Soruşturma Komisyonu’nun Yüce Divan’a sevk kararı vermediği dört eski Bakan hakkındaki rapor bugün Meclis’te görüşülecek. Muhalefet 4 ismin sevkini isteyecek, gizli oylama yapılacak

Yolsuzlukta karar günü!

Haklarındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu’nun Yüce Divan’a göndermediği dört eski Bakan için muhalefetin şerhi sebebiyle bugün Meclis Genel Kurulu’nda oylama yapılacak. Önergeler Meclis Genel Kurulu’nda ayrı ayrı ve gizli olarak oylanacak.
AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, dört eski Bakan’la ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu raporunun yarın (bugün) TBMM Genel Kurulu'nda görüşüleceğini söyledi. Meclis Soruşturma Komisyonu’nda Yüce Divan’a göndermeme kararı alındığı için muhalefet Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmede Yüce Divan’a sevk yönünde önerge verecek. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök dört Bakan hakkında ayrı ayrı önerge hazırladıklarını ve bunları görüşme sırasında Meclis Başkanlığı’na vereceklerini söyledi.


YETERLİ ŞÜPHE YOKMUŞ!
Meclis Soruşturma Komisyonu’nda 5 Ocak’ta yapılan oylamada 5 muhalefet milletvekilinin oyuna karşılık AKP’li 9 milletvekilinin oyuyla "Yüce Divan’a göndermeme" kararı alınmıştı. Raporda yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın takipsizlik kararı verdiği hatırlatılmıştı. Raporda soruşturma kapsamında elde edilen dinleme kayıtlarının usulsüz ve hukuka aykırı olduğu da savunulmuş ve  “Rüşvet vermeyi ve almayı gerektirecek bir husus görülmemekle birlikte bir an için bunların hepsini bir tarafa koyduğumuz takdirde dahi rüşvet olarak bir para alışverişinin yapıldığı hususunda dava açmayı gerektirecek kadar yeterli şüphe oluşmamıştır” ifadeleri kullanılmıştı.

KONUŞMA HAKLARI VAR
Dört eski Bakan’ın Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmelerde sınırsız konuşma hakları bulunuyor. Ancak, eski Bakanların konuşma haklarını kullanmayacakları iddia edildi. Kararın AKP yönetimi tarafından geçmişte benzer konularda Meclis’te yaşananları taraması üzerine alındığı; taramada başta eski Başbakan Mesut Yılmaz olmak üzere, haklarındaki komisyonlarca Yüce Divan’a sevklerine gerek görülmeyen Bakanların tamamına yakınının Genel Kurul’da bu haklarını kullanmadıkları tespit edildiği öne sürüldü.

KAÇ OY GEREKİYOR
Muhalefetin vereceği önergenin kabul edilmesi ve Yüce Divan kararı alınması için Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun sağlanması gerekiyor. Yani en az 276 milletvekilinin oyuna ihtiyaç var. Bağımsız milletvekilleri eklendiğinde ve hiç fire verilmediği varsayıldığında muhalefet milletvekillerinin toplam sayısı 223’e ulaşıyor. 276 sayısına ulaşılması ancak AKP’nin fire vermesi durumunda mümkün görünüyor. Yani Yüce Divan’a gönderip göndermeme kararında AKP milletvekillerinin oyu belirleyici olacak.

***

Nelerle suçlanıyorlar?

>>Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen Bağış: (Nüfuz ticareti, rüşvet) Rıza Sarraf’tan sağlanan miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında bu şahsın turizm belgeli bir otel kiralama girişimi ile yakınlarına vize alınması işleri için aracılık ettiği, bu şahısla ilgili bir soruşturma olup olmadığı yönünde ilgili kurum ve kuruluşlarda araştırma yapılmasını sağladığı, bu şahsın faaliyetiyle ilgili olarak basında haber yapılmasının önlemseni için girişimlerde bulunması.

>>Ekonomi Eski Bakanı Zafer Çağlayan: (Çağlayan 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet, resmi belgede sahtecilik ve rüşvet) Rıza Sarraf’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen maddi menfaatler karşılığında, Sarraf’ın İran’a altın ihracatı yapması işlerinde imtiyaz sağlamak, Gana’dan kaçak yollarla yurda sokulmak istendiği iddia edilen 1,5 ton altınla ilgili adli ve idari soruşturmaları engelleyerek altının Dubai’ye çıkışını sağlamak.

>>Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar: (Nüfuz ticareti ve görevi kötüye kullanmak) Bir suç örgütünün yönetici ve üyelerinin sağladıkları miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı menfaatler karşılığında, kişiye özel imtiyazlı imar planlarını onaylatmaları, imar planlarına aykırı olarak yapılan bazı projelerin usulsüzlüklerine göz yummaları ve denetimlerden sorunsuz geçmelerini sağlamaları ve bu eylemlerin bir kısmını Bayraktar’ın görevde olduğu sırada bilgisi doğrultusunda yapmaları. Bakanlıktan iş alan şirketlerin yemek işlerinin yakınlarının ortağı olduğu şirketlere verilmesi için aracılık etmek.

>>İçişleri eski Bakanı Muammer Güler: (Resmi belgede sahtecilik, nüfuz ticareti, rüşvet, gizliliğin ihlali) Rıza Sarraf’ın araçlarına trafikte emniyet şeridi kullanma imtiyazı vermek ve koruma polisi görevlendirmek, Sarraf’la birlikte gözaltına alınan bazı şüphelilerin ve yakınlarının yasaya aykırı olarak istisnai yoldan Türk vatandaşlığına geçirilmesini sağlamak, Sarraf’la ilgili adli ve istihbari çalışma yapılıp yapılmadığının araştırılması için talimat vermek, Sarraf’ın usulsüzlükleri hakkında basında çıkacak haberlerin engellenmesi için girişimde bulunmak.

***

‘Tapeler imha edilmesin’

17 Aralık Soruşturması'nın tek şikâyetçisi olan Eski Emniyet Müdürü Orhan İnce, avukatı Özcan Karakoç aracılığıyla “tapelerin imha edilmemesi” için dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'na dilekçe sundu. Dilekçede imha durumunda ''suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme'' suçunun işlenmiş olacağı kaydedildi. Öte yandan imha gerekçesi olan “şüphelilerin yakınları ile görüşmelerinin kayda alınamayacağı” şeklindeki kanun maddesinin 4 eski bakan ile çocuklarının da şüpheli olması nedeniyle uygulanamayacağı belirtildi. Soruşturmanın yeniden açılması durumuna da dikkat çekilen dilekçede "İlgili görüşmelerin şüpheliler lehine görüşmeler içeriyor olma ihtimali de bulunmaktadır " ifadelerine yer verildi. Takipsizlik kararı ardından etkin soruşturma yapılmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulduğu da hatırlatılan dilekçede AYM’nin başvuru lehinde karar vermesi durumunda savcılığın yeniden soruşturma açmak zorunda kalacağı, bu nedenle de hiçbir delilin imha edilmemesi gerektiği belirtildi.
Ayrıca İnce, yine avukatı aracılığıyla, TBMM'ye de bir dilekçe göndererek takipsizlik kararının ardından sunduğu 15 dosyanın yetkili olmadığı halde Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü tarafından kendisine iade edildiğini belirtti ve "Keyfi davranan Hakkı Köylü'nün ikaz edilmesi için müracaat zorunluluğu hasıl olmuştur" dedi.