Glasgow’da Türkiye’nin de içinde bulunduğu 100’den fazla ülke orman kaybını önleme taahhüdü verdi. Ancak ülkeyi sermayeye peşkeş çeken ve yangınlara karşı önlem almayan AKP iktidarı, son 17 yılda Edirne büyüklüğünde ormanlık alanın yok olmasına yol açtı.

Yok ettikleri ormanı koruma sözü verdiler

Fotoğraflar: Mersin/Akkuyu - Çanakkale/Kazdağları

Gökay BAŞCAN

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nın 26’ncı Zirvesi’nde (COP26) 100'ün üzerinde lider 2030'a kadar orman kaybını durdurmayı taahhüt etti. Bu ülkeler arasında Türkiye de var. Glasgow’da ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme sözü veren AKP iktidarı, son 17 yılında 494 bin 365 hektarlık ormanlık alanı, ormancılık dışı faaliyete açtı; 143 bin 829 hektarlık alan yandı. Toplamda, Edirne'nin yüzölçümünden daha büyük, yani 638 bin 194 hektarlık ormanlık alan AKP döneminde yok oldu.


31 ekimde başlayan ve 12 kasımda sona erecek COP26 Glasgow’da sürüyor. Dünya ormanlarının yüzde 85’inden fazlasını temsil eden 100’den fazla dünya lideri, 2030 yılına kadar ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme taahhüdünde bulundu. Toplamda 19 milyar dolarlık bir bütçe harekete geçirilecek.

İngiltere başbakanlık ofisinden liderler adına yapılan açıklamaya göre, Glasgow Liderlerinin Orman ve Arazi Kullanımı Bildirgesi, toplam 13 milyon mil kareden fazla ormanı kapsayacak. İngiliz lider Boris Johnson, bunu benzeri görülmemiş bir anlaşma olarak nitelendirerek, “İnsanlığın doğanın fatihi olarak uzun tarihini sona erdirme ve bunun yerine onun koruyucusu olma şansımız olacak” dedi.

Kâr amacı gütmeyen Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne (WRI) göre ormanlar karbondioksit (CO2) emisyonlarının kabaca yüzde 30’unu emiyor. Ormansızlaşma, bu doğal karbon yutağını aşındırır ve ormanlarda depolanan karbon, ağaçlar öldüğünde salındığı için emisyonların artmasına neden olur. 2019-20 yılları arasında tropik orman kaybı, 570 milyon arabanın yıllık emisyonlarına eşdeğer 2,6 milyar metrik ton CO2 yaydı.

WRI’ın ormansızlaşma izleme girişimi Global Forest Watch’a göre, dünya 2020’de 258 bin kilometrekare orman kaybetti. Bu alan Birleşik Krallık’ın topraklarında daha büyük.

yok-ettikleri-ormani-koruma-sozu-verdiler-939362-1.
Sinop/İnceburun - Ordu/Fatsa


AKP’NİN ORMAN BİLANÇOSU

Glasgow’da ormanlara ilişkin taahhütlerde bulunan AKP’nin sicili baya kabarık. Ülkenin dört bir tarafındaki ormanları, maden ve enerji şirketlerine peşkeş çeken AKP iktidarı büyük bir ekolojik tahribat yarattı. AKP, son 17 yılda toplamda 494 bin 365 hektarlık ormanlık alanı, ormancılık dışı faaliyete açtı; 143 bin 829 hektarlık ormanlık alan yandı. AKP’nin şirketlere peşkeş çektiği ve koruyamadığı toplam ormanlık alan 638 bin 194 hektar. Bu sayı Edirne ilinin toplam yüzölçümünden daha büyük.

YANGINLAR HER YIL ARTTI

Cumhuriyet tarihi boyunca ise 748 bin hektar yani 800 Beyoğlu büyüklüğünden fazla ormanlık alan ormancılık dışı faaliyetlere açıldı. Bunun yaklaşık 500 bin hektarına 2004 yılı sonrası izin verildi. Ülkenin orman varlığını ve doğal güzelliklerini sermayeye peşkeş çeken AKP iktidarı, son dönemlerde faaliyetlerini artırdı. AKP iktidarı, sadece 2020 yılında 47 bin hektarlık ormanlık alanı ormancılık dışı faaliyetlere açtı. Alınmayan önlemler ve iktidarın kriz yönetememe sorunu son 2 yılda yangınlarda 32 bin 303 hektarlık alanın kül olmasına neden oldu.

SOYER DE GİDİYOR

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılmaktan son anda vazgeçtiği Glasgow Zirvesi'n İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de katılacak.

yok-ettikleri-ormani-koruma-sozu-verdiler-939363-1.

***

Yaşanabilir bir dünya için: Ekososyalizm

SOL Parti Glasgow Zirvesi’ne ilişkin açıklama yaptı. “Göstermelik toplantılar iklim krizini çözemez” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İklim krizi, onu yaratan emperyalist kapitalist sistemin aşılmasıyla çözülebilir. Yaşanabilir bir dünya için, vahşice sömürerek eşitsizlikleri derinleştirenlere karşı, anti-emperyalist ve anti-kapitalist mücadele, krizden en çok zarar gören emekçilerin, kadınların, gençlerin ve dünyanın yoksul toplumlarının enternasyonalist dayanışmasına dayanan ekososyalizmi çağırmaktadır.”