Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM), 500 maden sahası için ihaleye çıkacağını duyurdu. Eski Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, “2018’de gündeme gelen ‘tekelleşme’ adımı doğrultusunda, maden sahalarında rezervin yarısından fazlasına sahip olan şirketlerin talebiyle diğer firmalara ait rezervler birleştiriliyor. Büyük bir tekelleşme ile talan politikası büyüyor” dedi. […]

500 maden sahası talana açılıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM), 500 maden sahası için ihaleye çıkacağını duyurdu.

Eski Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun, “2018’de gündeme gelen ‘tekelleşme’ adımı doğrultusunda, maden sahalarında rezervin yarısından fazlasına sahip olan şirketlerin talebiyle diğer firmalara ait rezervler birleştiriliyor. Büyük bir tekelleşme ile talan politikası büyüyor” dedi.

1 YIL ÖNCE ZEMİN HAZIRLANDI

MİGEM’in Resmi Gazete’de yayımlanan ilanına göre, 6592 Sayılı Kanunla Değişik 3213 Sayılı Maden Kanunu’nun hükümleri uyarınca hukuki durumları sona eren 500 adet maden sahası ihaleye çıkarılacak.

Kararı BirGün’e değerlendiren Mehmet Torun, “Bu bir tekelleşme ve talan ilanıdır” dedi. AKP hükümetinin bir yıl önce yayımladığı ‘Maden Bölgelerine ve Ruhsatların Taşınmasına İlişkin Yönetmeliği’ anımsatan Torun, şunları söyledi:

“AKP hükümeti bu yönetmelik ile birbirine bitişik veya yakın bazı maden sahalarında tek başına yapılan maden işletme faaliyetlerini ruhsatlandırıp, mevcut ruhsatla birleştirerek madencilik yapılabilmesinin önünü açtı. Yani birbirine bitişik veya yakın maden sahalarında tek başına yapılan maden işletme faaliyetleri, çevresel etkileri, şehirleşme, işletme güvenliği, rezervin verimli işletilmesi ve benzeri sebeplerden dolayı meydana gelen olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması amacıyla yapılacak proje ve planlama çerçevesinde maden bölgesi olarak ilan edilebilecekti. Ayrıca ‘rezervin yarısından fazlasına sahip olan şirketin talebi halinde’ diğer firmalara ait rezervler de birleştirilecek, anlaşma olmaz ise bu işlem res’en sonuçlandırılacaktı. İşte şimdi yayımlanan ilan tam da budur.”

Türkiye’deki büyük maden sahalarının Cengiz, Ciner, Çalık ve Çelikler gibi AKP’nin “gözde” firmaları tarafından işletildiğinin altını çizen Torun, “Küçük küçük işletmeler tekelleştiriliyor. Bütün maden sahaları AKP döneminde palazlanan firmalara peşkeş çekiliyor. Bu yapılırken, ‘hukuki durumları sona eren 500 maden sahası’ yasal kılıfının arkasına sığınılıyor. Yasal olarak her şey kılıfına uygun yapılıyor. Ruhsat dönemi biten sahalar yeniden ihaleye çıkıyor gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Oysa işin arka planında tekelleşme yoluyla büyük bir talan politikası yatıyor” diye konuştu.