Herkesin ve hatta her politik grubun kendine göre bir yılbaşı kutlaması vardır. Yılbaşında yenilir içilir, eğlenilir, ama bunun nasıl yapıldığı yapana göre değişir....

Herkesin ve hatta her politik grubun kendine göre bir yılbaşı kutlaması vardır. Yılbaşında yenilir içilir, eğlenilir, ama bunun nasıl yapıldığı yapana göre değişir.

Bazı kutlamalara “alternatif yılbaşı” adı verilir. Yılbaşı kutlanırken farklı konular konuşulur, farklı içkiler içilir, farklı eğlenilir.

Bu yıl Almanya’nın değişik kentlerinde sol görüşlü insanların bir bölümü böyle bir “alternatif yılbaşı” kutlayacak. “Alternatif olmaya değer bir şey mi var?” derseniz, evet, var! 1 Ocak 2009, Küba devriminin 50. yıldönümü... Elli yıl önce aralarında Fidel Castro, şimdiki Küba Devlet Başkanı Raul Castro ve Che Guevara’nın da bulunduğu gerilla ordusu Havana’ya girmiş, Batista ülkeden kaçmış ve iktidar devrimcilerin eline geçmişti.

Küba o tarihten beri ABD’nin ekonomik ve politik ambargosu altında yaşıyor. Bu ambargoyu sertleştirerek yürütenlerden bir tanesi, George W. Bush yakında görevi bırakıyor ve yeni Başkan Obama’nın -içerdeki tarım lobisinin de baskısıyla- ambargoyu kaldırmamakla birlikte gevşetmesi bekleniyor.

Küba devrimi için önemli bir gelişme...

Frankfurt solunun bir bölümü bilinen yerinde, Club Voltaire’de toplanacak, otonomlar başka bir yerde bir araya gelecek... Yılbaşı gecesi boyunca insanı sıkmayan kısa konferanslar var: Jose Marti’den başlayarak Küba tarihinin önemli şahsiyetleri hakkında bilgi verilecek. Kübalı müzik grupları programın ayrılmaz bir parçası. Belirtmeye bile gerek yok, içki olarak en fazla Küba romu içilecek... Tüketimden Küba puroları da payına düşeni alacak.

Almanya’da Küba ile dayanışma grupları yıllardır oldukça aktif... Sol Parti ve Almanya Komünist Partisi’nin yanı sıra bir oranda sosyal demokratlardan ve özellikle Yeşiller’den de bu gruplarda aktif olarak çalışanlar var.

Küba için para toplanır, bir bölüm insan gönüllü çalışmak için Ada’ya gider, bir başka bölüm tatilini orada geçirerek adanın turizmden elde ettiği gelire katkı yapar.

Teknik elemanların yaptığı ve Küba’nın asıl işine yarayan katkı ise az bilinir.

Birkaç teknik eleman Ada’ya gider ve nelere ihtiyaç olduğunu saptar. Küba’nın ciddi bir enerji sorunu var. Tropik bölgede bulunması nedeniyle hava fazlasıyla güneşli. Acaba Almanya’da yaygınlaşan güneş ısısıyla enerji üretmek Küba’da da uygulanamaz mı?

Bunun için hangi araçların gerekli olduğu saptanır. Bağış toplayan kuruluşlardan birisine proje sunulur ve toplanan parayla gerekli araçlar alınır. Mühendis ve teknisyenler bu araçlarla adaya gider. Tesisi kurarlar, adadaki teknik elemanlar nasıl işletileceğini öğreninceye kadar da orada kalırlar.

Tipik bir “her şeyi işe yaramaya, performansa göre ölçmek” anlayışı... Gelişmiş kapitalist toplumlarda yaygın olan bu anlayışın işe yarayan yanları da yok değil...

Dayanışma, somut bir şeyler yapmak demektir, laf üretmek değil...

Almanya solunun Küba ile duygusal bir bağı da var. Che’nin 1968’in bir parçası olmasından ibaret değildir bu bağlantı.

1993’te Küba’ya gittiğimde özellikle eğitimli insanların iyi Almanca bilmeleri karşısında şaşırmıştım. Kübalı doktor ve mühendislerin önemli bir bölümü Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde (DAC) okumuş... DAC, yıllarca Küba şekerinin tamamını alırken, bu ülkede oldukça az olan süt tozunu neredeyse bedava vermiş.

1989’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından ülkenin Batı kesimine gelen ve halen sol düşünceli olan insanların bir bölümünün iyi İspanyolca bilmesine de bu nedenle şaşırmadım.

Küba doğusuyla ve batısıyla bu ülkenin tarihinin bir parçası...

1968’in evrensel tarih bazında ele alınması gerektiği henüz yeni anlaşılıyor. “Uzun 68, Küba devrimiyle başlar, 1973’te Allende’nin devrilmesiyle biter. Vietnam savaşının yanı sıra Küba ve Latin Amerika’nın da 68 üzerinde büyük etkisi vardır.

Batı Almanya tarihinin ayrılmaz parçası olan Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) Uruguay’daki Tupamaros’u, bu ilk kent gerillasını örnek alır. Küba devrimi olmasaydı, Tupamaros da olmayacaktı.

Küba devriminin 50. yılı ve yeni yılınız kutlu olsun!