İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından organize edilen toplantıda, İzmir’in 5 yılını anlattı. Soyer, afetlere, krizlere ve iktidarın baskılarına rağmen dimdik durarak mazeret yerine icraat ürettiklerini söyledi.

165 projenin 144'ü tamamlandı, 7'sine hükümet taş koydu
Fotoğraf: BirGün

BirGün EGE

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı tarafından organize edilen buluşmada 2019 yılında göreve geldiği günden bugüne geçen 5 yıllık çalışma dönemine dair sunum yaptı.  İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları İsmet İnönü Sahnesi’nde düzenlenen tanıtım toplantısına Soyer’in yanı sıra CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve il yönetimi katıldı.

Tunç Soyer sunumunda İzmir’in gelecek yüzyılını teminat altına alan tarihi altyapı yatırımlarından ulaşım yatırımlarına, İzmir’in sosyal hayatından “Başka Bir Tarım Mümkün” projelerine kadar 5 yılın icraatlarını anlattı.

Soyer konuşmasına sadece 2023 yılında dünyada, Türkiye’de ve İzmir’de ekonomik kriz, doğal afetler, savaşlar gibi tarihi olaylar yaşandığına dikkat çekerek başladı. Cumhuriyet’in temel değeri demokrasinin sadece 5 yılda bir sandığa gitmek olmadığını söyleyen Soyer, “Yaklaşık beş yıldır İzmir’i bu ilke ve ruhla yönetiyor, İzmirlilerin karar mekanizmalarına doğrudan katılabilmeleri için somut araçlar ve imkânlar yaratıyoruz. Bu imkânlar sadece oy verme hakkına sahip hemşerilerimizi değil, sandıkta söz hakkı olmayan çocukları, gençleri ve doğayı da kapsıyor. Çünkü demokrasi sadece sesi çok çıkanlara değil, herkese aittir. Çünkü Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir” dedi.

Soyer “Cumhuriyetimizin kurucusu bize diyor ki ‘Her fabrika bir kaledir’ Biz bu sözden yola çıkarak dört yılda dört fabrika kurduk. Bayındır Süt Fabrikası, Şaşal Su Fabrikası, Geri Dönüşüm Fabrikası ve Ödemiş Et Entegre Tesisi. Köylerde de zeytinyağı fabrikaları kurmaya devam ediyoruz. Cumhuriyet bize diyor ki ‘Bu ülkeyi demir ağlarla öreceğiz’. Biz de İzmir’i beş yılda demir ağlarla ördük. Hafızamızı biraz yoklayalım. Bu şehirde ne zaman üç metro hattı aynı anda inşa edildi? Narlıdere Metrosu’nu yüzde 12 seviyesinde aldık. Finansmanını bulduk. İmzaları atsınlar diye saray erkanıyla mücadele ettik. Şubat’ta açıyoruz. Çiğli Tramvayını sıfırdan başlattık. Temelini attık. Finansmanını bulduk. Ve tamamladık. Onu da şubat ayında açıyoruz. Buca Metrosu’nu ise tüm engellere, atılmayan imzalara, açılan davalara, yaratılan spekülasyonlara ve ekonomik krize rağmen Buca’ya getirdik. Temelini attık ve dev köstebek TBM’lerin üç tanesi birden toprağın altına indi. Vaat ettiğimiz günde, vaat ettiğimiz biçimde, önümüzdeki dönemin ortalarında Buca Metrosunu da açacağız” diye konuştu.

Pandemiye, iki büyük depreme, yangınlara, sellere, tsunamiye ve hatta denizin taşmasına rağmen asla mazeret üretmeyip daima icraat ürettiklerini belirten Soyer, “Demokrasi mücadelesinde daima en önde yürüdük. Zehirli gemileri geldikleri yere geri gönderdik. Buca’nın kalbinde eski cezaevi alanının Bucalı nefes alsın diye yeşil alan olmasını sağladık. Çeşme’yi katledecek bir rant projesini durdurduk. Kentin rantını yemeye çalışan hiç kimseye izin vermedik. Her şeye rağmen sosyal yardımları beş kat artırdık” ifadelerini kullandı.

“KÜÇÜK ÜRETİCİ DOĞDUĞU YERDE DOYABİLSİN DİYE KOOPERATİFÇİLİĞİ DESTEKLEDİK”

Soyer şunları söyledi: “İzmir Tarımı Programı’yla kuraklığa ve yoksulluğa savaş açtık. ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ dedik. Küçük üreticimize alım garantisi verdik. Aldığımız ürünleri ‘İzmirli’ markamızla dünyaya ihraç ettik. Şehrimizin bereketine, üreticimizin alın terine, geleceğimize sahip çıktık. Refahı ve adaleti büyüttük. Küçük üreticimiz doğduğu yerde doyabilsin diye her fırsatta kooperatifçiliği destekledik. Bu yolda önümüze taş koyanlar olsa da, üretenin örgütlü gücünü hiç kimsenin yenemeyeceğini gösterdik. Kadınıyla çocuğuyla, genci ve yaşlısıyla 4 buçuk milyon İzmirlinin hepsini kucakladık. Çalmadık kapı, gidilmedik mahalle, sokak, yol bırakmadık.”

165 PROJENİN 144’Ü TAMAMLANDI

Soyer “Beni bu makama taşıyan ve yüzde 58’lik bir oyla seçilmemi sağlayan seçim beyannamemde 165 proje vaat etmişim. Bu kitapta bu projelerin akıbetini tek tek okuyabilirsiniz. Seçim vaatlerini bu kadar şeffaf bir şekilde masaya yatıran ikinci bir belediye başkanı yok. Burada sadece olgular ve gerçekler var. 165 vaadim olmuş, 144’ünü tamamlamışız. 14’ünü kısmen tamamlamışız. Yedisini de büyük oranda hükümetin taş koyması nedeniyle yapamamışız. Buna karşılık 15 ilave projeye başlamışız ve tamamlamışız. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılının ve önümüzdeki yerel seçimlerin bu uğurda tarihi bir mihenk taşı olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Zaman bölünme, parçalanma değil, bu zorlu mücadelede Genel Başkanımız Özgür Özel’e ve birbirimize güç verme zamanıdır” dedi.

“TUNÇ BAŞKAN, YOKSULLUĞU VE EŞİTSİZLİĞİ AZALTMANIN PEŞİNDE”

Toplantıda konuşan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise, “Bunca zaman tanımamış olan varsa, kör gözlere inat bir kez daha buradan ilan edeyim bizim belediye başkanlarımızı. Tunç başkan neyin peşinde anlayalım. Tarımı kalkındırmaya yönelik çalışmaları biliyoruz. Tunç başkan, İzmir tarımını çeşitlendirmek ve ürünlerin satışını desteklemek için birçok adım attı. Hem tarım emekçisinin uğradığı bu büyük adaletsizliğe son vermek, hem de İzmir ekonomisine güç kazandırmak için ‘Başka bir tarım mümkün’ dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi kimin peşinde, tarım emekçisinin peşinde. Neyin peşinde, çiftçinin köyünde üretebilmesinin yolunun açılmasının peşinde. Tunç başkan, üretici kooperatifinden aldığı sütü, dar gelirli çocuğumuza verme peşinde. Tunç başkan, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmanın peşinde” diye konuştu.