İnan olsun sadece bir benzetme öğesi olarak başlığa aldım, ortalama bilinç sahibi kadersizlerimin harc-ı alem sloganlarını! Avrupa, senin sesini ne yapsın...

İnan olsun sadece bir benzetme öğesi olarak başlığa aldım, ortalama bilinç sahibi kadersizlerimin harcıalem sloganlarını! Avrupa, senin sesini ne yapsın; koymuş 'kocakulakları' dinliyor zaten, tepene park etmiş uydular; ha bire durum vaziyetimizi rapor ediyorlar... Bağırmanın çağırmanın hal çaresi olmadığını iyi bilmek gerek!

Evet, sevgili okur! Bu benzetme, saptama ve ötelemenin bizimle (BirGün okurlarıyla) bir ilgisi yok... Peki, niye başlıktalar derseniz, açayım: Biliyorsunuz, internet sayfamızın tepesine ve sağ yamacına (bak; geçen haftaki köşe yazısı) bir düğme iliştirdik... Dokunanı fena yaparız, dedik! Galiba bu lafı özellikle yurtdışında yaşayan internet okurlarımız ciddiye aldı. Türkiye'de yaşayanların aşina oldukları düşünce tarzı, yorum-layış ve kavrayış ile buna uygun tutum alma özellikleri, yurt dışında yaşayan internet okurlarımız için iyice kaybolmuş,... Düğmeye (pek) dokunmuyorlar... Hatta mazeret ileri sürüp; "Bizde kredi kartı yok, bankamatik kartı kullanıyoruz. Arkadaki güvenlik numaramız da sizinki gibi üç haneli değil dört haneli. Banka sistemlerimiz uyuşmaz" diyorlar. İyi, kabul. Bankaya "Tez elden çare bulun" dendi. Meğer çare mevcut sistemde hemen uygulanabilecek biçimiyle varmış. Gözünü sevdiğimin kapitalizmi! "Artık söylediğiniz gibi sorunlar yok. Yollayın gari şu eu-ro'ları derken" bu kez, yurtdışından bizi ciddiyetle izleyen internet okurlarımız, bu kez yad ellerin davranış özelliklerinden hemen sıyrılıp, "Siz, bu sisteme nasıl güveniyorsunuz? Onca para yollayacağız. Sistem, yutuvermesin!" deyiverdiler. Bu durumda dr. bankacılara sorduk: Onlar da, "obsesif, paranoid izler var" dediler, hatta "hastamızda odaklanma sorunu ve komp-likasyonları gelişmiş. Sakin biçimde tane tane anlatın ve araçları çoğaltın!" tanısı koyup, memleket havası önerdiler...

SADEDE GELMEK, SAADETE ERMEK...
Sevgili okurlar, manasız komiklik yapmanın yeri ve zamanı değil. Haklısınız... Lafı toparlayayım: İnternet tıklarımızın seçenekleri arasında doğrudan doğruya banka hesabına para yollamanız da mümkün... Gönüllü Abonelik sisteminde, yüzde seksen mertebesinde bir dış katılım beklerken tam tersi oldu... Üstelik 'tık' sayımız artık, 18 bini geçmişken... 200 civarında ve en az miktardaki tutarla çare yaratmak mümkün değil. Gazete yönetimi adına (ve özel bir şey söylemedikleri halde çalışanlar adına da) rica ediyorum; ister kampanya düzenleyin ister kişisel sorumluluk duygusu deyip, harekete geçin ama düğmeye dokunun lütfen...

Akbank Galata Şubesi; dolar hesabı: 91497, euro hesabı: 90309, YTL: 91496

OKUR GRUBUNUN HAFTALIK RAPORU...
Geçen hafta sonu grupta epeyce iş bölüşümü ve oluşum gerçekleşti. DVD sayfalarımızı hazırlayan sevgili Metin Demirci, raportörümüz artık. Son iki hafta boyunca konuşulanlardan çıkarılan vazifeleri alt alta yazıp topladı: Bir Gençlik Sayfası ekibi toparlandı... "68'liler, Öğretmenler, CMUK avukatları ve Alevilik'le ilgili yazı dizileri hazırlanıyor"... İnternet üzerinden gelişen kimi işler de var; artık onbinlerce insana gidecek olan bir Haftalık Haber Bülteni'miz var... Haftaya başlıyor... Sayfalarımızda kullanmak üzere, profesyonel kalitede amatör fotoğrafçı işleri toparlanıyor... Acilen gerekli olan 'mouse, klavye, tarayıcı ve fotokopi makinesi' edevat fazlasıyla toparlandı, hafta başında gazeteye teslim edilecek. Eğitim Sayfası için hazırlık ekibi kuruldu; bu bağlama koşut olarak da "Hayattaki En Zor Sorular" başlığı altında hem gazetede hem de internette en çok izlenecek özel bir köşe hazırlanıyor. Aynı ekip, "Çapraz Söyleşi" başlığı altında da onlarca 'imza' sahibini, birbirleriyle buluşturacak... Herkes, birbirine soru soracak... Örneğin; Ahmet Tulgar üç sorusunu Ahmet Ümit'e yöneltecek; Ahmet Ümit de hem Prof. Gençay Gürsoy'a hem de Behiç Aşçı'ya üçer soru soracak... Gençay hoca (mesela) Mehmet Ali Alabo-ra'ya üç soru sorarken, Alabora da (belki de) Şeyhmus Diken'e sorularını yöneltecek. Hepsinin trafiği içinden çıkarsak, siz de söyleşilerin satırları arasından çıkmazsınız artık... Durumlar böyleden böyle... Aşağıda var ama, siz internete girip sağ yamaçta asılı duran logolardan Duvara Gazetesi'nin hemen altına yerleştirilmiş olan (gözükmüyor mu, yoksa?) okur grubumuzun adresine tıklayıp, üye oluverin... Grubumuz eğlenceli, heyecanlı, üretken (bazen de) küskün insanlarla dolu. Bir de eski ve gitmiş yazarlarımıza meftun bir grup da var... Üyelik için; birgunokurlari_subscribe@yahoogroups.com adresimize tıklayıverin... Herkese esenlikler...