50 yıl önce, 50 yıl sonra

18 Temmuz 1968... Bundan 50 yıl önce, Türkiye tarihin en önemli anti-emperyalist eylemlerinden birisi gerçekleşti. Devrimci gençler, Dolmabahçe’ye yanaşan 6.Filo askerlerini karşılayarak, denize döktüler... 6.Filo eylemleri, gençlik ve halk içinde devrimci düşüncelerle birlikte yükselen bağımsızlık mücadelesinin ifadesiydi...

Halkın yükselen bağımsızlık mücadelesinin karşısında; Amerika ile NATO’nun emrindeki kontr-gerilla eliyle örgütlenen ve bugün iktidarda olan milliyetçi-siyasal İslamcı güçler yer aldı... 6.Filo’yu kıble yapıp namaz kılanlar, bu yoldan hiç ayrılmadılar... 12 Martların, 12 Eylüllerin, 15 Temmuzların hepsi 6.Filo’ya secdeye duranların yolundan geçerek gerçekleştirildi... Bugün ülkeyi yöneten siyasal İslamcıların, böbürlenerek anlattıkları kendi tarihleri işte bundan başka bir şey değil...

Bugün de Beyaz Saray koridorlarından geçerek aldıkları iktidarlarını, Trump’ın gölgesi altında sürdürmenin yollarını ararlarken bir yandan da ABD’ye teslim olmayan güçlü lider ve güçlü ülke gösterisinden de geri kalmıyorlar. Türkiye’yi, emperyalizmin Ortadoğu’daki kirli savaş tezgahının içine sokup, ekonomisini tümüyle dışa bağımlı hale getirip, kamu kaynaklarının satıp, borçlarını katmerlendirip böyle bir çaresizliğin içine sürükleyenlerin şimdi ülkemizi düşürdükleri büyük bir çaresizliktir.

Elbette bu ülkenin insanları emperyalist tahakküme teslim olmayacaklardır. Türkiye’yi bu büyük çaresizlikten çıkaracak; ABD üslerinin, silahının, bombasının ve dolarının tahakkümünden kurtaracak olan yol da Denizlerin, Mahirlerin 6.Filo’yu denize döktükleri bağımsızlık yoludur.