‘Yürüyüş tüm ülkeye umut oldu’

Hüseyin Şimşek

Belediyelerine kayyum atanarak el konulan, milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılan ve cezaevine gönderilen HDP’nin Edirne ve Hakkari’den Ankara’ya gerçekleştirdiği yürüyüşün tüm ülkeye umut olduğunu ifade eden HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, “HDP olarak yeni bir yol açtık. Bizden sonra barolar yürüdü, ileride kadınlar, ezilmişler, işçiler, gazeteciler yürüyerek hakkını arayacak” dedi.

HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Önlü, Edirne ve Hakkari’den 15 Haziran’da başlayan ve polis ablukasına rağmen halkın desteği ile 20 Haziran’da Ankara’da tamamlanan “Demokrasi Yürüyüşü”nü, BirGün’e anlattı.

Ülkenin iki tarafından Ankara’ya yapılan yürüyüşün ülke demokrasi tarihine geçeceğini söyleyen Önlü, “Bizler, Edirne ile Hakkari’den, tüm halkları kapsayan bir rotadan hep birlikte yürüdük. Tüm engellemelere, provakasyonlara, günler boyunca süren baskılara rağmen bu yürüyüş gerçekleştirildi. Üstelik pandemi koşullarında bile kentlerde ciddi bir ilgiyle karşılandı. Bunun nedeni HDP’nin seçilmişleri, yöneticileri, Meclis grubu değildi. Bunun nedeni AKP ile MHP iktidarının geldiği duruma yani faşizm koşullarına bir isyandı” dedi.


FAŞİZM HER ALANA YAYILIYOR

Türkiye’de kurumsallaştırılmak istenilen faşizme karşı yürüdüklerini ve halkı yeniden umutlandırdıklarını söyleyen Önlü, şunları anlattı:
“Faşizm başta Kürt halkı olmak üzere tüm muhalif kesimleri hedef alıyor ve toplumun her alanına sirayet ediyor. Bu nedenle ‘Hep birlikteyiz’ demiştik. AKP iktidarı, devletin imkânlarını kullanarak herkesi bastıracak bir politika izliyor. Biz, bunu da yıkmak istedik. Yürüyüşün iki ayrı koldan yapılması, partimizin batı ve doğu ayrımının olmadığının bir göstergesidir.

yuruyus-tum-ulkeye-umut-oldu-747511-1.
Alican Önlü​

BİR YOL AÇTIK

Toplumsal muhalefet sokakta olmalıydı. Yürüyüşlerden hemen önce günlerce sokaklarda yasaklar ilan edildi. Tüm kentler, askerler ve polisler aracılığıyla ablukaya alındı. Sadece illerin giriş, çıkışları değil her evin kapısına güvenlik görevlisi yerleştirilmişti. Tüm bunlara rağmen halk yürüyüşü sahiplendi, adaletsizliğe, açlığa, yoksulluğa, eşitsizliğe karşı bizim yanımızda oldu. Bu yürüyüş birinci evreydi. Bir yol açtık. Adalet, eşitlik talepleri ile yürüyüşler bundan sonra da sürecek. Faşizmi durdurmak tüm ezilmişlerin, inanç gruplarının, kadınların mücadelesi ve yürüyüşü ile gerçekleşecektir. Ülkedeki tüm halklarla barışın, demokratik Anayasa’nın ve en temelinde de bu iktidardan kurtulmanın yürüyüşünü yapacağız.”