Şemdinli'deki bombalama olayından sonra bölgede 36 saat süre ile incelemelerde bulunan ''Yurttaş Heyeti'' Green Park Otel

NEZAHAT ALKAN / Şemdinli'deki bombalama olayından sonra bölgede 36 saat süre ile incelemelerde bulunan ''Yurttaş Heyeti'' Green Park Otel'de basın toplantısı düzenledi. Yakalarına ''Barış, adalet her yerde, herkese'' yazılı kokart takan grup, ortak açıklamasında ''Kürt kimliğinin tanınmasının gereği ve önemine'' dikkat çekti. Toplantı da, bölgedeki vatandaşların izlenimlerinin yer aldığı film gösterisinin ardından ortak açıklamayı, Prof. Dr. Gençay Gürsoy okudu.

Gencay Gürsoy açıklamasında amaçlarının bölge insanına yalnız olmadıklarını hissetirmek ve onların sesini duyurmak olduğunu söyledi. yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

‘DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ’
''Hakkari, Şemdinli, Yüksekova ve Van'da yurttaşlarla yaptığımız toplantılarda öncelikli talep, boğulan seslerini bütün Türkiye'ye duyurmamızdı. 'Bölücü, ayrılıkçı ve terörist olmadıklarını, Kürt kimlikleriyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin eşit yurttaşları olarak barış içinde yaşamak istediklerini' dile getiriyorlardı.

'Bu devletin Kürt yurttaşları olarak adalet, can güvenliği, barış ve huzur istiyoruz' sözleri, hemen her konuşmada dile getirilen ortak arzuydu. Bu arzu ve talepleri dile getirirken, Türkiye toplumunun sorunlarını kendi dinamikleriyle çözmesinin önemini de vurguladılar. Biz, onların seslerini ve taleplerini duyurmak, adalet, özgürlük ve barı ş özlemlerini iletmek görevini üstlendik.

Şemdinli'de açığa çıkan ve Türkiye'yi hukuk devleti olmaktan uzaklaştıran ilişkilerin kamuoyuna açıklanması, suçluların adil bir şekilde yargılanması için bu davanın takipçisi olacağımıza söz verdik.''

Kürt sorununun sadece yöre insanının değil herkesin sorunu olduğuna dikkat çekilen açıklamada bölge insanının taleplerinin sorunun çözümündeki önemi vurgulandı.

Yurttaş Heyeti’nin açıklamasında ''Bölgede hemen her aileden bir gencin dağda olması nın yarattığı kanamaya çözüm getirecek yasal düzenlemelerin yapılmasının istendiğ i'' ifade edilerek, ''Bölgede görülen işsizlik, yoksulluk ve ekonomik durgunluğun tahripkar etkilerinin giderilmesi için, hükümetin yerel idareler ve meslek kuruluşlarıyla diyalog içerisinde sosyal ve ekonomik önlemleri hayata geçirmesini talep ediyoruz'' denildi.

Barış, huzur ve güven ortamının sağlanabilmesi için PKK'nın silahlı eylemlerine önkoşulsuz son vermesi talebinin de yinelendiğ i açıklamada barış ve adalete inanan tüm yurttaşlar da bu sürecin takipçisi olmaya çağırıldı.

İZLENİMLER...
»Diyarbakır Baro Bşk. Sezgin Tanrıkulu; Bombalama olayları yargının çözemeyeceği kadar büyük bir olay. Geçmişte de yargı bu tür olayları aydınlatamamış, çözememiştir. Asıl mesele devlet içindeki çetelerin çözülmesi olayıdır ki bu da yargı ile değil çok güçlü bir siyasi irade ile mümkün olabilecektir.

»HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu; Şunu gördüm ki bölgede bu şartlar devam ettikçe özel sektörün yatırım yapma olanağı yok. Hükümetin bölgeye yönelik getirdiği teşvik uygulamalarının tamamı bölgede heyecan uyandırmayan, sorunu çözmeye yetmeyecek türden gelişmeler. İşsizlik ve istihdam en önemli sorunlardan.

»Faruk Ziya Ekinci; Orada zaten olaganüstü hal durumu var. İnsanlar özgürce dolaşamıyorlar. Van'dan Hakkari'ye gidebilmek için en az 6 saat gerekiyormuş. Ağustos'tan bu yana bir seri olaylar zinciri var .

»DİSK Genel Sekreteri Musa Çam; Burada yaşayan insanlar taleplerini çok açık ve net ortaya koyuyorlar. Ayrılmak gibi bir dertleri yok. Barış yanlısı görüşlerini ifade ettiler ve bu konuda son derece samimiler. Kamu görevlilerinin oradaki esnaftan alışveriş yapmaması kamu görevlileri ile vatandaşı izole eden bir davranış. Genel af Türkiye'de barış ve kardeşliği yeniden oturtabilir.

»Ercan Karakaş; Yeniden çetelerin ve bombalamaların başlaması çok üzücü. Bu olaylar oradaki yurttaşlarda büyük bir umutsuzluk yaratmı ş. Hükümetin ortaya bir çözüm projesi koyması lazım ama bunu göremiyoruz. Güvenlik sorunu var, koruculuk sorunu var, köylere geri dönüş sorunu var ama iktidarın somut bir projesi yok.

»Oya Baydar; Bir çocuğunuz dağda, diğeri asker. Mutlaka her evde en az bir ölü var, bunca yılın hesabı. Bu ortamda her gece evlerinize baskınlar düzenleniyor. Kar maskeli adamlar gece kapınıza dayanıyor ve çok kötü davranarak evinizi arıyor. Orada bizim dışarıdan gördüğümüz, güvenlik güçlerinin ve askerlerin neredeyse Irak'taki Amerikalılar gibi silahlarını halka doğrultmuş olarak nöbet beklemesi.

»Gençay Gürsoy; Türkiye'den kopmak gibi bir dertleri yok. Artık şiddete tahammülleri yok. Eşit yurttaşlar olarak kabul edilmek ve aşağılayıcı tavırlardan kurtulmak istiyorlar. Güvenlik güçlerinin tavırlarından şikayetçiler.

Şemdinlililerin talepleri
Yöre insanlarının taleplerinin yeraldığı film gösterisinde tek tek vatandaşların görüşleri aktarıldı:

» Kürtüz, ayrılmaya karşıyız. Kardeşçe ve özgür yaşam istiyoruz.
»Başbakan'ın alt-üst kimlik tezini kabul ediyorum
»Artık yeter, canımız yanıyor, biz barış istiyoruz
»Kendi adaletimizi sağlamak isteseydik Şemdinli'ye katılanları linç ederdik.
»Ailelerin iki çocuğu dağda ise iki çocuğu da askerde.
»Doğu'da bu güne kadar 9 bin 700 faili meçhul cinayet işlendi.
»Renklerimiz ayrı olabilir ama bilin ki gözyaşlarımız aynı.
»Kürt, Türk artık hiç kimse ölmesin istemiyoruz. Barış sağlanacaksa kalan üç çocuğumu da feda etmeye hazırım.
»Buraya zorla gelecek öğretmen, doktor, güvenlik görevlisi istemiyoruz.
»Savaşa ayrılan bütçenin artık çocuklarımıza ve onların eğitimine ayrılmasını istiyoruz.
»Biz Kürtler ayrılık değil kendi kimliğimizi istiyoruz. Bu ülkenin ayrılmaz parçalarıyız.