Halkların Demokratik Partisi (HDP) Seçim İşleri Komisyonu, sandık taşıma ve birleştirmelerine dair rapor hazırladı. Raporda, taşımaların ülkenin belli bir bölgesinde yoğunlaşması, o bölgedeki seçmenlerin haklarını kullanmalarını zorlaştırdığı ve engellediği belirtildi. Raporda, şu tespitlere yer verildi: • Şehir merkezlerinde yatağa bağımlı seçmenlere seyyar sandık götürebilen devlet, kırda böyle bir düzenleme yapmadı. • Birleştirmeler azami olarak seçmenlerin […]

14 ilde 96 bin seçmenin sandığı taşındı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Seçim İşleri Komisyonu, sandık taşıma ve birleştirmelerine dair rapor hazırladı.

Raporda, taşımaların ülkenin belli bir bölgesinde yoğunlaşması, o bölgedeki seçmenlerin haklarını kullanmalarını zorlaştırdığı ve engellediği belirtildi. Raporda, şu tespitlere yer verildi:

• Şehir merkezlerinde yatağa bağımlı seçmenlere seyyar sandık götürebilen devlet, kırda böyle bir düzenleme yapmadı.

• Birleştirmeler azami olarak seçmenlerin yürüyebileceği 5 kilometrenin çok üzerindeki mesafelerdeki sandıklar hakkında da taşıma/birleştirme kararları verilmiştir.

• Güvenlik Kriteri: Yine YSK kararlarında taşıma/birleştirme kararlarına gerekçe olarak gösterilen güvenlik kriterinin de objektif bir dayanağının olmadığı anlaşılmaktadır.

• * YSK’nın 6 Mart tarihli kararıyla Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Kars, Dersim, Şırnak, Siirt, Urfa ve Van illerinde toplamda taşınan sandık sayısı 973, taşınan seçmen sayısı ise 96 bin 531.

İŞTE DAYANAĞI OLMAYAN GEREKÇELER

• Seçimin çekişmeli geçebileceği iddiası ve terör örgütü yandaşlarının seçmen üzerinde baskı kurabileceği, iddiası gibi mantık dışı ve afaki nedenler bulunmaktadır.

• YSK, bazı taşıma/birleştirme kararlarının gerekçesinde de “değişik/geçmiş tarihlerde çeşitli olaylar” gerekçesine dayanmıştır. Ancak bu olayların hangi tarihlerde olduğu, taşımaya dayanak olan güvenlik gerekçesinin yakın zamanlı bir olaya dayanıp dayanmadığı belli değil.

• YSK, birçok taşıma/birleştirme kararına gerekçe olarak asayiş/güvenlik tehdidinin devam etmekte olduğu ve eylem riskinin bulunduğu nedenlerini göstermektedir. Ancak mahalle/köyde meydana gelen asayiş/güvenlik olayı kayıtlarında herhangi bir olay yoktur denilmektedir.

• YSK, birçok taşıma/birleştirme kararlarında da 2000 yılı öncesi yaşanan “terör/güvenlik” olayları ile 2000 yılı öncesi ve sonrası taşıma/birleştirme talep edilen yerlerde yaşanan asayiş veya adli olayları gerekçe göstermiştir. YSK’nın bu talepleri kabul gerekçesinde objektif bir zaman aralığı kriterinin olmaması, 1980’lerde dahi geçen adli bir vakayı taşıma/birleştirmeler için gerekçe göstermesi bu kararları hukuki ve siyasi ölçekte tartışmalı hale getirmektedir.