Merkez Bankası kaçışların hızlandığı kur korumalı mevduatı yeniden cazip hale getirmek için mevduat faizi sınırını kaldırdı. Ekonomi gazetecisi Ekinci, “Eğer üst sınırı kaldırmasalardı KKM çözülürdü” dedi.

Yüzde 3’lük faiz sınırı kaldırıldı

Ekonomi Servisi

Dövizi frenlemek için uygulamaya konulan kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarındaki gerileme iktidarın planlarını değiştirdi. Merkez Bankası, artan döviz talebi karşısında KKM'yi yeniden cazip hale getirmek için yeni bir hamle yaptı. Merkez Bankası’ndan bankalara gönderilen yazıya göre, KKM işlemlerinde faiz sınırı kaldırıldı. Bankalar tarafından açılan vadeli Türk Lirası mevduat hesaplarına uygulanacak azami faiz oranının, Merkez Bankası tarafından belirlenen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının altında olmamak koşuluyla bankalar tarafından belirlenebileceği ifade edildi. Kur korumalı mevduatta faize politika faizinin üzerinde 3 puanlık üst sınır uygulanıyordu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından açıklanan son verilere göre KKM’nin büyüklüğü 1,37 trilyon TL'ye geriledi.

Kararı BirGün’e değerlendiren ekonomi gazetecisi İbrahim Ekinci, yüzde 12 faiz ve yerinde sayan dövizle yurttaşın KKM’de kalmasının bir anlamı olmadığına dikkat çekti.

Halkın döviz algısına değinen Ekinci, şunları dile getirdi: “Piyasada 10’a yakın farklı faiz var, faizler yüzde 50’ye yakın. Hükümetin müdahale edemediği yerlerde daha gerçekçi faizler var. Kurların arasında 1 liraya yakın fark var. İhracatçıların dövizlerinin yüzde 40’ını alıyorlardı zaten. Geri kalan yüzde 60’a da gözlerini dikmişler. ‘Onları gelin KKM yapın, size, vatandaşa verdiğimizden 2 puan fazla verelim’ diyorlar. Bunun nedeni ihtiyatı tedbir denen şey piyasaları zorluyor. Herkes bir şekilde kaçmaya çalışıyor dolayısıyla böyle farklı kurlar çıkıyor. Son birkaç haftadır döviz mevduatında artış var. Bundan da belli oluyor ki bir döviz talebi var. Dolayısıyla bu döviz talebinden niye çok korkuyorlar? Çünkü vatandaşın algısı döviz üzerine. Kur giderse yukarıya pahalı ithalat olacak. ‘Enflasyonun belini kırdık’ diyorlar ama aslında yaptıkları tek şey marketlere ‘Fiyat artırmayın’ demek. Türkiye’deki şirketler hükümetten korkuyor çünkü gerçekten baskı yapabiliyor.”

KUR GİDERSE PARA KAZANILIRDI

KKM’nin 1 trilyon 470 milyar liraya kadar çıktıktan sonra azalmaya başladığını hatırlatan Ekinci, “Çünkü Bakan Nebati oraya faiz tavanı koydu. ‘Merkez Bankası’nın tavanı yüzde 9’dur, 3 puan da sen koyabilirsin’ dedi. Yüzde 12’den fazla faiz veremezsin. Piyasanın en düşük faizi. Kur giderse üstünü alacak ama kur gitmiyor. Niye? Nebati döviz satıyor durmadan. Vatandaşa tuzak kurdular. Kur giderse vatandaş para kazanabilirdi. Böyle olunca vatandaş burada durarak piyasadaki bütün yatırım araçlarından daha derin bir zarara uğradığını gördü. Bu sefer KKM çözülmeye başladı. Son 2 ay içerisinde KKM’den 100 milyar lira para çıktı. Panik oldular ‘Bu para dövize giderse’ diye. Dövize ve borsaya gitmeye başladı. Baktılar ki KKM’nin cazibesi yok, şimdi bu yüzden faiz tavanını aşmaya çalışıyorlar. Bankalar yüzde 25’e kadar faiz veriyor. Tavan uygulaması faizi kapana kıstırmıştı. Bu yüzden oradan vatandaş para kazanamadı çünkü enflasyon yüzde 60. Kur son 2 3 aydır 18,64’te. Şirketler de isyan etmeye başladı. KKM’deki tavanı kaldırıyorlar çünkü KKM nasıl hızlı geldiyse aynı hızla gidecek” dedi.

VATANDAŞIN DURMASININ ANLAMI YOK

“Eğer üst sınırı kaldırmasalardı KKM çözülürdü çünkü vatandaşın orada durmasının bir anlamı yok” diyen Ekinci, şu ifadeleri kullandı: “Vatandaş parasını bankaya götürsün ‘200 bin liram var vadeli mevduat yapacağım’ desin yüzde 23 faiz alır. KKM’de faiz düşük olacaktı ama kur çıkacaktı. Vatandaş aradaki farktan kazanacaktı. Tavan getirildiğinde de insanlar oraya para yatırdı. İnsanlar ‘dolar gibi alacağız’ diye düşündü ama böyle olmadı. Hem düşük faize mahkûm oldular hem de kurdan kazanamadılar. O zaman bunu yapmaya ne gerek var ki?”

***

KAPALIÇARŞI SPOT PİYASA

KKM’deki değişikliğin ardından Kapalıçarşı ve bankalar arasındaki dolar kuru farkını da değerlendiren Ekinci, şöyle konuştu: “Kur baskı altında. Kamu bankaları durmadan döviz satıyor ama dövizin yukarı gitme dinamiği var, çünkü talep yüksek. Kamu bankaları piyasayı aşağı çekme fonksiyonu uyguluyor. Merkez Bankası’nın dövizlerini onlar satıyor. Dolayısıyla onlar sürekli düşük kur giriyorlar ki döviz yukarı gitmesin. Hükümet de ‘Faizi 2 puan gevşet’ diyor, gevşetiyor. Onlar kurla oynayabiliyor. Özel bankalar da onları izliyor. Bir özel banka, Halk Bankası’ndan daha düşük kurla döviz alıyor. Kapalıçarşı tarafı hükümete çok müdahil değil. Alışkanlıklar da var. Orası spot bir piyasa. Dolar 19,40’ı görmüş mesela Kapalıçarşı’da. Orası hükümetin müdahale edemediği bir piyasa olduğu için fark ortaya çıkabiliyor. Eskiden de fark vardı ama şimdi büyüdü. Çünkü döviz olması gereken yerde değil. Bu yüzden böyle farklı kurlar oluşuyor. Herkes hükümetin akıldışı, bilimdışı ve panikle yaptığı bu işlerden sıyrılmaya çalışıyor. Piyasada faizler 50’ye dayanmış durumda, Nebati politika faizini 9 yapmış, kimin derdi? İki şirket kendi arasında alışveriş yaparken yüzde 50 faiz istiyor. 2023 yılında enflasyon beklentisi Merkez Bankası’nın salladığı gibi yüzde 22,3 gibi bir şey olmayacak, piyasanın yaygın beklentisi yüzde 40.”