Yurt dışında referandum sürecinin ardından

Emre Çam - CHP Parti Meclisi Üyesi


Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları, 3 milyon 100 bin seçmen sayısıyla 26 milletvekili çıkaran İzmir kadar önemli bir etkiye sahipler. Ancak mevcut seçim kanunu gereği yurt dışı milletvekilliği bulunmadığı için, yabancı ülkelerde yaşayan seçmenler, genel seçimlere ancak İzmir'in yüzde 10'u kadar etki ederek, 2 veya 3 milletvekilliğinin el değiştirmesini sağlayabiliyorlar. İçinde bulunduğumuz referandum sürecinde ise yurt dışı oylar sonuca doğrudan etki yapacak. Dolayısıyla yurt dışında yaşayan vatandaşların tercihleri, anket şirketlerinin öngördüğü gibi birbirine yakın sonuçlar çıkarsa, referandumda alınacak karara doğrudan etki edecek diyebiliriz.

RAKAMLARLA YURTDIŞI OYLARI
Yurt dışı seçmenler de bunun bilincinde olarak, seçime katılım oranında yeni bir rekora imza attılar. Bugüne kadar 57 ülkedeki 120 temsilcilikte 3.210 sandıkta toplam 1.400.046 yurt dışı seçmen (gümrüklerde oy verme işlemi devam ediyor) seçime katılarak, yüzde 47,1'lik bir katılım oranı yakaladı. Katılım oranı 2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 8,3; 7 Haziran genel seçimlerinde yüzde 36 ve 1 Kasım seçimlerinde ise yüzde 43,7 olarak açıklanmıştı.

Yurt dışı seçime katılım oranındaki bu sürekli artış, insanların seçimlere olan ilgisinin artması, zaman içerisinde oy verme deneyimi kazanmaları ve oy verme önündeki engellerin kaldırılması (önceki seçimlerde randevu alma ve yurt dışında adres beyanı yapma gibi şartlar nedeniyle on binlerce seçmen sandık başından geri çevrilmişti) gibi nedenlerle açıklanabilir.

LUKSEMBURG'DA HİLE OLDU MU?
Günlerdir gazete ve internette 571 seçmenli Lüksemburg’da 9611 seçmenin oy kullandığına dair yazılar yazılıyor. Bu bilgi doğru ancak katiyen bir hile söz konusu değil. Bu referandumda gurbetçilere bir imkan daha sağlandı ve yurt dişi seçmen kütüğüne kayıtlı olan tüm seçmenlere yurtdışında diledikleri ve istedikleri temsilcilikte oy kullanma hakki verildi.

YSK Yurtdışı temsilciliklerde sandık kurulması için gereken asgari seçmen sayısının ülke genelinde 500 olarak belirlemiş, bu anlamda da Lüksemburg’da ilk defa sandık kurulmasının kararı verilmiştir. Sınır ülkelerde (Fransa, Belçika ve Almanya) yasayan seçmenler de kendilerine yakın olan Lüksemburg Konsolosluğu’na giderek oylarını Lüksemburg’da kullanmayı tercih ettiklerini söyleyebiliriz.

SEÇİM ATMOSFERİ NASILDI?
Konuyu seçim atmosferi açısından ele alacak olursak, yurt dışında da aynı Türkiye'de olduğu gibi eşit olmayan bir seçim kampanyası süreci yaşandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. AKP hükümeti örtülü ödenekten
ve Yurt Dışı Türkler Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli kamu kurumlarının bütçeleri üzerinden Avrupa'daki derneklerine sürekli para aktarıyor. AKP'nin Avrupa'daki işlerini Avrupalı Türk Demokratlar
Birliği (UETD) adında bir dernek yürütüyor. Bu derneğin Türkiye'den proje altında ne kadar para aldığı açıklanmasa da, ciddi bir para trafiği olduğunu Almanya Maliyesinin UETD'nin kamu yararına çalışan
statüsünü kaldırmasından anlıyoruz. Öte yandan imamları doğrudan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderilen DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) camileri (sadece Almanya'da 900 civarında cami var) ve Milli Görüş teşkilatına ait olan camiler (Avrupa genelinde 400 civarında), AKP'nin seçim bürosu gibi kullanılıyorlar.

Bu seçimlerde Milli Görüş camileri, Saadet Partisi'nin hayır demesi nedeniyle çok fazla suistimal edilemedi ancak Diyanet camileri önlerinden her zamanki gibi otobüsler kaldırıldı, buralara seçim afişleri asıldı; çok sayıda imam ve cami derneği başkanı aktif bir şekilde evet propagandası yaptı. AKP devlet imkanlarını kullanarak Avrupa genelinde toplantılar düzenledi. Bu toplantılarla yaratılmak istenen gerginlik anketlerdeki 'evet' tercihinin artmasına neden oldu. Başbakan Binali Yıldırım, yine devlet imkanlarını kullanarak yurt dışında yaşayan bütün vatandaşların adreslerine mektup gönderdi. AKP'liler Avrupa'nın birçok şehrinde içinde çay, kahve, balon gibi hediyelerin olduğu 'evet' poşetleri dağıtmayı da ihmal etmediler.

TÜRKİYE'Yİ ARATMAYACAK USULSÜZLÜKLER YAŞANDI!
Yurt dışında referandum sürecinde meydana gelen usulsüzlükler de Türkiye'dekileri aratmayacak cinstendi. Almanya'nın Duisburg şehrinde bulunan AKP bürosunda 11 Mart 2017 tarihlerinde oy pusulalarıyla fotoğraf çektirildiği ortaya çıktı. Oy pusulalarının konsolosluklardan önce AKP seçim bürolarına gönderildiği tespit edildi. AKP'liler oy pusulasının kendilerine eğitim amaçlı gönderildiğini savunmasına rağmen, YSK böyle bir uygulama olmadığını, kimseye de pusula göndermediklerini açıkladı. Bu olay hala açıklığa kavuşmuş değil. CHP olarak ilgili kurumlara bildirimlerimizi yaptık ve yanıt bekliyoruz.

Avrupa'daki seçimlerde sandık başkanı olarak görev yapan devlet memurları, konsoloslukta çalışanlar ve Türkçe öğretmenleri dışında, büyük ölçüde imamlardan oluşuyor. Sandık başında meydana gelen olayları hatırlayacak olursak, Frankfurt'ta AKP'li bir vatandaşın 2 defa oy kullanması, zihinsel engelli bir vatandaşımıza oy kullandırılması, Kültür Ataşesi'nin oyunun fotoğrafını çekmesi ve yine bir AKP'li vatandaşın arabasında cebinde tercih mührüyle yakalanması; Hannover'de CHP'li sandık görevlilerinin tehdit edilmesi, AKP yanlısı bir sandık başkanının bazı seçmenlerle birlikte oy kabinine girmesi ve Nürnberg'de güvenlik görevlilerinin bozkurt - rabia işaretleriyle fotoğraf çektirmeleri gibi olayları sayabiliriz.

AKP'lilerin kendilerinden olmayan insanları tehdit etme gelenekleri, yurt dışında da sürüyor. Stuttgart'ta arabasına 'hayır' afişi yapıştıran bir vatandaş, 4 AKP'li tarafından arabasından indirilerek tekme tokat dövüldü. Alman savcılar Türkiye'dekilerin aksine bu olayı araştırıyorlar ve zanlılar olayın hemen ardından polis tarafından yakalandı.

SONUÇ
Sonuç itibariyle yurt dışı seçimleri, Duisburg'daki olay dışarıda tutulursa alışılmışın dışında bir skandal yaşanmadan tamamlandı ve oylar THY uçakları ile Ankara'ya gönderildi. 16 Nisan gecesi, Türkiye'deki diğer oylarla birlikte sayılmaya başlayacaklar. Oyların THY ile gönderilmesine ilişkin de uçağa kedi girmesi üzerine çok sayıda espri yapılıyor. Ancak teslim sürecinin en başından en sonuna kadar CHP'liler oyların başında duruyorlar. Türkiye'den oyları almaya gelen uçaklarda da milletvekillerimiz yer alıyor. Dolayısıyla yurt dışında kullanılan oyların değiştirilmesi gibi bir durum söz konusu değil.

Bugüne kadar yurt dışında hep AKP lehine sonuçlar çıktı. Zaten AKP hükümetinin yurt dışını seçim bölgesi haline getirme fikrinin altında da bu yatıyordu. Ancak bu referandumda, sandıklarda hiç olmadığı kadar 'hayır' rüzgarı esti.

Yurt dışında yaşayan yurttaşlar olarak elimizden geleni yaparak, seçime katılım oranında yeni bir rekorla oylarımızı Türkiye'ye gönderdik. Türkiye'de yaşayan vatandaşlar da seçime katılım oranında yeni bir rekora imza atarlarsa, bu referandumun sonucu 'hayır' olacak.