TÜİK’in eğitim ve sağlık istatistikleri, her iki alanda da yurttaşın cebinden ödediği paranın arttığını ortaya koydu. Uzmanlar, artış nedenlerini ilaç ve tıbbi malzemede dışa bağımlılık ile döviz kurundaki yükselme olarak sıraladı.

Yurttaşın cebinden daha çok para çıktı

Sibel BAHÇETEPE

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılında sağlık ve eğitim harcamalarının arttığını açıkladı. TÜİK verilerine göre, yurttaşın bir yılda cebinden ödediği eğitim harcamaları yüzde 27.1, sağlık harcamaları yüzde 41,6 oranında arttı. Hekimler, özellikle sağlık harcamalarındaki artışın en önemli nedenlerinin ilaç ve tıbbi malzemede büyük oranda dışa bağımlılık, döviz kurundaki artışlar, kamudan randevu alamayan yurttaşların özel sağlık kuruluşlarına yönelmesi olduğunu vurguladı.

TÜİK’in dün paylaştığı verilere göre, eğitim harcamaları 2021 yılında 2020 yılına göre yüzde 27,1 artarak 344 milyar 341 milyon TL’ye yükseldi. Sağlık harcamaları ise bir önceki yıla göre yüzde 41,6 artarak 353 milyar 941 milyon TL oldu.

EN ÇOK YÜKSEK ÖĞRENİME

Eğitim harcamalarının en çok yükseldiği eğitim düzeyleri yüzde 37,7 ile yükseköğretim ve yüzde 28,3 ile ortaokul oldu. Devletin eğitim kurumlarınca yapılan harcamaların yüzde 35,6’sını yükseköğretim, yüzde 22,3’ünü ortaöğretim oluşturdu. Özel eğitim kurumlarınca yapılan harcamaların, yüzde 39,5’i yükseköğretime, yüzde 34,4’ü ortaöğretime yapıldı. Öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 2020 yılında 12 bin 311 TL iken, 2021 yılında 15 bin 500 TL olarak gerçekleşti. 2021 yılında öğrenci başına harcamanın en yüksek olduğu eğitim düzeyi 28 bin 597 TL ile yükseköğretim oldu. Öğrenci başına eğitim harcamalarının 2021 yılında 2020 yılına göre en fazla artış gösterdiği eğitim düzeyi yüzde 37,7 ile yükseköğretim oldu. Bunu yüzde 31,9 ile ortaokul takip etti.

Toplam sağlık harcaması, 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 41,6 artarak 353 milyar 941 milyon TL’ye yükseldi.

KİŞİ BAŞI HARCAMA ARTTI

Genel devlet sağlık harcaması yüzde 41,5 artarak 280 milyar 220 milyon TL’ye ulaştı. Özel sektör sağlık harcaması ise yüzde 42,1’lik bir artış oranı ile 73 milyar 721 milyon TL oldu. Toplam sağlık harcamasında genel devlet bütçesinden ayrılan pay yüzde 79,2 oldu. Kişi başına sağlık harcaması 2020 yılında 2 bin 997 TL iken, 2021 yılında yüzde 40,3 artarak 4 bin 206 TL’ye yükseldi. Hanehalkları tarafından tedavi, ilaç ve benzeri amaçlı yapılan cepten sağlık harcaması 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 40,5 artarak 56 milyar 342 milyon TL’ye ulaştı. TUİK sağlık verilerini BirGün’e değerlendiren Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, sağlık hizmetlerinin finansmanı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Genel Sağlık Sigortası (GSS), merkezi yönetim ve kurum bütçeleri, yerel yönetimler, hanehalkı ceplerinden, özel sigorta şirketleri tarafından sağlandığını anımsatarak "En önemli oransal değişiklik SGK’nin payında olmuştur. 2020 yılında SGK’nin sağlık harcamaları içindeki payı yüzde 51 iken 2021 yılında bu oran yüzde 47.2’ye düşmüştür. Bu durum, kurumun sağlık hizmetini karşılamada kapsam olarak daralmaya gittiğine işaret etmektedir" dediler.

Dr. Kılıç ve Dr. Demir, toplam sağlık harcamalarındaki miktar olarak artışın en önemli nedenlerine ilişkin "Pandemi sonrası ertelenmiş ve dolayısıyla artmış olan sağlık sorunları için yapılan harcamalar ile ilaç ve tıbbi malzemede büyük oranda dışa bağımlılıktan kaynaklanan döviz kurundaki artış gösterilebilir" açıklamasını yaptılar.

yurttasin-cebinden-daha-cok-para-cikti-1097575-1.

ALINAMAYAN RANDEVULAR

Dr. Kılıç ve Dr. Demir, hane halkının cepten yapmış olduğu sağlık harcamalarındaki miktar olarak artışın nedenlerini ise şöyle değerlendirdi: ‘‘Vatandaşlar birçok branşta ve yan dallarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alamadıkları için kamu sağlık hizmetine ulaşmakta güçlük çekmektedirler. Kamu sağlık kurumlarından muayene, tetkik, girişimsel işlem ve ameliyatlar için randevu almakta güçlük çeken hastalardan parası olanlar veya borç para bulabilenler özel sağlık kuruluşlarına yönelmek zorunda kalmaktadırlar. Bu durumu fırsata dönüştüren özel sağlık kuruluşları da artan taleple birlikte, yeterli denetlenme ve caydırıcı ceza da olmadığından her türlü tıbbi işlem için yasal olan SUT bedelinin yüzde 200’ü olan ilave ücretin çok ötesinde rakamları talep etmektedirler. Daha çok cerrahi işlemlerde olmak üzere kayıt dışı olarak elden ödeme şeklinde uygulamalar çok hızlı bir şekilde artmaya başladı. Ayrıca pandemiyle birlikte diş hekimleri filyasyon ekiplerinde görevlendirildi. Bu uygulama kamu ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin aksaması sonucunu doğurdu ve ağız ve diş sağlığı sorunu olan vatandaşlar zorunlu olarak özel diş hekimliği merkezlerine yöneldi. İlaç fiyatlarındaki artışlar, vatandaşların ödediği ilaç fark ücretlerinin giderek artmasına yol açtı.’’