Bellek prangası 2
Metropolü tanımlarken, kaybolmak, dokunamamak, yüzleşememek, labirent gibi sözcükleri sık sık kullanırız. Her an gözün görebileceğinden, kulağın duyabileceğinden fazlası vardır metropolde...
‘İki Kişilk Bir Oyun’un fikri, konsepti, konstrüksiyon tasarımı Bülent Erkmen imzalı. Türkiye’de ‘tasarım’dan bahsettiğimizde akla ilk gelen isimlerden biri olan Bülent Erkmen’in vurucu ve incelikli çizgisi oyunda da beliriyor. Fikir, en ince ayrıntısına kadar detaylandırılıp, kâğıt üzerinde noktalandıktan sonra, sipariş edilmiş. Yekta Kopan, belirlenen izlek etrafında düşünceyi, söze dökerek, metni oluşturmuş. İtalyan Mimar, Aldo Rossi ‘Teatro del Mondo’-‘Dünya Tiyatrosu’ tasarısını, 1980 Venedik Bienali için inşa etmişti. Projede yüzer-gezer bir tiyatro binası tasarlamıştı. Seyirciler ve oyuncular yer değiştiriyordu. Proje, yerleşik tanımları bir kenara bırakmamızı, içeriden dışarıya, dışarıdan içeriye bakmamızı öneriyordu ve tasarımlanan tiyatro; Venedik kanalında ilerledikçe, Venedik kenti, oyuncunun yerine geçiyordu. Proje, 2002’lerin başında ‘hafıza odaları’ başlığı ile yeniden üretilerek, kentin anları, farklı sahnelerde donduruldu. Bülent Erkmen’in tasarımı, bu düşüncelerin üzerine konmuş yeni bir üretim gibi düşünülebilinir. Hafıza üzerinden ‘şimdi’nin araştırıldığı oyunda, fon İstanbul ya da bütün metropoller! Bu özellik, yaratılan bağlamı evrenselleştiriyor. Kanımca, konsept, uluslararası tasarım literatürüne eklemlenmeye aday. Oyun, İtalya ve Amsterdam, Hamburg’a festivallerine davet edilmişti.
Not: Günümüzün dinamikleri, gelen elektronik postalar ve kişisel arzum; oyunun farklı aralıklarda ve farklı mekânlarda oynanması yönünde olduğundan, daha önce yayınlamış olduğum bu yazıyı tekrar yayımlıyorum… DOT: www.go-dot.org / 0212 251 45 45