Halkın vergilerinin nereye kullanılmasına karar veremediği bu süreçte sermayenin ve temsilcisi olduğu iktidarın çıkarları doğrultusunda kamu kaynağı bölüştürülecek.

2024 Bütçesi’ne kısa bir bakış

Semih GÜVEN / Ekonomi Gazetecisi

2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifi komisyonlarca tartışılmaya başlandı ve görüşmelerin sonunda 4-5 Aralık tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelmesi bekleniyor. Her bütçe maratonunda olduğu gibi bütçede ayrılan kalemler soğuk ifadelerle geçiştirilirken, 5 Aralık’ta Meclis’te kaldırılan ellerle sürecin sonuna gelmiş olacağız.

Halkın vergilerinin nereye kullanılmasına karar veremediği bu süreçte sermayenin ve temsilcisi olduğu iktidarın çıkarları doğrultusunda kamu kaynağı bölüştürülecek. Kaynak kullanımı konusunda yaptırımı olan herhangi bir kamu denetimi ile ise henüz “karşılaşmadık”.

BÜTÇEYE MARAŞ DEPREMİ ETKİSİ

Hazırlanan bütçe teklifine göre giderler 11,089 trilyon olurken, gelirler 8,437 trilyon lirada kalıyor. Aradaki fark borçlanma yoluyla finanse ediliyor.
Gider bütçesine bakıldığında, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi toplam giderin yüzde 10’unu oluşturarak klişe ifadeyle “aslan payı”nı alıyor (Eğitimde durumu biliyorsunuz). Maraş merkezli depremin oluşturduğu tahribat nedeniyle, “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bütçesi” tam 83 kat artarak 671,3 milyar liraya yükseltilmiş. Ulusal savunma ve güvenlik olarak ifade edilen “savaş bütçesi” ise 618,5 milyar ile bütçenin yüzde 5,5’ini oluşturuyor.

FAİZ GİDERLERİ ZİRVEDE

Giderler kaleminde önemli bir veriyi de faiz giderleri oluşturuyor. 1,25 trilyon ile faiz giderleri, toplam giderin yüzde 11,3’üne denk geliyor. Bir diğer ifadeyle, vergilerimizin onda biri, yanlış ekonomi politikalarının sonucu “faiz lobisi”ne akmış oluyor.

VERGİ TOPLAMADA ADALETSİZLİK

Gelirlere bakıldığında ise neredeyse tamamını şüphesiz ki vergi gelirleri oluşturuyor. 2024 yılında vergi gelirlerinin 8,3 trilyon Lira olması bekleniyor. Gelir ve kazanç üzerinden alınması beklenen 2,5 trilyon liralık vergi beklentisinin 1,2 trilyon lirasını Gelir vergisi, 1,3 trilyon lirasını Kurumlar Vergisi oluşturuyor. 2023 yılına göre Gelir Vergisi’nde yüzde 72,8, kurumlar vergisinde yüzde 63,2 oranında artış bekleniyor ki bu durum, vergide kurumların kişilere oranla kayırıldığı düzenin süreceğini gösteriyor.

DOLAYLI VERGİ DOĞRUDAN VERGİYİ GEÇİYOR

Dolaylı vergi adaletsizliği yine bütçenin belkemiğini oluşturuyor. Dahilde alınan Katma Değer Vergisi 1,67 trilyon lira, Özel Tüketim Vergisi ise 1,4 trilyon lira olarak bekleniyor. Böylece KDV ve ÖTV’nin toplamı 3 trilyonu geçerek, gelir ve kurumlar vergisinin toplamını aşıyor.

BÜTÇEDE BAZI KALEMLER

2024 Bütçesi’nde göze çarpan kalemlerden bazılarına ise şöyle devam edelim:

>> Enflasyonun nispeten düşük olduğu dönemde bütçesi hızla artırılan Cumhurbaşkanlığı bütçesi, enflasyon ortamında gücünü korumaya devam ediyor. 2023’te 6,6 milyar lira olan bütçe, 2024’te yüzde 85 artışla 12,28 milyar liraya çıkarılmış.

>> Kamuoyunda sıklıkla tartışıldığı üzere, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi, 2023 Yılı Bütçe Teklifi’ne oranla yüzde 155 artışla 91,8 milyar liraya çıkarılmış. 2023 bütçe teklifine göre, bütçe giderlerinde ortalama yüzde 140’lık artış düşünüldüğünde, Diyanet’in payına düşen bütçe yine artış göstermiş.

BU SENE DE UZAYA ÇIKAMAYACAĞIZ

>> Türkiye Uzay Ajansı bütçesi 2023 yılında 1,6 milyar lira iken bu yıl sadece 1,7 milyar lira olarak belirlenmiş. Uzay ve Havacılık Alanında ise bütçe 3,57 milyar liradan 4 milyar liraya çıkmış. Yıllık enflasyon göz önüne alındığında Türkiye, uzay çalışmalarından neredeyse yarı yarıya vazgeçmiş oluyor.

>> Para cezalarında 2023 Bütçesi’ne göre artış, bütçe ortalamalarının altında yüzde 62 oranında hedeflenmiş. Bu durum, yerel seçim öncesinde vatandaşı nispeten daha az “üzecekleri” anlamına gelebilir.

ADALETSİZ TOPLAMA, ADALETSİZ BÖLÜŞÜM

Sonuç olarak, vergilerin adaletsizce toplanıp adaletsizce harcanmasının yasal kılıfını oluşturan Merkezi Yönetim Bütçesi, halkın hiçbir katılımı ve karar yetkisi olmadan tamamen iktidarın ideolojik ve politik çıkarları etrafında şekillenmeye devam edecek.

“İtibardan tasarruf olmaz” denerek dişimizden tırnağımızdan biriktirdiklerimizin nasıl çarçur edildiğini izlemeye devam etmek istemiyorsak, bütçe üzerine daha fazla düşünmemiz, daha fazla söz söylememiz ve hızla harekete geçmemiz gerekiyor.