[Av]cılık!

Hakan YURDANUR

Av sezonu açıldı. Onlarca tür hayvan “avcılık” adı altında yok edilecek! Bu yazımızda, avcılığın önce ne olmadığını ardından da sistem içinde nasıl işleyip yok edici bir hâl aldığını değerlendireceğiz. Sorularla başlayalım: Spor, insanın hem ruhen hem de bedenen sağlıklı olması için yapılıyor ise hayvanların acı içinde öldürülmesini izlemek insan ruhuna ne kadar iyi gelebilir? Ölüm amaçlı bir eylemin neresi spordur? Örneğin, kaplan insanı öldürdüğünde vahşet oluyor da, insan kaplanı öldürdüğünde nasıl spor kabul ediliyor? Sormaya devam edelim: Spor, rakibi de gerektirir ve onun da o an spor yapmış olması gereklidir. Yaralı bir ceylan ölümden kurtulmak için can havli ile oraya, buraya koşturduğunda spor mu yapmış oluyor? Balığın olta da ölmemek için verdiği uğraş hangi spor dalına giriyor? Avcılık madem spor, spor da hile, tuzak vd olur mu? Hile yapmak hangi vicdani durumla örtüşebilir? Av, spor tutkusu ise öldürmeyi tutku edinenlere ne denir? Soruları çoğaltmak mümkün. Verilen cevaplar bizi net bir yere götürecektir: Avcılık spor değildir! Bir kavramın önüne, arkasına yeni bir kavram eklemek, o kavramı gerçek amacından uzaklaştırmaktır. Sporun içine dâhil edilmeye çalışılan avcılık için de bu durum geçerlidir. Spor olmadığı gibi avcılık, hayvanlara ve doğaya karşı bir iktidar aracıdır!

İHTİYAÇTAN YAPILMAZ

Eğer Amazon’da bir kabileye mensup yaşıyor ve hâlâ kapitalizmle tanışmamışsanız, ihtiyacınız kadar avlanıyorsunuzdur. Ama günümüz koşullarında kapitalizmin girmediği, bulaşmadığı hiç bir yer kalmadı. Bugünün koşullarında avcılık, ticari bir faaliyete dönüştü. İhtiyaç konusu da ilginç: insan ihtiyaçlarının sınırsız ve sonsuz olduğu uydurulan bir masaldır! Fakat sistem bunu bize böyle sunmaz. İhtiyaçları sınırsız gösterir ki, daha fazla mal satabilsin. Bugün ihtiyacımız olmayan yüzlerce şeye sahip olmamız bunun bir göstergesi. Avcılık, sistemin ihtiyacı olan daha fazla kâr döngüsünün bir ürünüdür. Daha fazlası değil.

Eko-kırım; çevreye ciddi ve sürekli zarar veren kasıtlı eylemlerdir. Ormansızlaştırma, maden arama, endüstriyel tarım ve hayvancılık vd… Bu faaliyetler insan, hayvan ve doğanın yaşam alanlarını küçültüp, işleyiş ve denge mekanizmalarını bozuyor. Avcılık da bu yok edişe katkı sunuyor. Örneğin, orman yangınından kaçan hayvanlar avcılık adı altında öldürülüyor. Maden arama sürecinde hem yer altı hem yer üstü hem de gökyüzündeki canlılar büyük zarar görüyor. Çok önemli bir noktanın altını kalınca bir şekilde çizelim: Avcılık, sadece eline silah alan kişilerin faaliyeti ile sınırlı değildir. Ormansızlaştırma, maden arama, nehir ve gölleri kurutma, ağaçları kesme, santral inşa etme vd birer avcılık eylemidir!

YAŞAM PARÇALANAMAZ

Yaşamın doğalı, yabanı olmaz! Yaşam, yaşamdır ve kategorize edilip parçalara ayrılamaz. Doğal yaşam iyi, yaban hayat kötü anlayışı eko-faşist bir anlayıştır! Üstelik de türcüdür. Avcılık da, türcülüğün vücut bulmuş faaliyetidir. Günümüz modern medeniyetinde avlanmak için ormana, dağa gitmeye gerek kalmadı. Eline tüfeği, tabancayı alanlar şehrin göbeğinde kediyi, köpeği, kuşu öldürmeye başladı. Herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığı sürece şehir içi avcılığı devam edecek gibi görünüyor. Havai fişek atanlara soralım: Ölen yüzlerce kuşun kutlamasını mı yapıyor ve o yüzden defalarca havaya fişek atıyorsunuz?

AV - META İLİŞKİSİ

Bugün avcılık, önemli getirileri olan bir sektöre dönüştü. Alet, ekipman, giysi, özel araçlar, silahlar ve mermileri… Bunlara açılan ihaleleri, avcılık kurslarını, sertifika ücretlerini, av masraflarını da ekleyelim. Bu süreçte avcı önce para harcamalı, ardından avını öldürmeli ve sonra daha fazla para harcamalı. Yani karşımızda şöyle bir döngü bulunuyor; para - av - daha fazla para - daha fazla av… Av turizmi adı altında yapılan tüm katliamlar para – av - daha fazla para - daha fazla av… döngüsünün devamı içindir. Aksi takdirde öldürmenin turizmi olamazdı herhalde! Yazımızı avlarda katledilen ve gezegene veda eden binlerce “can”a ithaf ederek bitirelim: Avcılık yaşama dair tüm değerlere saldırıdır ve avlarda öldürülen hayvanların adı yoktur…