Şili'de başkanlık seçimleri ikinci tura kaldı. 19 Aralık'ta yapılacak seçimde sol ittifak adayı Gabriel Boric ile aşırı sağcı Jose Antonio Kast yarışacak. Sol, sosyalist partiler 35 yaşındaki Boric'e destek çağrısı yaptı.

Zafere adım adım

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Şili'de yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde sol ittifak Apruebo Dignidad'ın adayı Gabriel Boric ve aşırı sağcı Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Jose Antonio Kast ikinci tur seçimlere kaldı. Kast'ın yüzde 27.94 ve Boric'in yüzde 25.75 oy aldığı seçimlerde, her iki aday arasındaki oy farkın yüzde 3'ün altında olması 19 Aralık'ta yapılacak nihai oylamanın kıyasıya geçeceğinin işareti oldu. Faşist diktatör Pinochet ve neoliberal ekonominin azılı bir savunucusu olan Kast'ın yıllardır mevcut sisteme öfke biriktiren toplumsal muhalefeti hedef alan söylemleri, seçim atmosferinin sert geçeceği ve taraflaşmaların keskin olacağının da işareti. Ülke solu da ikinci tur seçimler için aşırı sağcılara karşı sol ittifakı korumaya kararlı olduğunu ilan etti.

UMUT KORKUYU YENECEK

Şili'nin en genç devlet başkanı adayı 35 yaşındaki sol ittifak adayı Boric, seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından başkent Santiago'da destekçilerine seslendi. Seçimlerde ikinci turu kazanmak için "alçakgönüllük ve anlayış" gerektiğini söyleyen Boric, "Bugün yazdığımız bu hikaye çok, çok uzun yıllar önce başladı. 2011 veya 2006'da değil, 1973'te askeri diktatörlüğe karşı savaşanlar ile başladı. Bugün görevimiz, daha adil bir ülkeye giden en iyi yolu sunduğumuza başkalarını ikna etmektir. Unutmayacağız ki onlar bize savaş ilan ettiler ama biz umut ilan edeceğiz. Yaşasın Şili ve onun çalışkan insanları. Yoldaşlar, umut korkuyu yenecek. Devam ediyoruz” açıklaması yaptı.

SOL PARTİLERDEN DESTEK

Seçim sonuçlarının belli olmasının ardından Şili Komünist Partisi (PCC), Sosyalist Parti (PS) ve Demokrasi Partisi (PPD) seçimlerin ikinci turunda Boric'in adaylığına destekleyeceklerini duyurdu. Şili Komünist Partisi Genel Sekreteri Lautaro Carmona, "Biz halkın talep ettiği dönüşümlerin garantisiyiz. Otoriterliği, haklarda gerilemeyi, ayrımcılığı, istismarı, baskıyı ve gericiliği temsil eden fikirlere ve bu güçlere giden yolu kapatmalıyız. Apruebo Dignidad adayı Boric için ikinci turda bir zafer kapısının açık olduğu gerçeğini kimse gözden kaçırmamalı. Boric'in dönüşüm programını izliyor, adaylığını destekliyoruz" açıklaması yaptı.

Sosyalist Parti lideri Álvaro Elizalde ise “Aşırı sağın adayı yalnızca demokrasi için bir tehdit teşkil etmekle kalmıyor aynı zamanda tüm Şili halkının günlük yaşamı için bir tehdit oluşturuyor. İnsanların ödeme gücüne göre ayrım yapan bir sağlık ve eğitim sisteminin sürdürülmesi eşitsizlikleri derinleştiriyor. Herkesi ikinci turda Boric'e oy vermeye çağırıyoruz" dedi. Demokrasi Partisi (PPD) lideri Natalia Piergentili de "Yönetimde ve sosyal haklarda dönüşüme inanıyoruz, bu nedenle ikinci turda Boric'i koşulsuz, müzakeresiz olarak desteklemeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

AVRUPA'DAN YÜKSEK OY

Öte yandan Boric, Avrupa ülkelerinde Şilili seçmenler için kurulan sandıklardan da ciddi oy oranları elde etti. Boric, Almanya'da yüzde 67,4, İspanya'da yüzde 63, Finlandiya'da yüzde 59, Norveç'te yüzde 71 oy aldı. Santiago'da seçimleri takip eden El Cezire muhabiri Lucia Newman da "Boric'in destekçilerinin "mağlup olmadığını" belirterek, "Şili'de bir diktatörlüğün geri gelmesine ve Kast'ın yönetimi ele geçirmesine izin vermeyeceklerini söylüyorlar. Dolayısıyla ikinci turda her şey olabilir ve bundan sonra daha enerjik ve kutuplaşmış bir seçim süreci göreceğiz" yorumunda bulundu.

ANTİKOMÜNİZME SARILDI

Şili'de güçlenen sol ittifaka karşı sermaye sınıfının ve toplumdan muhafazakar kesimin desteğini alan aşırı sağcı Jose Antonio Kast ise seçim sonuçlarına ilişkin konuşmasında komünistleri hedef aldı. Başkent Santiago'da destekçilerine seslenen Kast, "19 Aralık'ta bir devlet başkanı seçmeyeceğiz. Komünizm ile özgürlük arasında bir seçim yapacağız. Küba ve Venezuela'nın yolundan gitmek istemiyoruz" ifadelerini kullandı. Kast, konuşmasında Şili Komünist Partisi'ni ise "Teröristleri affetmeye hazırlanan, toplumsal bölünmeleri derinleştiren, istikrarsızlığı teşvik eden bir kukla" sözleriyle hedef aldı. "Pinochet yaşasaydı bana oy verirdi" sloganıyla anılan faşist lider, kürtaj hakkı, LGBTİ+ ve göçmen karşıtı söylemleriyle seçim kampanyası yürütmüştü. Şili Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Claudia Heiss, AFP'ye verdiği demeçte, "Kast, otoriterlik ve yabancı düşmanlığının çekirdeği olmaya devam eden Şili sağının en inatçısını temsil ediyor" ifadelerini kullandı.

21 Kasım seçimlerinde üçüncü olan aday ise ABD'de yaşayan ve seçim kampanyası sırasında Şili'ye ayak dahi basmayan ekonomist Franco Parisi oldu. Partisi oyların yüzde 13'ünü alırken merkez sağ aday Sebastian Sichel ve ülkede "merkez sol" olarak kabul edilen Hristiyan Demokrat Parti adayı Yasna Provoste yüzde 12'lerde oy aldı. Sichel, ikinci tur seçimler için "Aşırı solun kazanmasını istemiyorum" ifadelerini kullanırken Provoste ise "Kast'ın temsil ettiği faşist bir ruh karşısında asla tarafsız kalmayacağım" açıklaması yaptı.

***

Komünistler 48 yıl sonra ilk kez Senato’da

Şili halkı 21 Kasım'da Temsilciler Meclisi'nin 155 üyesini ve Senato'nun 50 üyesinden 27'sini de oylarıyla belirledi. Sonuçlara göre, Şili Komünist Partisi (PCC) Pinochet darbesinden 48 yıl sonra ilk kez Senato'ya girdi. Sol ittifak Apruebo Dignidad, PCC'den iki adayla birlikte Senato'da beş sandalye elde etti. Santiago'nun Metropolitan Bölgesi'nden seçilen PCC'li Claudia Pascual, "Apruebo Dignidad ve adayı Gabriel Boric ile birlikte Şili'nin ihtiyaç duyduğu sosyal, ekonomik, politik ve kültürel dönüşümlerde kararlı bir şekilde ilerleyeceğiz" açıklaması yaptı. Coquimbo Bölgesi'nden seçilen PCC'li Daniel Núnez ise "Günlük hayatta sahip olduğumuz etkiyi Senato'ya taşıyacağız" dedi. Şili Komünist Partisi'nin 1973'te Senato'daki en son temsilcisi avukat Volodia Teitelboim olmuştu. Öte yandan Temsilciler Meclisi'ndeki sandalye dağılımı sağ ittifakın 55, sol ittifakın 37 sandalye elde etmesiyle sonuçlandı.