Türkiye, İklim Zirvesi’ne gitmeye hazırlanıyor. AKP iktidarı, “32 yıllık yol haritası hazırladık” derken muhalefet ise “İktidar, İklim Zirvesi’ni bir çevre meselesi değil, dış ilişkiler ve ticaret anlaşması olarak görüyor” diyor.

Yeşil fon haritası

Yaren ÇOLAK

İskoçya’nın Glaskow kentinde 31 Ekim-12 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler Dünya İklim Zirvesi’nde Türkiye de yer alacak. 26’ncı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) 197 ülke temsilcileri bir araya gelerek iklim krizini ve ülkelerinin bununla nasıl mücadele edeceğini tartışacak.

COP26, Paris İklim Anlaşması'nın imzalandığı 2015'ten bu yana kaydedilen gelişmenin değerlendirileceği ilk zirve olacak. Paris'te, Aralık 2015'te yapılan 21’inci BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21) onaylanan İklim Anlaşması, 2016’da New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde 175 ülke temsilcisi tarafından imzalanmıştı. İmzacılardan olan Türkiye ise aradan geçen 5 yılda anlaşmayı TBMM’de onaylamadı ve resmi olarak tanımadı. TBMM Dışişleri Komisyonunda Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi oy birliğiyle kabul edildikten sonra 7 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanarak COP26’ya yalnızca sayılı günler kala yürürlüğe girdi.

Ancak muhalefet partilerinin TBMM Çevre Komisyonu üyeleri ise zirve öncesi 32 yıllık yol haritası taslağı hazırladıklarını duyuran iktidara tepkili. Vekiller, iklim krizinin tartışılacağı, küresel ısıtmanın gündem olacağı zirve öncesi hazırlanan tasarıda TBMM Çevre Komisyonu’nun görüş ve önerilerinin alınmadığına dikkat çekiyor.

TİCARET ANLAŞMASI

Paris İklim Anlaşması’nın TBMM Çevre Komisyonu yerine önce Dışişleri Komisyonu’na getirildiğinin altını çizen HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, “Paris iklim Anlaşması TBMM’nin Dışişleri Komisyonu’na geldi. Muhalefet vekillerinin çağrısı üzerine TBMM Çevre Komisyonu’na getirip görüşebildik. Çünkü meseleyi çevre değil bir dış ilişkiler, ticaret anlaşması olarak görüyorlar” dedi.

İktidarın bu anlaşmayla BM’den alacağı fonlara dikkat çeken HDP’li Çepni, “Bu güne kadar da fonlardan besleniyorlardı. Şimdi daha fazlasını almak istiyorlar. Şimdi uluslararası emperyalist yeşil sermaye, yeni yeşil düzen adı altında. Emperyalist iş bölümü gerçekleşiyor. Kapitalist kâr düzeni ortadan kaldırılmadan bu sorun çözülemez öncelikle iklim adaleti gerekir” diye konuştu.

SOMUT ADIMLAR ATILSIN

Çevre Komisyonu’nun CHP’li Üyesi İzmir Milletvekili Murat Bakan da “Dünyanın en büyük bankaları iklim krizi konusunda kendi finansman kriterlerini açıklıyor ve kömür piyasalarında iş yapan kuruluşlara fon ve hizmet sağlamaktan vazgeçtiklerini bildiriyor. Sadece yatırım ve finans sektörleri değil, sigorta dünyası da kömürden çekilmeye başladıklarını duyuruyor. Dünyada iklim krizinin önemi ve kömürün bitişi yadsınamaz bir gerçek haline geldi. Dünya bu yönde ilerlerken biz kömürde ısrar ediyor, yeni kömürlü termik santrallar planlıyoruz. Kömürde gelecek olmadığı anlaşılmalı, ülkemizin yenilenebilir enerji zenginliğine odaklanmalıyız” dedi.

İklim kriziyle mücadelenin anlaşma imzalamaktan ibret olmadığını gerekli somut adımların atılması gerektiğini vurgulayan Bakan, “Her platformda Paris İklim Anlaşması’nın onaylanması için elimizden geleni yaptık. Sonunda onayladık. Ancak bu büyük adım, tek başına bir anlam ifade etmiyor. Evet, iklim kriziyle mücadelede atılmış çok önemli bir adım ülkemiz açısından, ancak yeterli değil. Güçlü iklim politikalarına ve somut adımlara ihtiyacımız var” diye konuştu.