Çocukların açlık yüzünden ölümleri resmi raporlara bile yansırken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ‘çocuk yoksulluğu’ kavramını sorunlu buldu. CHP, konuyla ilgili araştırma önergesi hazırladı.

Yoksulluğa değil kavrama takıldı
Fotoğraf: BirGün / Uğur Şahin

Hüseyin ŞİMŞEK

Eskişehir’de altı yaşında bir çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle ölümü ve çocukların beslenememe yüzünden “bodur” kalmasına yönelik resmi raporlar, dikkatlerin bir kez daha bu yaş grubuna çevrilmesine neden oldu. Yoksulluğun önlenemez boyutta artmasına karşın bir numaralı sorumlu kurum olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kavramlara takıldı.


CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, bütçe görüşmeleri sırasında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a çocuk yoksulluğuna ilişkin sorular yöneltti. Gündemde çok önemli yoksulluk konuları olmasına rağmen, Bakan Yanık yazılı olarak gönderdiği yanıtında, “Çocuk yoksullu­ğu kavramının sorunlu bir kavram olması, yoksulluğun hanede paylaşılan bir durum olması nedeniyle Bakanlığımızca çocuk yoksullu­ğu kavramı kabul edilmemekte ve kullanılmamaktadır” dedi.

Yanık’ın yanıtına tepki gösteren Karaca, CHP Grubu adına TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi sundu. Çocuk yoksulluğunun ve çocuk işçiliğinin önlenemez boyutta arttığı bildirilen araştırma önergesinde, şu tespitlere yer verildi:

• Türkiye’de çocuk yoksulluğunun önüne geçilmesi ve alınacak önlemlerin tespiti,

• TÜİK tarafından tutulan başta “Çocuk İşgücü Araştırması” olmak üzere çocuk ve çocuk yoksulluğu konularında tutulan istatistiklerin bilimsel ve güvenilir bir düzeyde genişletilmesi,

• Çocuk yoksulluğunun takibi amacıyla eğitim ve sağlık sistemlerinde uygulanacak yöntemler ile takip etme sisteminin geliştirilmesi,

• Çocuk yoksulluğunun, çocukların haklarına olan etkisini en aza indirmek amacı ile tespit yöntemleri sonrası ilgili çocuğa ulaşma ve yoksulluğun etkilerini en aza indirecek uygulamaların geliştirilmesi,

• Yoksul çocukların da ulaşabileceği başta eğitim ve sağlık konularında sosyal devlet ilkeleri gereği olarak gerekli gelişmelerin sağlanması,

• Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin maddiyata bağlı olmaması için uygulamaların yürürlüğe konulması,

• Çocuk yoksulluğu ile mücadelede yapılacak mevzuat değişikliklerinin belirlenmesi,

• İlgili kurum ve kuruluşlarının kapasitelerinin artırılması ve eylem planlarının TBMM’de kurulacak Araştırma Komisyonu ile birlikte belirlenmesi için komisyon kurulması şarttır.

PROBLEMLER BELİRLENMELİ

Karaca ayrıca şu verileri açıkladı:

• Türkiye’de yoksul hanede büyüyen neredeyse her 2 çocuktan 1’i yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındadır.

• Toplam çocuk nüfusu içinde yoksulluk riski koşullarında yaşayan çocukların oranı ise yüzde 43,4’tür.

• Yoksulluk koşullarında yaşayan çocuklar; sağlık güvencesizliği, yetersiz beslenme ve öğün atlama, fiziksel ve zihinsel gelişim bozukluğu riski altındadır.

• Çocuklarda kronikleşebilen yetersiz beslenme durumu; anemi, bodurluk, obezite, öğrenme güçlüğü vd. birçok hastalığa yol açabilmektedir.

Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’na da değinen Karaca çocuklar arasında görülen bazı hastalıkları şöyle sıraladı:

• Obezite oranı yüzde 8,3;

• Bodurluk oran yüzde 4,6;

• Çok zayıf olanların oranı yüzde 15,6;

• Öğün atlamak zorunda kalanların sıklığı yüzde 13,1;

• Gerekenden daha az besin tüketenlerin sıklığı yüzde 16,5;

• Karnı aç olmasına rağmen yemek yiyemeyenlerin sıklığı yüzde 8,4’tür.

Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) verilerine göre Türkiye’de 5 yaşından küçük çocukların yüzde 9,5’inde bodurluk görülürken; en yoksul yüzde 20’lik kesimdeki çocuklarda bu oran yüzde 18,3’tür. Derin Yoksulluk Ağı tarafından yürütülen araştırmada görüşme gerçekleştirilen hanelerin yüzde 57,8’inde çocukların uzaktan eğitime devam edemediği görülmüştür. Okula devam edemeyen çocukların;

• Yüzde 60’ı teknolojik cihaza erişimi olmadığını;

• Yüzde 54’ü internete erişimi olmadığını;

• Yüzde 45’i takip eden bir yetişkinin olmadığını;

• Yüzde 39’u uzaktan eğitime erişim konusunda yeterli bilgiye sahip olmamasını;

• Yüzde 7’si çalışmak zorunda olmasını; gerekçe göstermiştir.

***

720 bin çocuk işçi

“Çocuk yoksulluğunun yol açtığı en kötü durumlardan birisi çocuk işçiliğidir” diyen Karaca şunları aktardı: "Dünyada 10 çocuktan biri çocuk işçi olarak çalışmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından son olarak 2019 yılında açıkladığı verilere göre; Türkiye’de 5-17 yaş arasında ekonomik bir faaliyette çalışan çocuk sayısı 720 bindir. 5-17 yaş grubunda çalışan çocukların aynı yaş grubundaki çocuklar içinde payı ise %4,4’tür. Çalışan çocukların %70,6’sı erkek, %29,4’ü kız çocukları oluşturmaktadır."