Bu hafta aslında, yeni çıkan ‘Aze’nin İzi’ adlı romanımın koşuşturmaları nedeniyle ve üstüne üstlük ciddi bir soğukalgınlığı eklenince köşeme yazamama durumum söz konusuydu....

Bu hafta aslında, yeni çıkan ‘Aze’nin İzi’ adlı romanımın koşuşturmaları nedeniyle ve üstüne üstlük ciddi bir soğukalgınlığı eklenince köşeme yazamama durumum söz konusuydu. Ancak Seyit Ali Ak’ın ölüm haberi ve maillerime gelen İzmir’li dostların sergi duyurusuna gecikmeli bir ileti yazmak istemedim. Duyuru niteliği taşıyan bu haftaki yazı için BirGün okurlarının anlayışına sığınıyorum.

Bir Sergi;

İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği (İFOD)’un 15.Geleneksel Sergiler’08 “Yabancılaşma” adını verdikleri sergi 6 - 24 Ocak 2009 tarihleri arasında İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (İKSEV) Sanat Galerisi’nde açıldı. İFOD Yön.Krl.Başkanı, Yrd.Doç.Dr.A.Beyhan Özdemir’in organizatörlüğünü, dört İFOD üyesi ve bir serbest fotoğrafçının seçiciliğini yaptığı ve toplam 36 adet renkli ve siyah/beyaz fotoğraftan oluşan sergi dernek üyelerinin fotoğraflarından oluşuyor. Sergi tanıtımı için yazdıkları “Yabancılaşma ve Fotoğraf” başlığını koydukları metin şöyle;

Yabancılaşma, insanın çevresinden, işinden, emeğinin ürününden, benliğinden uzaklaşma ya da ayrılma duygusunu dile getirir. İnsan; tarihine, kendine, topluma,  kendi yaşamına ve emeğinin ürününe duyarsızlaşır. Psikiyatride yabancılaşma; normalden sapmaya; çağdaş psikoloji ve sosyolojide kişinin kendisine, içinde yaşadığı topluma, doğaya ve başka insanlara karşı duyduğu yabancılık hissine işaret eder. Felsefede yabancılaşma; şeylerin, nesnelerin bilinç için uzak ve ilgisiz görünmesi, daha önceden ilgi duyulan şeylere, dostluk ilişkisi içinde bulunulan insanlara karşı kayıtsız kalma, ilgi duymama, hatta bıkkınlık ya da tiksinti duyma, eylemsizlik anlamına gelir.

Sanat boyutunda yabancılaşma; yaşamda dönüşmesiyle beraber düşünülebilir. Çalışma etkinliği sanatsal üretim sürecinde  değişmiştir. Rahatsızlık durumudur. Toplumsal, çağdaş bir boyutta yoğun gözlemlenir. Dünya, insan elinin ve kafasının oluşturduğu nesneler ve ürünler dünyasıdır. Bu ürünler insanın kendisi değil onun malları ve araçlarıdır. Bunlar insanın çabasının  ürünleri oldukları için insanın dışında birer hiçtirler.

Yabancılaşmış düşünce, bir insanın başka insanlara olduğu kadar, kendisine de aykırı düşmesi diye tanımlanıp, bireyin gerçek beninden, özünden, daha derindeki kişiden ayrı düşmesi durumudur. Başkalarının isteklerine göre  kendini düzenlemesi, rahatını bozmamak istemesi, toplumsal kurumların baskısından kurtulamaması, sorumluluktan kaçması, dışarıdan yönlendirilmesi şeklinde varoluşçu görünümler ortaya çıkarabilir.

Fotoğraf, bilimsel bir buluştur. Teknolojidir. Modern dönemin ifade araçlarının önemlilerinden biridir. Gerçekliğe en öykünmeci ifade biçimidir. Ama gerçek değildir. İnsanın yanılsama ihtiyacını en pratik yönden gideren bir iletişim aracıdır. Kimliğin aidiyetinin tescilidir. Özel mülkiyetin en narsist kayıtlarından biridir. İfade makine aracılığıyla oluşturulur. Fabrik bir üretim mantığı vardır. İki boyutlu biçimin ontolojik niteliği, içsel karakterle dışı birbirinden koparmaya elverişli ortam yaratır. Karakter kırılmasına elverişlidir. Sentetiktir. Maskedir. Fotoğraf gerçekliği bağlamından koparmaya son derece elverişlidir. Bu açılardan bakıldığında “Yabancılaşma” fotoğraf sanatının en temel konularından biri olmuştur ve gelecekte de olmaya devam edecektir.

Bir Vefat; Sanatçı, araştırmacı-yazar, Seyit Ali Ak’ı pazartesi akşamı kaybettik. Ailesinin, dostlarının ve fotoğraf camiasının başı sağolsun... 1947 yılında İstanbul’da doğan Ak, 1977’de İFSAK’a üye oldu ve yönetim kurullarında görev aldı. Yüzyıllık dönemi kapsayan Türkçe Fotoğraf yayınları (1977), Osmanlı Dönemi Fotoğraf koleksiyonu (1982), Fotoğraf Afişleri (1986) sergilerinin yanı sıra Otomobiller (1980), Palyaço (1982) ve Sanatçı Portreleri (1984) gibi konulu fotoğraf sergileri açtı. 1982 yılından sonra kendini fotoğraf yazını ve araştırmalarına verdi. Cumhuriyet, Hürriyet gazeteleri ile Sanat Olayı, Gösteri, Milliyet Sanat, İFSAK, AFSAD, REFO Fotoğraf Sanatı dergisinde, çeşitli eleştiri, araştırma ve biyografi yazıları yayınlandı. 1986 yılında yayına başlayan AnaBritannica ansiklopedisinin fotoğraf maddelerini yazdı. 1985 yılında ‘Ustalar’ başlıklı derleme dizisini sergilemeye başladı. ESFIAP ünvanı verildi (1985). İFSAK onur üyesi oldu (1994), İFSAK yılın fotoğraf ödülünü (1985) ve Truva Folklor Araştırmaları derneği 1998 yılı fotoğraf ödülünü aldı.

Türkçe Fotoğraf Yayınları Kataloğu, 25 Yılın Türk Fotoğraf Tutanağı, 1960-1985.

Fotoğrafımızda Tartışma, Ustalardan Fotoğraf  Sergilerinin Toplu Kataloğu, Fotoğrafın Gölgesinde, Erken Cumhuriyet Dönemi Türk Fotoğrafı 1923-1960, Fotoğraf/Söz Kavuşması, Fotoğraf ve Kartpostallarıyla Girit’ten İstanbul’a Bahaettin Rahmi Bediz Beyaz Atlı Fotoğrafçı, Fotoğrafın İzinde 40 Yıl Seçme Yazılar, eserleri arasında yer alıyor.

Güneşi bol olsun...