Gazetecilik son yıllarda en zorlu mesleklerinden biri haline geldiyse, iktidarın doğrudan medyaya uyguladığı baskı kadar, bunda baskı ortamının sonucu olarak yurttaşlarda gelişen korku psikolojisinin de büyük payı var. Seçim öncesi ziyaret ettiğimiz Bursa’da söz konusu durum fazlasıyla geçerliydi. Özellikle kent esnafı siyasi konular hakkında yorum yapmaya çekiniyor. İnsanlar akıllarına gelen sözcükleri serbest bırakmadan önce iki […]

31 Mart akşamı Bursa’da ezberler bozulabilir

Gazetecilik son yıllarda en zorlu mesleklerinden biri haline geldiyse, iktidarın doğrudan medyaya uyguladığı baskı kadar, bunda baskı ortamının sonucu olarak yurttaşlarda gelişen korku psikolojisinin de büyük payı var.

Seçim öncesi ziyaret ettiğimiz Bursa’da söz konusu durum fazlasıyla geçerliydi. Özellikle kent esnafı siyasi konular hakkında yorum yapmaya çekiniyor. İnsanlar akıllarına gelen sözcükleri serbest bırakmadan önce iki kez düşünüp, riskli olmadığına kanaat getirdiklerini sizinle paylaşıyor. Gözlerdeki ‘durduk yere başıma iş açmayayım’ endişesini görmek için işin uzmanı olmaya gerek yok.

ÇARŞI YOĞUN, İŞLER DURGUN

CHP’nin Bursa adayı Mustafa Bozbey’le konuştuktan sonra Osmangazi’de halkın arasına karışıyoruz. Birbirine komşu olan Tuz Pazarı Çarşısı ve Uzun Çarşı’da, hafta sonu yoğunluğu var. Etraf oldukça kalabalık; Bursalılar alışveriş listelerini tamamlamak için hızla hareket ediyor. Kimileri ise daha sakin, dükkanların vitrinlerini seyrederek zaman öldürüyor.

Bursa, Cumhur İttifakı’nın kâğıt üstünde güçlü göründüğü şehirlerden biri. Bazı yurttaşlarda bu siyasi angajmanın etkisi fazlasıyla hissediliyor. Ancak konu ekonomiye gelince, siyasal aidiyetler gevşemeye meyilli bir hal alıyor. Örneğin ekonomik gidişatı sorduğumuz ve “Kriz falan yok, esnaf beceriksiz” gibi bir yanıt aldığımız esnafın parti savunuculuğu, “Peki işler önceki yıllara göre daha mı iyi?” diye sorduğumuzda, “Aslında 1-2 sene önce işler daha iyiydi” cevabıyla yerini hayatın gerçeklerine bırakıyor. Aynı esnaf ardından vites yükselterek devam ediyor: “Hep Tayyip Erdoğan’ın yanlış politikaları yüzünden. Rahibi bırakmadı dolar kaç oldu. Madem bırakacaksın, başta bıraksana rahibi. Dolar yükseldi, esnaf üzüldü.”

Çarşıdaki bir başka esnaf ise Nilüfer Belediyesi’nden şikâyetçi. Nedenini ise “Sokaklarda küçük çöpler var. Çöp arabaları geziyor ama süpürgeci az” diye açıklıyor. Başarılı bulmadığı Mustafa Bozbey’in küçük çöp sorununu çözmesi gerektiğini, bu nedenle büyükşehir belediyesini kazanacağını düşünmediğini söylüyor ve “Bunları ben Bozbey’e de söyledim. Kendisiyle tavla turnuvasında karşılaştım. Yendim kendisini ve böyle olmaz dedim” diye de ekliyor. “Nilüfer’de küçük çöpler dışında gözünüze çarpan başka sorun var mı?” diye sorduğumuzda ise biraz düşünüp “Yok” cevabını veriyor.

‘BUNDAN SONRA HAYIR ETMEZ’

“49 yaşındayım. Bu dükkan bana dedemden, babamdan kaldı. Yıllardır buradayız. Nerede geçmişteki işler, nerede şimdiki işler… Bitik durumdayız.” Uzun Çarşı’daki bir esnaf, durumunu bu sözlerle anlatıyor. Çarşının kalabalık olduğunu söylediğimizde ise görüntünün suni olduğunu ifade ediyor. “Bak, insanlar geziyor ama ellerinde torba, poşet var mı? Herkes boş boş dolaşıyor. Kimsenin alışveriş yaptığı yok. Esnaf hiçbir şey kazanmıyor.” Ekonominin geleceğini nasıl gördüğünü sorduğumuzda da, “Bundan sonra hayır etmez” diyor. Seçimlerde siyasi tercihinin ne yönde olacağı yönündeki sorumuzu ise sadece kendi halini anlattığını ifade edip, yanıtsız bırakmayı tercih ediyor.

UZUN BİR ARADAN SONRA DEĞİŞİM İHTİMALİ…

Çarşıda gezen yurttaşlar arasında “Burada düzen devam eder, Ak Parti kaybetmez” diyen de var, “Artık bir şeyleri değiştirme zamanı. Bursa’yı mahvettiler. Tertemiz kent ne hale geldi” diyen de… Dediğimiz gibi burası AKP-MHP seçmeninin yoğun olduğu bir kent ama CHP, yıllar sonra ilk kez bu kadar iddialı. Bugünden seçimin sonucunun ne olacağını kestirmek mümkün olmasa da, kentteki hava, yönetim değişikliği ihtimalinin çok da imkânsız olmadığını söylüyor.