BirGün Eğitim Milli Eğitim Bakanlığı okullardaki yöneticilerle ilgili yeni bir çalışma başlattı. Başlatılan çalışmaya göre 4 yıl boyunca çalıştıktan sonra görevi biten müdürlerin istemeleri halinde 4 yıl daha görev yerlerinde kalması hedefleniyor. Daha önce var olan yöneticilerin sınava tabi tutulmasına yönelik tartışmalarda Eğitim Bir-Sen’in ‘uyarıları’ üzerine geri adım atan MEB şimdi de yöneticileri adeta kalıcı […]

Yöneticiler  demokratik usullere göre atanmalı

BirGün Eğitim

Milli Eğitim Bakanlığı okullardaki yöneticilerle ilgili yeni bir çalışma başlattı. Başlatılan çalışmaya göre 4 yıl boyunca çalıştıktan sonra görevi biten müdürlerin istemeleri halinde 4 yıl daha görev yerlerinde kalması hedefleniyor.

Daha önce var olan yöneticilerin sınava tabi tutulmasına yönelik tartışmalarda Eğitim Bir-Sen’in ‘uyarıları’ üzerine geri adım atan MEB şimdi de yöneticileri adeta kalıcı hale getirmeye çalışıyor. Yöneticilerin liyakat temelli atanmadığına yönelik gelen eleştirileri doğrulayan bu çalışmaya ilişkin Eğitim-Sen Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan ile konuştuk.

Siyasal sendikal yakınlık

Var olan yöneticilerin büyük bir bölümünün siyasal ve sendikal yakınlığa göre atanmış ve bunun sonucunda atandığını söyleyen Bozdoğan “Milli Eğitim Bakanlığında yaşanan yönetim değişikliğinden sonra en fazla merak edilen konulardan biri de eğitim yöneticilerinin nasıl belirleneceği ve var olan yöneticilerin durumunun ne olacağı idi. Yaşananlar sonucunda MEB yönetimi var olan yöneticilerin görevlerine devam etmesi konusunda karar alarak alında eğitim alanında değişen bir şey olmadığını da ortaya koymuş oldu” dedi.

Eğitim Kurumlarında var olan yöneticilerin yeniden görevlendirilmesi ile ilgili takvimin üç defa değiştiğini anımsatan Bozdoğan şunları söyledi: Bakanlığa yakın isimler tarafından, yapılan girişimler sonucunda yönetmelik değişikliği yapılarak, ‘kendi okulunda devam etmek isteyen kurum yöneticilerinin kurumlarının diğer yöneticiler tarafından yapılacak tercihlere kapatılması’ düzenlemesinin yapılacağı ifade edilmektedir.”

Kamusal niteliği kaybolur

Bunun kabul edilemeyeceğini vurgulayan Bozdoğan “MEB, bir kamu kurumu olarak, toplumsal faydayı esas alan bir yaklaşımla yönetilmek yerine, bireysel veya kimi grupların faydasını esas almış olacaktır ki bu durum onun kamu kurumu niteliğini ortadan kaldırır. Doğal olarak bu da üretilen hizmetin kamusal olma özelliğini aşındırır.”

Bozdoğan son olarak şu ifadeleri kullandı: “Eğitim yöneticilerinin belirlenmesi demokratik esaslara ve kurallara göre, okulun tüm bileşenlerinin ortak iradesi ile belirlenmediği sürece bu sorun devam edecektir. Eğitim kurumlarının kamusal hizmet üretme özelliğini öne çıkarmak sorunun çözümünün başlangıç adımı olacaktır.”