Yurttaş salgınla uğraşırken Saray’ın gündeminde bu kez baro ve meslek örgütleri yer aldı. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a dava açan Ankara Barosu’nu hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, baro ve tabip odalarının yapılarını değiştirmek için Meclis'e düzenleme sunacaklarını söyledi

Yurttaş salgınla Saray barolarla uğraşıyor

POLİTİKA SERVİSİ

Yurttaş salgınla mücadele ederken kendisine yönelik her türlü muhalefeti hedef tahtasına oturtan Saray yönetiminin gündeminde bu kez baro ve meslek odaları yer aldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, nefret içeren söylemleri nedeniyle Ankara Barosu'nun dava açtığı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş üzerinden başlayan tartışmalara ilişkin konuştu. “İslam’a yönelik fütursuz saldırılar” olduğunu iddia eden Erdoğan, baro ve tabip odalarının yapılarını değiştirmek için yapacakları düzenlemeyi Meclis'e sunacaklarını söyledi.

EN KISA SÜREDE MECLİS'E SUNACAĞIZ

Baro ve tabip odaları başta olmak üzere bu yapılarda düzenlemeler yapılması gerektiğini ileri süren Erdoğan, "Barolar ve tabip odaları başta olmak üzere yapılarının belirlenmesidir. Ankara Barosu'nun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanımız ile onun şahsında İslam'a yönelik fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir. Bu çalışmayı tekrar ele almalı, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız" ifadelerini kullandı.

BirGün’e konuşan baro başkanları, hukukçular ve meslek örgütleri, iktidarın baro ve meslek örgütlerini kontrol etme stratejisi güttüğünü, ne zaman hükümet politikaları aleyhinde açıklamalarda bulunulsa, iktidarın benzer tehditler savurduğunu belirtti.

TEK SESLİ TOPLUM İSTİYORLAR

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın: Baroların seçim sistemine yönelik değişiklik girişimi daha FETÖ’nün yargı başta olmak üzere idari sistemi ele geçirdiği dönemde de gündeme gelmiş, ancak daha sonra geri çekilmişti. Ancak görünen o ki bu yasa değişikliği baroların üzerinde bir giyotin gibi sallanmakta. Diyanet açıklamasına karşı baromuza yönelik yargı tacizi ve tehditlerin asıl amacı da, bu yasa tasarısını gündeme getirmek için sözü ona meşru bir zemin arayışıydı. Ne zaman hükümet politikalarını eleştirsek, bize parmak sallayan bir tutum ile karşı karşıya kalıyoruz.

Toplum mühendisliğinin başka bir versiyonu olan bu değişiklik ile barolar da hükümetin bütün politikalarını kayıtsız şartsız destekleyen ve alkışlayan koroya dahil edilmek ve çoğulculuğu, farklı fikirleri boğan bir sistemin son taşları da döşeniyor. Tekçi politikalara son halka olarak “tek sesli toplum” da eklenmek isteniyor.

Türkiye halklarının bireysel ve kolektif haklarını, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın hakkını ve hukukunu korumaya devam edeceğiz. Sivil toplumu ve baroları boğmayı hedefleyen bu tasarının yasallaşmaması konusunda 130 bin meslektaşımız ile birlikte her türlü çabayı ve direnişi göstereceğiz.

yurttas-salginla-saray-barolarla-ugrasiyor-727422-1.

HİÇBİR GÜCE BOYUN EĞMEYECEĞİZ

Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları bizim için sürpriz olmadı. Böyle bir çalışma yapıldığını uzun zamandan beri biliyorduk. Henüz Cumhurbaşkanlığı tarafından ortaya konan bir metin olmadığı için varsayım üzerinden yorum yapabiliriz. Hukuk devletinin sona erdiği, kuvvetler ayrılığının yerini, ‘kuvvetler tekliğine’ bıraktığı, uluslararası kamuoyunda baskıcı ve otoriter bir rejim olarak nitelendirilmeye başladığımız, özgür olmayan ülkeler arsında sayıldığımız bir süreç yaşıyoruz. Böyle bir süreçte yargıyı yürütmeye bağlı ve taraflı kılan bir anlayış, elbette yargının tek kurucu sivil ayağı olan barolara da saldıracaktı. Bu bizim için şaşırtıcı değil ancak avukatlık tarihi ve felsefesi gereği hukuk devleti ve insan hakları mücadelesini ısrarla ve inatla devam edeceğiz. Hiçbir güce boyun eğmeyiz, hiçbir güç de bizi korkutamaz, susturamaz.

yurttas-salginla-saray-barolarla-ugrasiyor-727423-1.

TÜRKİYE FAŞİZM ÇEMBERİNE SOKULMAMALI

Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı: Bu konu, temcit pilavı gibi sürekli baroların önüne konuyor. Baroların iktidara yönelik eleştirisini kendilerine tehditmiş gibi algılamaları çok yanlış. Türkiye demokratik bir ülke ise Türkiye’de ifade özgürlüğü var ise bunların çeşitli kesimler tarafından dile getirilmesinde herhangi bir sakınca yok. Ama ifade özgürlüğü yoksa, Türkiye bir faşizm ülkesi olmamalı. Baroların yapısının değiştirilmesi düşüncesi, “FETÖ” denilen terör örgütü tarafından daha önce öne sürülen bir düşünceydi. Türkiye’de yargının hangi sorunu çözülmüş de sıra buralara gelmiş? Milyonlarca insan adalet beklerken suni gündemlerle uğraşmak Türkiye’ye zarar veriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beyanı, talihsiz bir beyan. Daha önce düşünce ve ifade özgürlüğünden dert yananların iktidara geldikten sonra farklı kesimlerin düşüncesini rejime tehdit olarak algılamasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de demokratikleşmenin ve ifade özgürlüğünün önünü açan adımlar atılmalı. Türkiye, faşizm çemberine sokulmamalı.

yurttas-salginla-saray-barolarla-ugrasiyor-727424-1.

GÜNDEM DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN YAPIYORLAR

Hukukçu Profesör Semih Gemalmaz: TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile Adalet Bakanlığı böyle bir değişiklik yok dedi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünkü sözleri ortadaki rahatsızlığı gösteriyor. Nedir bu rahatsızlık? Büyük baroların TBB’deki temsiliyeti hakkında rahatsız oluyorlar. Çünkü bu baroların avukat sayısı fazla. Bu barolarda her daim demokrat gruplar yönetimi kazanıyor. Bundan duydukları rahatsızlık yüzünden zaman zaman bu meseleyi pişirip pişirip önümüze getiriyorlar. Bunu bazen bu meslek örgütlerini kontrol altına alma stratejisinin bir parçası olarak yapıyorlar, bazen de gündem değişikliği için yapıyorlar. Bana kalırsa şu an yaptıkları şey gündemi değiştirmek için.

yurttas-salginla-saray-barolarla-ugrasiyor-727425-1.

ANAYASA'YA AYKIRI OLUR

Ankara Tabib Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut: Anayasa’nın 135’inci maddesi, meslek odaları ile ilgili düzenlemeler yapmıştır. Bu düzenlemeye aykırı olmamak kaydı ile herkesin listeden aldığı oy oranıyla temsilini getirmeye çalışıyorlar. Tabip odalarını yandaş hale getirmeye çalışacaklardır. Türkiye’de tabipler son derece bilinçli bir sınıftır. Tercihlerini de sağlığı kötü yöneten bir iktidar doğrultusunda kullanmayacaklardır. Bunun dışında yapılacak her düzenleme Anayasa’ya aykırı olur. Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye’de devleti temsil edemez, yalnızca Sünnileri temsil eder. Diyanet İşleri Başkanı’nın toplumun ötekileştirilen kesimlerine yönelik söylemleri son derece çirkindir. Yarın öbür gün bu başka şekilde de yansıyabilir, Aleviler de hedef alınabilir. Diyanet’in söylemleri devleti değil, AKP Genel Başkanı’nın kafasındaki görüşleri temsil eder.

yurttas-salginla-saray-barolarla-ugrasiyor-727426-1.

DARBECİ ARAYAN SARAY'A BAKSIN

CHP Mersin Milletvekili, eski Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen: Barolar adalet ve hukukun üstünlüğü için çalışan; İnsan haklarının yılmaz savunucularıdır. Tabipler birliği de insan hayatı ve toplum sağlığı için çalışan bağımsız kurumlardır. Cumhurbaşkanı Erdoğan korona virüs fırsatçılığıyla kalan son bağımsız örgütleri de saraya bağlama peşinde. Bu projenin adı Hitler Projesidir. Bu proje; FETÖ projesi olarak 2013 yılında getirilen ve püskürtülen bir girişimdir. Hukuka düşman olanın Özgür Barolara da düşman olması normal. Çünkü hukukun üstünlüğünü değil; üstünlerin hukukunu istiyor! Bunun adı darbedir.”

yurttas-salginla-saray-barolarla-ugrasiyor-727427-1.