Antep’te yapılan bir araştırmaya göre sanayide çalışan çocuk işçi sayısı yıldan yıla arttı. Çocuklar düşük ücretlere uzun saatler boyunca çalıştırıldı. Yüzde 41’i para kazanmak için çalıştığını belirtti.

Yoksulluk çocuk işçiliği artırdı: Kayıtdışı kölelik
Fotoğraf: Depo Photos

Emek Servisi

Çocuk işçiliğindeki vahim durum sadece Antep üzerinde yapılan bir araştırmayla bir kez daha ortaya kondu. Gaziantep Üniversitesi bünyesinde hazırlanan bir yüksek lisans tezine göre kentte çocuk işçi sayısı artarken yoksulluk çocukları ucuz işgücü olmaya itti. Çalışma da çocukların uzun saatler boyunca düşük ücretlere çalıştırıldığını gösterdi.

Gaziantep Üniversitesi bünyesinde Temmuz 2023’te Abdullah Tanır’ın hazırladığı “Organize Sanayi Bölgesinde Çalışan Çocuk İşçilerin Çalışma Koşulları İle Sağlıklı Yaşam Tarzı Davranışlarının Belirlenmesi” başlıklı yüksek lisans tezinde 18 yaş altında olan 1000 çocuk işçiyle yapılan anket yer aldı. Gaziantep Küsget Organize Sanayi Bölgesi’nde 5 Mart 2021-1 Eylül 2021 tarihleri arasında yapılan araştırmada dikkat çekici veriler yer aldı.

Araştırmaya katılan çocuk işçilerin yüzde 18,6’sı 9-14 yaş arasında olurken yüzde 81,4’ü 15-19 yaşları arasında. 2011 yılında Antep’te yapılan bir araştırmanın anımsatıldığı yüksek lisans tezine göre kentte 9-14 yaş arasındaki çocuk işçilerin sayısının arttığına dikkat çekildi. 2011’deki araştırmada 10-14 yaş arasındaki çocuk işçi sayısının yüzde 8,9 olduğu belirtildi. Çocuk işçilerin yüzde 87,1’i otomotiv, yüzde 12,9’u diğer sektörlerde çalıştığını aktardı.

%41’İ PARA KAZANMAK İÇİN

Çocukların yüzde 41,7’sinin meslek öğrenmek, yüzde 41’inin para kazanmak ve yüzde 15,8’inin aile istediği için çalıştıkları aktarılan tezde, yüzde 93,8’inin sosyal güvencesi olmadığına değinildi. TÜİK verilerinin hatırlatıldığı tezde, şöyle denildi: “TÜİK 2016 verilerine göre çocuk işçilerin yüzde 78’i kayıt dışı çalışmaktadır. 2016’da 15-17 yaş arası çocuk işçi sayısı 708 bindir. Bu çocukların 558 bini kayıt dışı çalışırken, 150 bini sigortalıdır. Yani çalışan her 10 çocuktan 8’i kayıt dışıdır. Baştaymaz ve Dülgeroğlu’nun 1995 araştırmasında, çalışan çocukların; sosyal güvenlikten yoksun olduğu belirlenmiştir. Çocuk işçilerin sosyal güvenlikten yoksun çalışması bulgularımızı desteklemektedir.”

Araştırma çocuk işçilerin yüzde 94’ü günde 8-12 saat, yüzde 71,4’ü haftada 6 gün çalıştığını belirtti. Yüzde 18,3’ünün 600-1000 TL, yüzde 65,8’inin 1200-2000 TL aylık ücret alan çocukların emeğinin ucuz işgücü görüldüğü aktarıldı. Bu durumun çocukları da yoksulluğa ittiği gerçeğini yansıttığının altı çizildi.

SAĞLIK RİSKLERİ YÜKSEK

Çocuk işçilerin yüzde 13,3’ünün vücut kitle indeksi 18,5’in altında yani ‘zayıf’ olduğu aktarılan çalışmada, sağlığa ilişkin şunlara dikkat çekildi: “Bu çalışmada genel sağlık anketine göre riskli grup çok yüksek çıkmıştır ve çalışan çocuk işçilerin psikolojik olarak çok kötü durumda olduğu görülmüştür. Çalışan çocuk işçilere psikolojik desteğin çok önemli olduğu bu çalışmada irdelenmiştir.”

Tezin sonuç bölümünde, şu ifadelere yer verildi: “Gelir adaletsizliği, ucuz işgücü fırsatçılığı, aile eğitim düzeyi, eğitimde fırsat eşitliğinin olmayışı ve eğitimin istihdam piyasasıyla uyumsuz olması çocukları çalışmaya zorlayan temel nedenlerden olup, çocuk işçilerin hem psikolojik hem de fiziksel olarak sağlıklı yaşam sürmelerine engel olmaktadır. İşyerlerinin yeterli derecede denetimden yoksun olması, meslek eğitim kurumlarının yetersizliği, çalışma koşullarının zorluğu, çalışma sürelerinin fazlalığı gibi nedenler çocukların sağlıklı yaşam sürmelerine engel olmakta, sağlıklı gelişimlerini engellemekte ve sosyal hayattan izole edip onları küçük yaşlarda çalışmaya zorlamaktadır. Bu nedenle, öncelikle ailelerin gelir düzeylerini yükseltecek sosyo-ekonomik politikalar ele alınmalı, ailelere gerekli eğitim verilmeli, çalışan çocukların korunmasını amaçlayan yasal düzenlemeler için uluslararası standartlara uyum sağlayacak şekilde, mevzuat oluşturulmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır ve bu, ülkenin gereksinimine uygun olarak yapılmalıdır. Eğitim ve okul, çocuk işçiliğini sona erdirmede en etkili araçtır. Hem temel eğitim hem de mesleki eğitim yaygınlaştırılmalıdır. Eğitimin doğrudan ve dolaylı maliyetleri, yoksul ailelerin de katlanabileceği duruma getirilmeli, eğitimin kalitesi yükseltilmeli ve gelecekte istihdam olanağı sağlar duruma getirilmelidir. Çocuk işçiliği var olan bir sorundur ve bu sorunun çözümü için uygulanması gereken şeyler arasında; daha iyi çalışma koşullarının belirlenmesi ve bu koşulların denetlenmesi gerekmektedir.”