Sivil Anayasa yapıyoruz! Sık yapılan bir iş değil, son örneklerine bakılırsa bir anayasanın "sivil" olabilmesi için sivil toplum kuruluşlarının....

Sivil Anayasa yapıyoruz! Sık yapılan bir iş değil, son örneklerine bakılırsa bir anayasanın "sivil" olabilmesi için sivil toplum kuruluşlarının katkısı çok önemli. Sivil toplum kuruluşlarının katkısı olmasaydı ırkçı beyaz azınlık tarafından yıllarca polis ve ordu baskısı ile idare edilmiş Güney Afrika Cumhuriyeti Nelson Mandela başkanlığında modern bir anayasaya kavuşamazdı. Modern Anayasaların en son örneklerinden olan bu anaysa olsa olsa siyah çoğunluğun intikam alma yasası olurdu. Yani bütün bir cumhuriyetin anayasası olacağına siyah çoğunluğun dayatmasına dönerdi. Mandela'nın partisi olan Güney Afrika Kongresi kendi doğrularını ülkeye empoze etme yolunu değil ama ufakta olsa bütün gurupları dinleme yolunu seçti.

İşte bu nedenlerle hakikaten sivil bir anayasa yapılacaksa sayıları zaten az olan Türkiye'de ki bütün sivil toplum kuruluşlarının görüş ve taleplerinin dikkate alınması gerekiyor. Maalesef Türkiye'de sivil toplum kuruluşu denince akla sadece patronların, arada sırada da işçilerin organizasyonları gelir. Bunlara patron organizasyonları ve sendika denir. Tabiî ki önemlidirler ama bir ülkenin "sivil toplum kuruluşlarının" tümünün yerine oturtulmuşlarsa bu o ülkenin demokrasi alnında olgunlaşma-dığının göstergesidir. Türkiye'de "sivil toplum kuruluşu" var ama sayıları az. Her şeyi devletten bekleme, devlet yapmıyorsa patronlar yapar, onlara da arada sırada sendikalar laf söylüyorlar anlayışının bir tezahürüdür. İşte Türkiye'de ki gerçek bir sivil toplum kuruluşunun anayasadan talep ettiği bir buçuk kelimelik değişiklik:

"KAOSİST'İN SİVİL ANAYASA TALEBİ
Bu belge ülkemizin "Sivil Anayasa" tartışmalarına girdiği bu günlerde KAOSİST'in "sivil anayasadan" beklenti ve taleplerini dile getirmektedir. Türkiye'de Batı'dan alınan birçok kavram gibi "sivil toplum kuruluşu" kavramı biraz çarpıktır! İsminden de anlaşılacağı gibi bu kuruluşların sivil toplumun değişik kesimlerinin sesi olması beklenirken; Türkiye'deki uygulamada bugüne kadar "sivil toplum kuruluşu" dendiğinde profesyonel meslek kuruluşları, işveren organizasyonları ve ideolojik, siyasi organizasyonlar öne çıkmakta. İktidarlar tarafından desteklenen bu durum nedeni ile gerçek sivil toplum kuruluşlarının sesi hep yetersiz çıkmıştır. KAOSİST demokratik bir sivil toplum kuruluşudur.16 Eylül 2007 tarihinde yaptığı üye, destekçi ve halka açık toplantısında aşağıdaki kararı almıştır:

Mevcut Anayasalın 10. Maddesi'nin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini istiyoruz: "Kanun önünde Eşitlik Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, cinsellik*, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliklerin* yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar."

Bu değişiklikle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ilk defa cinsel ayrımcılık gören insanların kanun önünde eşit olduğunu tescil etmiş ve eşitsizliklerin giderilmesi sorumluluğunu açıkça devlete vermiş olacak. Bu değişiklik gerçekleştiğinde beklentimiz, anayasayla uyumlu olmak zorunda olan diğer kanunlarda da gerekli değişikliklerin zaman içinde gerçekleştirilmesidir. Örneğin Türk Ceza Kanu-nu'nda eşcinsel cinayetlerine indirim yapılmasını mümkün kılan maddelerin düzeltilmesi, toplumsal önyargılara bağlı olarak artan nefret suçlarına karşı Türk Ceza Kanunu'nda somut hükümler getirilmesi ve cinselliği nedeni ile ayrımcılığa mazur kalan insanlara İş Kanunu çerçevesinde koruma getirilmesi bu değişiklikle mümkün olacaktır. *Kırmızı ve italik yazılan kısımlar önerilen değişikliklerdir. KAOSİST Eşcinsel Sivil Toplum Girişimi Tel.0539 439 13 95 Elektronik Posta Adresi: kaosistanayasa@hotmail.com"

Gördüğünüz gibi KAOSİST mevcut anayasanın 10. maddesinde bir buçuk kelimelik bir değişiklik öneriyor. Ama ne bir buçuk kelime? Şu andaki anayasa sadece kadın erkek arasındaki eşitsizliği gidermeyi devletin sorumluluğu yaparken, KAOSİST'in önerisi bütün ayrımcılıkları yok etmenin devletin görevi olduğu ilkesini getiriyor. Arzu edilende bu değimlidir? Bu bir buçuk kelime Türkiye'yi bir anda insan haklarına saygılı, modern, batılı, medeni yapabilecek ilk adım olabilir. Anayasa yapıcılarımız KAOSİST'in önerisini ciddiye alırlar ve meclisten geçerse Türkiye bir anda bütün demokratik âlemin övgü ve ilgi odağı olur. Lütfen destekleyelim, duyuralım.