Yeşil Sol Parti, TBMM'deki ilk grup toplantısını gerçekleştirdi. Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, 11 bin 402 lira olarak açıklanan asgari ücrete ilişkin yaptığı açıklamada "Ülkede yoksulluk sınırı 33 bin lira. İktidara sesleniyoruz, bununla siz geçinin bakalım nasıl geçineceksiniz?" ifadelerini kullandı. Uçar, ayrıca Tatvan Kaymakamlığı'nın hiçbir gerekçe göstermeksizin Kürtçe tiyatro oyununun yasaklandığını söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi
Yeşil Sol Parti'nin ilk grup toplantısında iktidara "asgari ücret' tepkisi

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, partisinin ilk grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

11 bin 402 lira olarak belirlenen asgari ücret hakkında konuşan Uçar, "Yoksulluk can yakmaya ve can almaya devam ediyor. Asgari ücret bugün 11 bin 402 lira oldu. Asgari ücretin bu şekilde belirlendiği ülkede yoksulluk sınırı 33 bin lira. İktidara sesleniyoruz, bununla siz geçinin bakalım nasıl geçineceksiniz?" ifadelerini kullandı.

Uçar ayrıca Tatvan Belediye Başkanı korumaları tarafından darp edilen gazeteci Sinan Aygül'e geçmiş olsun mesajı ileterek sürecin takipçisi olacaklarını kaydetti. 

Uçar'ın grup toplantısında söylediklerinin satırbaşları şu şekilde: 

"Geçtiğimiz hafta bir algı operasyonu ile Patnos Belediye Eş Başkanlarımız tutuklandı. Bize Sayıştay raporlarını gösteren iktidar partisine kendi belediyelerinize bakın diyoruz. Belediyelerimize atanan kayyumlar ile halkın iradesine nasıl el konulduğunu hep birlikte deneyimledik. Buna karşı duruşumuzu da dün olduğu gibi bugün de sürdürüyoruz. Biz iktidarın yerel yönetimlerden ne anladığını çok iyi biliyoruz."

"Seçim sonuçları her ne olursa olsun Kürt sorununun çözümsüzlüğü ile yaşadığımız tüm toplumsal sorunların bağını kuramayan hiçbir iktidar siyasi hayatına devam edemez. Bu gerçeği görmek zorundasınız." 

"TATVAN'DA KAYMAKAMLIK KÜRTÇE TİYATRO OYUNUNU YASAKLADI"

"Mafyatik işler dışında ek iş olarak belediyecilik yapılan Tatvan'da başka bir şey daha yaşadık aslında. Kaymakam eliyle Van'ın tiyatro ekibi ŞanoWan ekibinin Kürtçe oyunu hiçbir gerekçe gösterilmeden yasaklandı. Biz biliyoruz ki bu iktidar kadına düşman, doğya düşman, bu iktidarın kendisi esasen tüm topluma ve toplumsal değerlere düşman. En çok da Kürt'e ve Kürtlere düşman. Bunu da çok uzun süredir halkımızla birlikte deneyimliyoruz."

"Şiddeti meşrulaştırmaya çalışan iktidarın hedeflerinden biri de LGBTİQ+'lar. Nefret söylemi ile suç işleyen bu ihniyetin kendisini reddediyoruz. Sistematik hale getirilen şiddete karşı mücadelemiz de dayanışmamız da devam edecek."

"Mültecilere nefretin, düşmanlığın yarattığı yıkıcı sonuçlarını bu ülkede mülteci olarak yaşamak zorunda burakılan bizlker farkındayız ve yaşıyoruz. Bu dünya her ne sebeple olursa olsun, doğduğu topraklardan ayrılmak zorunda kalan insanlar için vatandır. Bunu savunmaya devam edeceğiz. Bu göç dalgalarının en büyük sebebi olan savaşa karşı söylemlerimiz ve mücadelemiz bakidir."  

"MÜCADELEMİZDEN GERİ DURMAYACAĞIZ"

"Hafta sonu İzmir’deydik. İzmir’de çalışan sevgili arkadaşımız Deniz Poyraz iki yıl önce katledilmişti. İzmir’de ikinci yılında Deniz Poyraz’ı andık, sözümüzü yineledik. Deniz Poyraz’ın hem failleri hem de bu katliamın arkasındaki siyasi organizasyonun üstü örtülmeye çalışılıyor. Bunun farkındayız. Biz bu failleri ve azmettiricileri 90’lı yıllardan beri hangi saiklerle hareket ettiği ve bu ülkeye hiçbir şey kazandırmadıkları gibi birçok değeri yok etmeye çalıştıklarını biliyoruz. O gün nasıl mücadele ettiysek bugün de mücadele etmeye devam edeceğiz. Deniz’e tekrar sözümüzü verelim, geri durmayacağız mücadelemizden."

"OĞLU HÜSEYİN AYDEMİR’İN FAİLLERİNİN BULUNMASI MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ" 

"Her cumartesi, Cumartesi Anneleri’nin, Cumartesi İnsanları’nın yürütmüş olduğu bir adalet mücadelesi var. Kaybettikleri yakınlarının faillerinin bulunması, akıbetlerinin öğrenilmesi konusunda yürüttükleri mücadele, elbette ki bizim mücadelemiz. Anayasa Mahkemesi’nin Galatasaray Meydanı’nın kullanımına dönük vermiş olduğu bu kararı tanımayan bu iktidar ve kolluk güçleri utanmadan her hafta adalet nöbeti tutan Cumartesi İnsanları’nı, annelerimizi gözaltına almaya devam ediyor. Bu haklı mücadelenin kazanacağını ifade etmek isterim. Cumartesi Anneleri’nden Asiye annemizi geçen hafta kaybettik. Kendisine rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Asiye annemiz yaşamını yitirmiş olabilir ama kimse zannetmesin ki oğlu Hüseyin Aydemir’in faillerinin bulunması mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz."

"FATURAYI HALKLARA ÖDETMEYE İZİN VERMEYECEĞİZ"

"Daha dün nas diyenler faizde sorun yok diyenler, Nebati ve damadın diz boyu akılsızlıklarını akıl işi diye bu topluma yutturmaya çalışıyordu iktidar. Ancak şimdi aynı iktidarın Maliye Bakanı, bu durumu akıl dışı olarak tarif ediyor. Bu iktidarın bütün politikaları aslında akıl dışı. Biz de bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Sizi iyi tanıyoruz, iktidarı her birimiz iyi tanıyoruz. Tırnak içinde ifade ediyorum, akılcı politikalarla yapmak istedikleri şey kendi rant politikalarının bu ülkede yaratmış olduğu yıkımın faturasını halkları, emekçilere, bizlere çıkartmak. Dün nasıl mücadele ettiysek bugün de buna geçit vermeyeceğimizi, bu faturayı halklara ödetmeye izin vermeyeceğimizi ifade etmek isterim."

"Biliyoruz ki önümüzdeki süreç her birimiz açısından çetin olacak. Toplumsal muhalefeti toparlamayı, onu yeniden inşa etmeyi, ülkenin en ücra köşesindeki bütün itirazları da kendi itirazlarımız olarak görüp sahiplenmek adına sözümüz var. Bu sözler doğrultusunda Türkiye’de en güçlü demokratik mücadele hep birlikte başaracağız. Çünkü faşizme karşı tek adres biziz. Çünkü sağa, ırkçılığa, nefrete karşı bir arada yaşamı savunan biziz. Bizim bu özelliğimiz elbette ki bugün yaşadığımız saldırıların da temel sebebi olarak önümüzde duruyor."

"ERDOĞAN’A VE ERDOĞANCIKLARA GEÇİT VERMEYECEĞİZ"

"Karşımızda olan iktidar için şunları söylemek mümkün; ruhu hırs ile zehirlenen, dünyayı dar bir nefret çemberinden görenler, ülkeyi kaz adımlarıyla adım adım kan ve sefalete sürükleyenlere geçit vermeyeceğiz. Dün yapılanları, yapılmamış gibi gösteren, gerçekleri tersyüz eden, devletin her kademesinde türeyen Erdoğan’a ve Erdoğancıklara geçit vermeyeceğiz. Bu hayatı özgür, güzel, yaşanabilir kılacak bir güce, motivasyona ve mücadeleye sahibiz. Başarmak zorundayız ve başaracağız.”