Pop’un dev ismi Sezen Aksu, izleyicinin pek de hakim olmadığı Kara Orkestra’nın elinden tutup sahneye attı

Yılın müzik olayı

BARIŞ AKPOLAT - barisakpolat@gmail.com

Önceki akşam hasret olduğumuz bir müzikal birlikteliğe şahit olduk. Sezen Aksu ile Korhan Futacı ve Kara Orkestra aynı sahne üzerindeydi.

Bizim müzik sektörü kendisinden olmayanı sevmez. Bir müzikal formül tutarsa o formül 10 yıl sürekli her yeni sanatçı veya gruba uygulanmaya çalışılır ve sündürülür, sömürülür. Bu coğrafyadaki muhteşem!? müzik ortamında anaakımda at koştururken üstünde güzel görülebilecek bir gömleği giyersin. Ama gömleğin özelliği senin için özel dikilmiş olması değildir. O gömlek, standart ölçülere sahiptir; içine girdin girdin... O kalıbın şeklini alabilirsen yürür gidersin.

Bu ülkede Dandadadan, Fairuz Derin Bulut, 123, Gaye Su Akyol, Ceylan Ertem, Jehan Barbur, Birsen Tezer'in veya Korhan Futacı ve Kara Orkestra'nın anaakımı sevip takip eden kimselerce dinlenmesini geçtim tanınmasına imkân yoktur. Radyo çalmaz, TV göstermez. Dinlemek çaba ister, anlamaksa zaman... Ellerinden tutan da yine kendileri ve bulundukları küçük zümredir. Müzik yapmak en önemli kavgalarıdır. Anaakıma yaranmak gibi bir dertleri yoktur.

'Star'lar yeni isimlerin elinden genelde tutmaz. Sezen Aksu'nun Korhan Futacı ve Kara Orkestra'yı arkasına alıp dev bir konser vermesi kadar efsane bir müzikal birliktelik ben uzun zamandır görmedim. Zorlu Performans Sanatları Merkezi'ndeki bu konserde Kara Orkestra varını yoğunu ortaya koydu. Şarkıları ne derece iyi çaldıklarını gösterdiler. Özellikle 'Bir Çocuk Sevdim' gibi bir klasik, ellerinde devleşti. Özellikle Onno Tunç'tan yadigâr bu gibi besteler sahibini eminim gururlandırmıştır. Konseri bitiren 'Kavaklar' da aynı etkiyi yarattı. Nükhet Duru’dan alışkın olduğumuz ‘Ben Gene Sana Vurgunum’ coverlarnda, muhteşemlerdi.

Kara Orkestra şarkıları Sezen Aksu şarkılarını da muhteşem çaldı. Davul ve perküsyonlar uyumluydu, Korhan Futacı, saksofonu ne kadar iyi kullandığını büyük bir kitleye gösterdi. Bas gitarda Gökhan Şahinkaya o kadar sağlam bir temel attı ki müziğe... Gecenin gizli kahramanıydı kanımca. Gitarda Barlas Tan Özemek kimi zaman 'western filmleri'ni andıran sound'uyla ve özellikle de geri vokalleriyle gayet başarılıydı. Konserdeki tek sıkıntı, Sezen Aksu ile orkestranın birlikte az prova yapmasıydı sanırım. Sezen Aksu’nun o an içinden geldiği gibi, cümlelerini notalardan dökerek söylemesi ve grubun şarkıları matematik olarak ‘öğrenmiş’ olması karmaşa yarattı. Orada da grubun caz temelli gelişmiş emprovize yeteneği devreye girdi. Herhangi yeni bir grup rahatlıkla dökülebilirdi. Ama onlar herhangi bir grup da değil hani...

Grup inanılmaz bir fırsat yakalamış durumda. Hem anaakım dinleyicisine kendi şarkılarını tanıtma hem de dev bir isimle aynı sahneye çıkarak tecrübe edinme fırsatı... Mevzunun PR değeriyse sınır tanımıyor. Burada Sezen Aksu'ya, alternatif müziğe verdiği destek adına ben de teşekkür ederim. Kara Orkestra şarkılarına repertuvarda yer verdirmeyebilirdi. Ama tam tersine orkestranın kendi şarkılarında onlara geri vokal bile yaptı. Birlikte verdikleri bir 5 konser ardından her şeyin daha da güzel duyulacağına eminim.

KULİS DEDİKODULARI

Konserin en ilginç yerlerinden biri Sezen Aksu'nun benim kahkahalarıma dayanamayıp "Şşşt, kırmızılı, sakallı ne güzel gülüyorsun sen" demesi oldu. Konserden sonra bu lafların ve 2011'de türlü çakallıklarla kopardığım Sezen Aksu röportajının verdiği güvenle kulis kapılarına dayandım. Kalabalık kulis, Sezen Aksu'nun kahkahalarıyla doluydu. Herkes için bir rüya gerçekleşmişti. Sezen Aksu, projenin yaratıcısı Rıza Okçu'ya "Bir sonraki konser nerede" diye gülerek soru soruyordu. Herkes bu projenin devamını görmek istiyor. Bu tarihi kenara not alalım. Korhan Futacı ve Kara Orkestra'nın da, bu ikili projenin de adını daha çok duyarız. Duymalıyız da...