İtiraf edeyim; matematikle aram hiç iyi olmadı. Belki Prof. Ali Nesin gibi hocalarım olmadığından... Belki, yatılı okulda.....

İtiraf edeyim; matematikle aram hiç iyi olmadı. Belki Prof. Ali Nesin gibi hocalarım olmadığından... Belki, yatılı okulda gizli gizli okuduğum solcu romanları yakalayan hocalarımın, "Bırak bunları ders çalış" fırçaları yüzünden.

Kendime matematiksiz bir alan aradım üniversitede. Sosyoloji okudum. Meğer matematiksiz bir alan yokmuş hayatta. Orada da istatistik çıktı karşıma, rakamlarla dolu. Allah'tan, bakanları başbakanları dinlerken hâlâ işime yarayan "How to lie with statistics" (İstatistikle nasıl yalan söylenir) diye bir kitap okuttular da geçtim o dersten.

Matematikten sadece öğrenciler korkar, yöneticiler ise acaip sever sanırdım. Öyle ya, yöneticilik hesap kitap işi. Başbakan, mesela, şimdi aldıkları yüzde 46.7 oyu, milletvekili sayısıyla çarpıp sonra AKP MKYK üye sayısına bölüyor, ortaya çıkan sonucu iki bilinmeyenli bir denkleme dönüştürüyor, sonra bilinmeyen hanesindeki birinci "x"in yerine kimi Meclis Başkanı olarak yazacağını, diğer "x"in yerine Gül yazıldığında eşittir ne olacağını falan bulmaya çalışıyordur, ki bu sıkı bir matematik bilgisi gerektirir.

Öte yandan, Melih Gökçek matematikten hep çakmıştır, kesin. Hani, biraz matematik bilse, susuzluktan kırılırken patlayan su borularının evlerini çamurla doldurduğu Ankaralıların karşısına geçip "Allah'ın bu kadar afet vereceğini düşünemedik" demez, patlayan boruları "tesadüfle açıklamazdı. Matematik-de tesadüf olmaz. Toprağın 10 metre altındaki borulara, her Allah'ın günü bakamasa da ASKİ, basit bir dört işlem bilgisiyle ortalama boru ömrü hesaplanabilir, o ömür dolmak üzereyken borular kontrol edilebilirdi. Matematik bilmeyince, kentin yüzüne yapılan makyajların imajına, ihmal edilen altyapının patlayan boruları böyle çamur sıvar işte!

Yöneticilerin kendikerine bu kadar gerekli olan matematik öğrenimi önüne engeller dikmesi akıl alır gibi değil. Değil ama Prof. Ali Ne-sin'in Matematik Yaz Okulu bizim yerel yöneticiler tarafından sudan gerekçelerle engellenmiş ve dünyanın önde gelen matematik profesörleri de şaşıp kalmışlar buna. Prof. Alexandre Borovik'in Başbakan Erdoğan'a 3 Ağustos'ta yazdığı mektubu değişik ülkelerden 200 kadar önemli matematikçi imzalamış.

"Sayın Başbakan" diye seslenip başbakanımıza, şunları yazmışlar: "Prof. Nesin tarafından Türkiye'deki üniversite öğrencileri için düzenlenmiş olan Matematik Yaz Okulu'nun yerel yöneticiler tarafından kapatıldığını büyük bir şaşkınlık ve endişe ile öğrenmiş bulunuyoruz. Edindiğimiz bilgilere göre, okulun kapatılma nedenlerinden biri 'izinsiz eğitim vermek' olarak açıklanmıştır.

Prof. Nesin düzeyindeki bir matematikçinin, matematik dersleri verebilmek için özel izin alması gerektiğine oldukça şaşırdık. Ayrıca bu durum, Ali Nesin tarafından her yıl düzenlenmekte olan Yaz Okulları'nın ülkenizin en yüksek araştırma kurumu olan TÜBİTAK, Türk Matematik Derneği ve Türkiye'deki çeşitli üniversiteler tarafından destekleniyor olması ile de çelişmektedir.

Yaz Okulu'nun kapatılmasının bir yanlışlık sonucu olduğuna, en kısa zamanda bu yanlışın düzeltileceğine ve diğer bürokratik sorunların da zamanla çözüleceğine inanmak istiyoruz. Türkiye'deki gençlerin eğitimi için büyük çabalar göstermiş olan Nesin'in önüne engeller konulmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Gerçekten de, bazılarımız son yıllarda Ali Nesin'in öğrencisi olmuş ya da Yaz Okul-ları'na katılmış birçok yetenekli Türk doktora öğrencisi ile çalışma şansına sahip olduk.

Nesin'in kurumunun yalnızca Türk matematiği için değil ama dünya matematiği için de oldukça önemli bir değere sahip olduğunu da göz önüne alarak, bu meselenin çözümü ile kişisel olarak ilgilenmenizi takdirle karşılayacağız."

Sayın Başkabakanım, ben matematik bilmemenin acısını çok çektim. Gökçek'in matematik bilmemesinin ise, siz dahil, hepimize çektirdiği de ortada. Matematiksiz olmuyor. Eminim farkındasınız; dünyanın en önemli profesörleri gönderdikleri mektupla sizi matematikten imtihan ediyorlar.

Beni bile ter bastı, size başarılar diliyorum!