Amerika’nın IŞİD’e karşı savaşı
VIJAY PRASHAD
@vijayprashad

Özel bir araştırma ekibi AirWars’tan çıkan bir rapor göre, ABD’nin IŞİD’e karşı bombardımanı, medyada yer aldığından çok daha fazla sivilin ölümüne neden oluyor. Rapor, acımasız bombardımanlarla, ABD’nin ileri sürdüğü düzeyde bir ilerleme kaydedilmediğini ortaya koyuyor. Daha ötesi, sivil ölümleri, IŞİD’in en büyük üye kazanma yolu olan propagandasına, malzeme oluyor.

ABD’nin Türkiyeyle anlaşması, hava saldırılarının az sayıda sivil kayıplara neden olurken IŞİD’e karşı kesin kazanımlar sağladığı düşüncesine dayanıyordu. Türkiye ABD’ye, İHA’larla IŞİD hedeflerini vurması için, üslerini -özellikle İncirlik’i- kullanma izni verdi. Buna karşılık ABD, Türkiye’nin Suriye’deki ve Türkiye’nin doğusundaki Kürt mevzilerini vurması için yeşil ışık yaktı. IŞİD’e karşı karada kazanım elde eden tek güç -YPG ve PKK- askeri güçlerini savunma moduna sokmak için yeniden toparlamak zorunda kaldı.

Hem ABD’nin IŞİD’e karşı bombardımanları hem de Türkiye’yle olan anlaşması, IŞİD’e karşı kazanım elde edileceği fikrini temel alıyordu. Fakat ABD Ordu Genel Müfettişinin gizli araştırmasına göre, durum bu değil. Bu fikir, Savunma İstihbarat Teşkilatı ve ABD Ordusunun Merkez Komutanlığı’ndan gelen analizlere dayanıyordu. Buna göre, otoriteler bombardımanların etkinliğini abartıyordu. Geçen Temmuz’da, General John Allen, “IŞİD kaybediyor” demişti.

Savunma İstihbarat Teşkilatı’ndan bir analist, bombardımanlara ve üye kazanma yollarını engelleme girişimlerine rağmen, IŞİD Kuzey Afrika ve Batı Asya’ya kadar genişlemeyi başardı, dedi. Libya’da Sirte’yi ellerinde tutuyorlar ve yenilecek gibi görünmüyorlar. Suriye ve Irak’ta, ABD’nin 2014’te bombardımana başlamadan önce ele geçirdikleri yerleri hâlâ ellerinde ve alanlarını genişletiyorlar. Irak güçlerinin Musul’da elde edebildikleri önemli bir kazanım yok. Özbekistan İslami Hareketi (ÖİH) de IŞİD için ,yelik tabanı ve radikal unsur anlamında önemli bir takviye oldu. Bu ilerlemelerin hiçbiri bombardımanla durdurulamadı.

Hava bombardımanı sayesinde ABD, karaya asker sokmadan IŞİD’e karşı bir şeyler yaptığına inanmaya devam etti. Fakat bu bombardıman hiç de etkili değildi. Türkiye-Suriye sınırını kapatmak için küçük bir baskı olduğu görülüyor. Bu baskının daha azı; Kürt güçleri, Suriye hükümeti, Irak hükümeti ve radikallere muhalefet eden Suriyeli isyancıların da içinde olduğu birleşik bir cephenin inşaası için hissediliyor. Şam hükümetiyle anlaşmadan başka hiçbir şey IŞİD’i geriletemez.

Suriye’de ateşkes için İran’ın planı, Körfez ülkeleri ve Türkiye’nin Suriye’deki çatışmaya yönelik müdahalesini azaltacak bir yol haritası ortaya koyabilir. ABD sonuda Türkiye için ana şalter olan Ahrar’uş Şam’la işbirliği yapmayacağını belirtti. Suriyeli isyancıların -belki de Ahrar’ın- kimyasal silah kullandıklarına dair göstergeler, Türkiye’nin bu gruplarla bağlarını koparması için yeterli olmalıydı. Suudi Arabistan, Ceyş el İslam’a arka çıktı. Şam’ın merkezine yaptıkları saldırılarla, acımasız Suriye hava güçlerinin Duma’daki pazar yeri bombardımanına neden olan Ceyş el İslam’ın işlediği savaş suçlarına ilişkin kayda değer kanıtlar var. Ne Türkiye’nin (Ahrar) ne Suudilerin (Ceyş) vekili ne de ABD’nin “ılımlıları” birbirleri tarafından desteklenme kabiliyetine sahip değil. Körfez Arapları, Türkiye ve ABD’nin oyunu tamamiyle iflas etti. Esad’ı dışarı atmak konusundaki başarısızlık, durum üzerine ciddi şekilde yeniden düşünülmesine zemin hazırladı. Olmayacak şeyi ummaya devam etmek en kötü sonucu doğuruyor; El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi ve IŞİD’in büyümesine yarayan bir kaosu…

ABD istihbarat topluluğu içindeki ‘Kırmızı Takım’dan analistler, dünyaya, anaakım istihbarat analisti gözlüğünün dışından bakabilmeleri için seçildiler. Bize denilene göre, ’Kırmızı Takım’, hava bombardımanının faydalı bir yaklaşım olmadığına inanmaya başladı. IŞİD’e karşı koymak için başka yollar bulunmalı. Suriye’deki iç savaşa desteğe devam etmek, IŞİD’i zayıflatma stratejisiyle çelişiyor. ABD, Türkiye ve Körfez Arap ülkelerinden öncelikli istek, Suriye savaşını yatıştırmaları, ‘vekil’lerine desteği kesmeleri, İran’ın desteklediği anlaşmaya katılmaları ve Esad hükümetini masaya getirmeleri. Türkiye aynı zamanda PKK’yle görüşme masasına geri dönmenin de yollarını aramalı. Kardeşin kardeşi vurduğu bu savaş yalnızca IŞİD’e yarıyor.

Çeviri: Ömür Şahin Keyif