ABD, 500 milyon dolarlık ‘muhalif’ ordusundan vazgeçti. Para şimdi bankada

Amerika Suriye’de teslim oluyor

VIJAY PRASHAD - @vijayprashad

ABD’nin en son “ılımlı” isyancı yaratma girişimi de bir öncekiyle aynı şekilde sonlandı. El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi, saldırdığı “30’uncu bölük”ü tamamen bozguna uğrattı. Geriye kalanlar bölgeden kaçtılar ya da El Nusra’ya katıldılar. ABD’nin vergi mükelleflerince karşılanan silahlar El Nusra cephaneliğine girdi. Bu çaba bir kazanımla sonuçlanmadı. Para kaybıydı.

ABD, 500 milyon dolarlık ‘muhalif’ ordusundan vazgeçti. Para şimdi bankada. ABD’nin savaş kurmayları karada IŞİD, El Nusra ve müttefikleri aynı zamanda da Esad ordusuyla mücadele edebilecek ölçüde bir güç yaratılabileceğinden emin değil. Birbirine karşı savaşan pek çok aktörün yer aldığı bu savaş alanı epey zorlu. Çoğunluğunu Suriyeli Türkmenlerin oluşturduğu 30’uncu Bölük’ün hiç şansı olmadı.

Bu yıl 30’uncu Bölük’e olanlar geçen yıl İdlib’de Hazm Hareketi’ne ve Cebel Ez Zaviye’de Suriye Devrimciler Cephesi’ne oldu. Her ikisinin de üsleri El Nusra Cephesi tarafından yağmalandı. ABD Başkanı Obama’yı yeni bir ordu eğitip donatmak için 500 milyon dolar vaadinde bulunmaya zorlayan da buydu. Şimdi vazgeçilen işte bu para. İdlib’de ve Cebel Ez Zaviye dağlarındaki yenilgi ABD destekli isyancıların Türkiye’ye, Reyhanlı’ya doğru girişine son verdi. Bu bölge şimdi genel olarak El Nusra Cephesi’nin elinde.

Peki şimdi sırada ne var? Rusya bütün gücüyle bir diplomatik kampanyaya başladı. Kampanya İran’la yapılan barış anlaşması üzerinden, Esad hükümetinin ayrı ayrı Körfez Arapları ve Batı’yla arasını düzeltmek için yapılıyor. Esad’ın istihbarat şefi Ali Memlük, Şam ve Suudiler arasındaki köprülerin yeniden yapılması görevinin bir parçası olarak Riyad’ı ziyaret etti. Rusya bölgede ana tehlikenin IŞİD ve El Kaide olduğu ve eğer bu tehditlerin yok edilmesi isteniyorsa, Esad hükümetinin yorgun ordularının kuzey ve batı Suriye’de kara savaşına katılmaları gerektiği konusundaki görüşü empoze etmeye çalışıyor. Batı, Rusya’nın önerilerini ya da İran planını kabul edecek gibi görünmüyor. Washington’un kibiri ve tutarsızlıkları bu yol haritasını kabul edebilmesi için çok fazla.

Türkiye hükümeti akıllılık yaparak bu mevzuyu kaşıdı. Suriye’deki bombardımanı ABD’yi köşeye sıkıştırdı. Türkiye hükümeti Esad hükümetinin bölgede IŞİD’den daha büyük bir tehdit olduğuna dair görüşe bağlılığını sürdürüyor. Bu demek oluyor ki; El Kaide ve IŞİD’in büyük şiddetine rağmen ‘Esad gitmeli’ cümlesinden vazgeçilmeyecek. Türk hükümetinin Suriye’de YPG’ye karşı savaşı, bu Kürt gerilla grubunu Şam’la yeni bir anlaşma yapmaya itti. IŞİD’e karşı en etkili savaşı yürüten Kürtler, artık Batı’nın cephaneliğinden çıktılar. Ankara Batı’ya, İHA’lar için Türk üslerini kullanma izni verdi. İHA’ları şu anda sadece ABD kullanıyor - Kuzey Suriye’yi teröre karşı savaşta, Afganistan ve Yemen gibi bir çeşit tiyatroya dönüştürmek için. Batı, Türkiye Suriye’yi bombaladığı sürece Esad’la anlaşma yapamaz.

Türkiye’nin bombardımanının sonucu ne olacak? Kürt direniş otonomisine tehdit, onların yönünü Şam’a çevirdi. IŞİD ve El Kaide grupları saldırılarla cesaret kazandılar. Bu onlarda sıkıntı yaratmıyor. Ateşkese istekli olan Şam bunu Türkiye saldırılarına devam ettiği sürece yapmayacak. Erdoğan da Esad da amaçları için IŞİD’i kullanıyor. Erdoğan, Suriye’de iç savaşın bitmesini istemiyor; yorgun Esad’ın ise buna ihtiyacı var. Batı’nın manevra alanı dar. Suriye üzerine İran çözümü - harikulade bir açılış- masada çürüyecek.

Çeviri: Ömür Şahin Keyif