Hatay'ın Defne ilçesine bağlı Hancağız köyünde yüzlerce dönüm zeytinliğin sökümüne yönelik tepkiler sürüyor. SOL Parti'nin Defne adayı Serbay Mansuroğlu, "Sizi birlikte yürümeye ve direnişe çağırıyoruz. Hem bir hukuk mücadelesi hem de bir direniş mücadelesi başlatalım" dedi. Hatay Depremzede Derneği ve Hancağız halkının açıklamasında ise, "Hancağız köylüsü topraksızlaştırılmaktadır" denildi.

Kaynak: Haber Merkezi
Zeytinliklerin sökümüne tepki sürüyor: SOL Parti'nin Defne adayından 'mücadele' çağrısı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin Hatay’da zeytinliklerin olduğu alana konut yapılmasına ilişkin tepki çeken açıklamalarının ardından Defne ilçesine bağlı Hancağız köyünde yüzlerce dönüm zeytinliğin sökümüne başlandı.

SOL Parti'nin Defne Belediye Başkan Adayı Serbay Mansuroğlu, Hatay Depremzede Derneği ve bölge halkı açıklamalarda bulunarak duruma tepki gösterdi.

Serbay Mansuroğlu, açıklamasında, "Bundan 4-5 gün önce bu alana geldiğimde kimsenin bir itirazı yoktu. Döndüğümde 'Kimse itiraz etmez, Serbay sen uğraşma' dendi. Geldim ve gördüm ki Hancağızlılar onurlarına ve doğasına sahip çıkıyor" ifadelerini kullandı.

Mansuroğlu, şöyle devam etti: "Umarım belediyeyi kazandığımızda hem Hancağız halkının hem de 50-60 yıldır dedelerinizin diktiği bu zeytinin hakkını söke söke alırız. Bunu yapanların yarında kâr bırakmayız. Bizim belediye yönetimimizde bambaşka bir Defne sözü veriyoruz. Sizi birlikte yürümeye ve direnişe çağırıyoruz. Hem bir hukuk mücadelesi hem de bir direniş mücadelesi başlatalım."

"HANCAĞIZ KÖPRÜSÜ TOPRAKSIZLAŞTIRILIYOR"

Hatay Dayanışma Derneği ve Hancağız halkının ortak açıklamasında ise şunlar kaydedildi:

"Basın açıklamamıza Homeros'un İlyada Destanı'nda geçen bir sözüyle başlamak isteriz; "Ben herkese aitim ve kimseye ait değilim, sen gelmeden önce de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım." Homeros, zeytinin çığlığını insanlığa ulaştırıyor!

2021 yılı zeytin üretim istatistiklerine göre Hatay, Türkiye’de üretilen toplam dane zeytinde % 7’lik bir paya sahiptir.Hatay zeytinciliği, ülkemiz zeytin üretimindeki yerinin yanı sıra zeytinin anavatanı olarak kabul edilen bölge içerisinde yer alması ve bölgedeki zeytinciliğin çok eskiye dayanmasıyla da ayrı bir önem taşımaktadır. Zeytin ve zeytinlikler Hatay halkının ekonomik olduğu kadar sosyal ve kültürel hayatının da bir parçasıdır.  Hatay halkı hep zeytinlerle, zeytinliklerle iç içe yaşam sürmüştür. Depremle kentsel yaşam ve tarihi kent merkezi ortadan kalksa da zeytinlikler Hatay kimliğinin, kadim-geleneksel yaşam biçiminin sürdürülmesine katkı sunmaya devam ediyor. Zeytinliksiz Hatay olmaz. Zeytinlikleri ortadan kaldırarak Hatay yeniden inşa edilemez, ayağa kaldırılamaz. Dahası zeytinlikleri ortadan kaldırarak Hatay’ı sosyal ekonomik kültürel olarak yaşanılabilir bir yer olmaktan uzaklaştırırsınız. Hatay halkı için zeytinin,zeytin ağacının,üretiminin,var oluşunun değerini anlatmak güç. Fakat yerinden acımasızca sökülen her ağaç yerinde bir kor bırakarak sökülüyor bizler için.

Dün Dikmece, Orhanlı, Gülderen.. Bugün Hancağız... yarın başka bir köy, başka bir mahalle...Bu kıyımı durdurmak için Hancağız'a sahip çıkmak, Memleketimize sahip çıkmaktır. Üzerinde binlerce ağacın olduğu yüzlerce dönüm zeytinliğimiz, bini aşkın konutun inşa edileceği betona bürünecek.Toza bulanmış bu kentte en çok ihtiyaç duyduğumuz oksijenin de hayatımızdan çalınmasına neden olacak.

Topraksız Hancağız OLMAZ...

Hancağız halkı yıllardır bu topraklarda atadan dededen kalma toprağını işler, zeytinine gözü gibi bakar. Acele kamulaştırma kararı ile el konulan zeytinliklerimiz bizlerin geçimine katkı sunan yaşam kaynaklarımızdır.

Şubat Depremleri ile kaybettiklerimiz saymakla bitmez,Hancağız’da sadece bir ailenin onlarca kaybı var. Köyün yüzde doksanı yıkılmış durumda, barınma sorunları çözülmemiş, verilen sözler tutulmamış,insanlar hala çadırda veya konteynerda yaşamaktayken,sağlık,eğitim,ulaşım hizmeti almakta zorlanırken,bir gün topraklarımızın kamulaştırıldığı haberi ile karşılaşıyoruz. Ne bir tebligat ne bir askı süreci ne bir muhatap varken onlarca yıldır emek emek baktığımız zeytin ağaçlarımızın sökülmeye başlandığını görüyoruz. 

Onlarca canını, evini,işini kaybetmiş bir yılı aşkın süredir yaşam mücadelesi veren insanların elinden topraklarının habersiz, sorgusuz sualsiz alınması akıl alır gibi değildir. Hatay'da yüzlerce belki de binlerce dekar hazine arazisi varken Defne'nin en küçük mahallesinin tarım arazileri ve zeytinliklerinin acele kamulaştırılması anlaşılır olmaktan uzaktır. 

Hancağız köylüsü topraksızlaştırılmaktadır. Acele kamulaştırıldığı söylenen 600 dekarlık alanda takriben 30.000 fazla zeytin ağacımız bulunmaktadır. Atalarımızın zeytin ağacı ile ihya ettiği bu toprakların tapulu sahibi veya ecrimisilini ödeyen Hancağız köylüsü bu karardan sonra ne ekip ne biçecektir? Ne yiyip içecektir? Neyle geçinecektir?

Elinde herhangi bir belgesi olup olmadığını bilmediğimiz kepçe dozer ve kamyonları ile zeytinliklerimizi sökmeye başlayan BİNBAY inşaatın herhangi bir resmi izni, belgesi iki satır yazısı var mıdır elinde?

Son on yılda milyarlarca TL’nin üzerinde ihale alan, 2018 yılında AKP’den milletvekili aday adayı olan Bedrettin Binbay’ın şirketi Binbay yapı yine TOKİ ile anlaşma sağlayarak yeşilimizi griye, zeytinliklerimizi betona büründürüyor

Bakanın işgalci diye tanımladığı köylülerin çoğunluğu tapu sahibidir. Asıl işgalci olan kimdir? Hancağız halkı yasanın izin verdiği ölçüde hazine arazilerini zeytin ağaçları ile ihya etmiştir. Bahsi geçen alanın ne kadarı hazine arazisi ne kadarı tapulu alandır?

Zeytin ağaçları, kökleri toprağa sıkıca tutunarak erozyonu önler. Zeytin bahçeleri, çok çeşitli bitki ve hayvan türlerine de ev sahipliği yapar. Bu alanlar, kuşlar, böcekler ve diğer canlıların yaşam alanıdır.Zeytin ağaçları, fotosentez sırasında karbondioksiti emer ve oksijen üretir. Bu nedenle, atmosferdeki oksijenin artmasına katkı sağlarlar.Ayrıca toprak altındaki suyun korunmasına yardımcı olur. Kökleri, yeraltı sularını besler ve bu su kaynaklarının sürdürülebilirliğine katkı sağlar.Zeytinler, zeytinyağı ve doğrudan tüketim için çok önemli bir gıda kaynağıdır. Bu, yerel ekonomilere katkı sağlar. Kentimizin ekolojik dengesi için büyük bir öneme sahip zeytinliklerimizin elimizden alınmasını kabul etmiyoruz. Zeytinlikler onu eken biçen köylüye aittir.

Hancağız'ın nüfüsu bine ulaşmamışken burada köyün içinden binlerce insanın yerleşeceği kocaman bir şehir yaratılacak olması köylüyü düşündüren ve endişelendiren başka bir konu olarak karşımızda duruyor. Yüzyıllardır komşusuyla, akrabasıyla, kültürüyle birlikte yaşayan bu halk, TOKİ inşaatlarıyla birlikte yaşamsal sorunların yaşanabileceğini öngörüyor ve bu konuda yetkililerin nasıl bir planlama yaptıklarını merak ediyor.

*Bu kıyımları gerçekleştirenlere sesleniyoruz.. Zeytinliklerimizi, toprağımızı, kültürümüzü, soframızı, geçim kaynaklarımızı sahipsiz bırakmayacağız. İş makinelerinizi acilen zeytinlik ve ormanlık vasfı taşımayan hazine arazilerine, halkın evlerini kendi yerinde inşa etmek istedikleri alanlara yöneltin ve bu halkın barınma hakkını acilen bedelsiz bir şekilde karşılayın! Her iki başlığın da bizler açısından hayati öneme sahip olduğu barınma hakkımızla zeytinliklerimizi karşı karşıya getirmenize izin vermeyeceğiz."