kuruyan yaşam kaynakları ve bütün bu tehlikelere karşı direnen İğneada Subasar Ormanları… Kuzey Ormanları’nın en batısındaki eşsiz longozları korumak, bölgedeki yaşam savunucularını bir araya getirmek için düzenlenen 5-6 Temmuz Kuzey Ormanları Savunması İğneada Kampı iktidar odaklarının engelleme girişimlerine rağmen tüm renkleriyle cumartesi günü başladı. Sabah saatlerinde otobüslerle İstanbul’dan İğneada’ya hareket eden yaşam savunucuları, bir yandan yol boyunca uzanan günebakan tarlaları ve doğanın eşsiz güzelliklerine, diğer yandan rant hırsının doğada bıraktığı tahribata şahitlik ederek öğleden sonra Demirköy’e vardı.

>> 8 Temmuz Salı


Meralar kentsel dönüşüme açılıyor
AKP tarafından meraların kentsel dönüşüme açılması için TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunulan önerge, komisyonda tartışmalar sonucunda kabul edildi. Önerge ile eklenen yeni düzenlemenin TBMM Genel Kurulunda kabulü halinde meralar kentsel dönüşüme açılabilecek. TBMM Genel Kuruluna önümüzdeki günlerde sunulması beklenen tasarıya yapılan eklemeyle mera arazilerinin kentsel dönüşüm faaliyetleri için kullanılmasının önü açıldı. AKP Şanlıurfa Milletvekili Abdülkerim Gök’ün 4342 sayılı Mera Kanununun 14’üncü maddesinde değişiklik yapan önergesine göre, ilgili illerde “alternatif alan bulunamaması şartıyla” meralar Bakanlar Kurulu tarafından kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı olarak ilan edilebilecek. Önerge ile eklenen yeni düzenlemenin TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edilmesi halinde 4342 sayılı Mera Kanunun 14’ünce maddesine yeni bir bent eklenerek meralar kentsel dönüşüm projelerine açılmış olacak.

>> 9 Temmuz Çarşamba


 Kuzuyu kurda emanet etmişler
Gediz Deltasının bir bölümünün özelleştirileceği iddialarına yanıt veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı özelleştirmeyi kabul etti, ‘Alanın olumsuz etkilenmesine sebep olacak faaliyetlere Bakanlığımız müsaade etmeyecek, elolojik denge bozulmayacak’ dedi. CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in TBMM’ye sunduğu yazılı soru önergesine yanıt veren Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Gediz Deltasının bir bölümünün özelleştirileceğini kabul ederken, özelleştirmenin merkezinde flamingoların üreme bölgesinin olacağını da açıkladı. Tekel A.Ş.’ye ait 5 bin hektarlık bölgedeki tesislerin kullanım hakkının özelleştirileceğini doğrulayan Bakan, özelleştirmenin ekolojik dengede bozulmaya yol açmayacağını iddia etti. Bakan Eroğlu, alanın olumsuz etkilenmesine sebep olabilecek her türlü faaliyetin Bakanlık tarafından engelleneceğini söyledi.


>> 10 Temmuz Perşembe



Zeytinlikler nükleer santrala feda ediliyor
Elektrik Piyasası Kanunu ile “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” önceki gün Tarım Komisyonu'nda görüşüldü. Komisyon'da söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İlker Sert yasa değişikliğinin yapılmasının ardındaki nedeni açıkladı: Mersin Akkuyu'ya Nükleer yapmak için zeytinlikler ortadan kaldırılmalı. Ortalama zeytinlik büyüklüğü 10 dönüm olan ve  Türkiye'de hiçbir bilimsel veriye dayanmayan “25 dönüm” kuralının getirilmek istenmesinin asıl nedeni önceki gün yapılan TBMM Gıda Komisyonu toplantısında ortaya çıktı. Zeytin ve zeytinyağı üretici birliklerinin temsilcileri, milletvekilleri ve ilgili Bakanlıklardan yetkililerinin katıldığı toplantıda söz alan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İlker Sert yasa tasarısını savunarak, mevcut yasa nedeniyle Akkuyu Nükleer Santrali için gerekli izinlerini alamadıklarını söyledi.

>> 11 Temmuz Cuma



 "Bafa'nın bezelye çorbasına döndü"
Yasalarla koruma altına alınmış sulak alanlardan biri olan Bafa Gölü'nde yaşanan kirlilik alg palaması nedeniyle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından olağan bulundu. Doç Dr. Kesici ise göle sanayi atıklarının atıldığını ve alg patlamasının normal olmadığının altını çizdi. Aydın ve Muğla arasında bulunan Bafa Gölü'nde yaşanan kirlilik yüzünden balık ölümleri yaşanmaya başladı. Gölün temizlenmesi için 10 yıldır mücadele eden Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) ise gölün klirliliğini tepeden çekilen fotoğraflarla belgeledikten sonra Aydın Valiliği'ne bağlı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne sunup alanda inceleme yapılmasını talep etti. Müdürlük'ten gelen yanıtta ise “Benzer sulak alanlarda yaşayan organizmaların türüne göre yine bu organizmaların ihtiyacı olan optimum çevresel kouşuların oluşması sebebiyle ani artışların görülmesi bilim insanları tarafından olağan bulunmaktadır. Kirlilik göldeki alg patlaması sebebiyle yaşanıyor. Her yıl Mayıs -Haziran ayları arasında göl bulanık ve kıvamlı bezelye çorbasına benzer görünüme dönüşmektedir. ” yanıtı yer aldı.

>> 12 Temmuz Cumartesi


Akkuyu’nun maliyeti kafa karıştırıyor
Mersin’in Gülnar ilçesinde kurulmak istenen nükleer reaktörün aynısı Finlandiya’da iki katı fiyata mâl oluyor. Buna rağmen, Rus devlet şirketi Rosatom’a nükleer santral siparişi veren firma elektrik maliyetinin Türkiye’den iki kat ucuz olacağını iddia ediyor.  Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santral için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreci devam ediyor. Daha önce reddedilen ÇED raporu, Rus devlet şirketi Rosatom’un Türkiye’deki uzantısı Akkuyu NGS A.Ş. aracılığıyla tekrar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunuldu. İnceleme Değerlendirme Komisyonu raporu görüşmek için 24 Temmuz’da Ankara’da toplanacak.

ÇED süreci devam ediyor ancak nükleer santralın maliyetiyle ilgili tartışmalar da Finlandiya’dan gelen haberlerle yeniden hareketlendi. Rosatom, Akkuyu’da yapacağı VVER-1200 tipi nükleer reaktörünün aynısını Finlandiya’da da yapmayı planlıyor. Reaktörlerin tipi aynı ama maliyeti farklı. Türkiye’de dört tane yapılması düşünülen ve her biri 5 milyar dolara mâl olacağı söylenen 1200 megavat (MW) gücündeki bir reaktör için Finlandiya’da konuşulan rakam 10 milyar doları buluyor. Bu fiyat farkı, “Türkiye’de bu iş neden daha ucuz” sorusunu da gündeme getiriyor. Üstelik, Finlandiya’da reaktör siparişini veren Fennovoima şirketini içinde bulunduran Voimaosakeyhtiö Kooperatifi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Pekka Ottavainen, üretilecek elektriğin maliyetinin kilovatsaat başına 9,53 dolar senti geçmeyeceğini söylüyor. Türkiye’de ise daha ucuza inşa edileceği ifade edilen Akkuyu NGS’nin üreteceği elektriğe devlet tarafından verilen alım garantisi 12,35 dolar sent; 3 sent daha yüksek.