Yoksul halkın kanını emdiler

Nisa KÜÇÜK

Derinleşen ekonomik kriz yurttaşın sağlığını da bozuyor. Ankara’da işçi mahallerinde çalışan aile hekimleri, yoksulluk nedeniyle yeterli beslenemeyen, sağlıklı ortamlarda yaşayamayan yurttaşların sağlık sorunlarının alarm verdiğini söylüyor.

Başkentin en yoksul semtlerinden olan Altındağ’da aile sağlık merkezinde çalışan bir hekim, yıllar içinde yetişkinlerde kansızlığın arttığını gözlemlediğini söyledi. 11 yıldır aynı mahallede çalıştığını belirten hekim, şöyle dedi: “Geçtiğimiz yıllarda demir eksikliğinden kaynaklı kansızlık çoğunlukla kadınlarda gördüğümüz bir durumdu. Çocuk doğruma, emzirme gibi faktörler demir eksikliğini oluşturabiliyordu ancak şu an cinsiyet ayırt etmeksizin herkeste kansızlık artmış durumda. Bu korkutucu ve üzücü bir durum…”

ARTIK ET TÜKETMEK LÜKS

Yetersiz beslenmenin kan değerlerine doğrudan yansıdığını dile getiren hekim, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çalıştığım aile sağlık merkezi yoksul bir mahallede. İşçilerin, göçmenlerin çoğunlukta yaşadığı bir semt olduğu için yoksulluk burada daha derin. Bu da gelen hastaların bağışıklık sistemlerine, kan değerlerine yansıyor. Çünkü sağlık bir bütündür, maddi refah olmadan yemek de hijyen de sağlık da olmaz. Eski yıllarda da B-12 iğnesi yapardım ama bu dönemde durum farklı. Dört yılda mahallede B-12 iğnesi yapmadığım kimse kalmadı diyebilirim. Vitaminlerin düşük çıkmasında beslenmenin ciddi etkisi var. B-12 yeşilliklerle ve etle vücudumuza aldığımız bir vitamin türü. Burada yaşayan aileler asgari ücretle geçinmeye çalışıyor. Hayat bu kadar pahalıyken et, yeşillik tüketmek artık çok lüks sayılıyor."

DOYMAK İÇİN BOL EKMEK

Keçiören’deki bir aile sağlık merkezinde çalışan hekim E.G. de beslenmeden kaynaklı hastalıkların, eksikliklerin arttığını gözlemlediğini dile getirdi. Beş yıldır aynı merkezde hizmet verdiğini kaydeden E.G., şunları ifade etti: "İnsanlar ihtiyaçları olan enerjiyi kaliteli proteinlerden karşılayamadıkları için karbonhidratlara yöneliyor. Bu da dengeli ve sağlıklı beslenmeyi olumsuz etkiliyor.”

Yaptıkları kan tahlillerinde hastaların yağ oranlarının sağlıksız bir şekilde arttığını gözlemlediklerini belirten E.G., sözlerini şöyle sonlandırdı: “Makarnaya ve ekmeğe dayalı beslenme kan değerlerine de yansıyor, kolesterol artıyor. İnsanlar et, süt, sebze, meyve tüketemez oldular. Fiyatlar ortada, nasıl tüketsinler? Kan değerleri düşük hastalarıma 'Et, süt tüketin' derken kötü oluyorum. Çalıştığım mahallede ailelerin nüfusu fazla, işsizlik yoğun. Çoğunlukla evlere tek maaş giriyor. İnsanlar bu pahalılıkta geçirebilmek için alternatif yollara yöneliyorlar, öğün azaltıyorlar. Marketteki pazardaki fiyat artışı beslenmeyi beslenme de sağlığı etkiliyor. Böyle giderse uzun vadede sağlıksız nesiller yetişecek. Yaptığımız vitamin iğneleri, verdiğimiz takviye edici haplar çözüm değil. İnsanları tedavi etmek çok önemli ancak insanların hastalanması, sağlığını kaybetmemesi için önlem almak çok daha önemli. Örneğin insanlar sağlıklı beslenebilse kan değerleri bu kadar düşük çıkmayacak. Burada odaklanılması gereken kısım bu."