AP seçimlerine giderken sağ ve sol açık oturumda

Prof. Dr. Ali ARAYICI / Paris

Son günlerde, Fransa’da köylülerin ve çiftçilerin tarımsal öfkelerinin korları daha hala sönmemişken eğitim ve sağlık emekçileri, polisler, işçiler ve tüm çalışanların; alım gücünün düşüklüğü ve düşük ücretlerle ilgili eylemleri sürüyor. 9 Haziran’da yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine kısa bir süre kala, sağ ve sol parti listelerinin başkanları; 14 Mart’ta Avrupa Birliği’nin kanalı Kamu Senatosu’nun (PS) yayınlanan ilk açık oturum tartışmasında bu konuları geniş olarak ele aldı.

Bu açık oturumda, 9 Haziran’da yapılacak olan AP seçimlerinin ana kampanyasını yürüten 8 listenin başkanları; AB’nin en büyük harcama alanları olan tarımsal ve alım gücü konuları başta olmak üzere, dış göç, Ukrayna’daki durum ve enerji konuları üzerinde görüşlerini ayrıntılı olarak belirtti.

KİMLER KATILDI?

Açık oturuma katılan ve düşüncelerini beyan eden liste başı sekiz aday şunlardı:

Solda yer alanlar, Boyun Eğmeyenler’in (LFI) listesi başkanı Manon Aubry, Komünist Parti (PCF) liste başkanı Léon Deffontaines, Cumhuriyet Meydanı (PP) ve Sosyalist Parti (PS) listesi başkanı Raphaël Glucksmann ve Çevreciler (LE) listesinin başkanı Marie Toussaint katıldı.

Merkez sağ ve aşırı sağda yer alan, Cumhuriyetçiler’in (LR) listesi başkanı François-Xavier Bellamy, Rönesans listesi başkanı Valérie Hayer, Fetih Hareketi’nin (MR) listesi başkanı Marion Maréchal ve Ulusal Birleşme Cephesi (RN) listesinin başkanı Thierry Mariani katıldı.

Bu bağlamda, AP’de Avrupa Rönesans grubu milletvekili, Başkanlık Çoğunluğu-Birlikte Avrupa  (EE) eş başkanı ve Rönesans listesinin başı Valérie Hayer, "Çiftçilerin öfkesini duyuyorum" diyerek kendisinin "bölgesinde derin kökleri olan çiftçilerin bir kızı" olduğunu belirtti. Hayer, “Fransız çiftçilerin cebine yılda 10 milyar avro ödenmesine” izin verilmesini savundu.

Cumhurbaşkanı Macron’cu aday Valérie Hayer, belirli bir meslekte vasıflı bir işçi veya çalışanı nitelendiren mesleki yetenek sertifikasını (CAP) savunmaktan ve “Avrupa eşitliği yolunda ilerlemek” istediğini duyurmaktan memnun kaldığını belirtti. Ancak, yüzölçümüne göre hesaplanan CAP sübvansiyonları en büyük çiftçilere ve endüstriyel tarıma fayda sağlıyor. Ne yazık ki, özellikle adil fiyatlar konusunda tüm çiftçilerin karşılaştığı sorunlara yeterli bir yanıt veremedi.

Komünist aday Léon Deffontaines, "Sübvansiyonların ötesinde, çiftçiler her şeyden önce gelirleriyle geçimlerini sağlamak istiyor. PCF milletvekili André Chassaigne’in çabalarıyla 2009 yılında asgari fiyatların uygulanmasını önerdik. Sol ve sağ partiler bu öneriyi üç kez reddetti" dedi. Bu görüş, genel olarak bu önlemin yanı sıra "tarımsal gıda gruplarının yağmacılığına" son vermek için, marjların dondurulmasını destekleyen Manon Aubry tarafından da paylaşıldı ve desteklendi.

KARŞIT GÖRÜŞLER

Avrupa’da 2050’ye kadar karbon nötrlüğünün sağlanmasına yönelik kıtasal bir yol haritası olan "Avrupa Yeşil Paktı" üzerine, tartışmalar daha da hareketlendi. Çevrecilerin lideri Marie Toussaint, bu hedefi açıktan açığa destekleyerek "Dünyayı kızdırmak için değil, onu korumak için buradayız” dedi.

Ancak, merkez sağ ve aşırı sağcı, ırkçı ve faşist partiler buna karşı öfkelerini sırayla gösterdi. Cumhuriyetçilerin (LR) liste başı François-Xavier Bellamy, "Çiftçilerin üretim yapmasını istemiyorsunuz" dedi: "Bu metin, Avrupa’nın gıda konusunda kendi kendine yetmediği bir dönemde tarımsal üretimde düşüşe yol açacak.” Aşırı sağcı, ırkçı ve faşist parti MR’den Marion Maréchal, “Yeteneklerimizi boşa harcıyoruz” diye ekledi.

Bu açık oturuma, davetsiz bir misafir de katıldı. Liste başı olmayan tek konuşmacı olan RN’nin AP milletvekili Thierry Mariani, "daveti reddeden" Jordan Bardella’nın yerine geçti. Mariani, "Bu ilk tartışmanın biraz erken olduğunu düşünüyoruz" dedi.

Aşırı sağcı partinin temsilcisi, Glucksmann’ın eleştirilerine maruz kaldı. “Beni şok eden şey, 2019’da Rusya’nın ilhakını tanımak için Kırım’a gitmiş olmanız” diyen Glucksmann, “Dış müdahalelerle ilgili özel komitenin başkanı olarak, Putin’in savaşına karşı kendimizi savunmak için önerdiğimiz tüm kurallara karşı oy kullanan Kremlin’in küçük telgrafçısı ile karşı karşıya gelmek zor” diye ekledi.

RN milletvekili ise alaycı bir tavırla; eski cumhurbaşkanlarını kastederek “Gerçekten de Giscard ve Sarkozy gibi biz de Kırım’ın iki yüzyıldır Rus olduğuna inanıyoruz” diye ekledi.

SATIN ALMA GÜCÜ

Bugün, AB’nin bazı ülkelerinde olduğu gibi, Fransa’da da çalışan emekçilerin her geçen gün alım gücü düşüyor. Avrupalıların elektrik faturası 2021 ve 2023 yılları arasında ortalama %63 oranında artarken, Fransızların satın alma gücüne ilişkin temel sorun, enerji maliyeti üzerinden nihayet liste başı adaylar tarafından geniş olarak ele alındı.

Manon Aubry, Valérie Hayer ve Jordan Bardella’nın ortak noktası ise, piyasayı serbest bırakmak istemeleri: “Kaldı ki, Avrupa elektrik piyasası reformu bu yönde atılmış bir adımdır ve Avrupa genelinde düzenlenmiş tarifelere son vermektedir.”

PCF’den Léon Deffontaines de, bu metalaşmaya kesin olarak son vermek istediğini belirtti: “Bugün Fransa’da Avrupa’nın en ucuz elektriğini üretiyoruz. Ancak bunu gaz fiyatına endekslediğimiz için faturalar Fransızlar için katlanıyor. Bu değiştirilmeli.” Deffontaines’e göre çözüm yolu “güçlü kamu hizmetleri ile sübvanse edilmesi gereken nükleer ve yeşil enerji de dahil olmak üzere enerji karışımımız arasında kendi ayakları üzerinde durabilmek.”

Buna karşılık olarak, Valérie Hayer’e göre tarife kalkanının teşviki ile iş dünyasının rekabetçiliğine sözde destek arasında, cumhurbaşkanlığı çoğunluğu için değerli olan eski nakaratları tekrarlamaktan başka bir şey yapılmıyor... Sonuç olarak, sözü edilen konular üzerine olan tartışmaların kısa sürede bitmeyeceği ve daha uzun süre devam edeceği görülüyor.