Bu yazının herhangi bir gerçek kişi, kurum ve coğrafyayla ilgisi yoktur, kurmacanın gerçekçiliğine dayanır, yazım esnasında her türlü canlıya zarar verilmiştir.

Bir zamanlar vahşi batıda...

Anıl Al Rebholz - Doç. Dr., Yazar

AİLE

Bir zamanlar vahşi batıda kız çocukları ve kadınlar her an ulaşılabilir; el altında ganimet olarak görülürmüş. 

Kadınlar kutsalmış, ama hem şehvet hem de büyük nefret duyulurmuş. Kaçırılır, dövülür, sövülür, taciz ve şiddete uğrarlarmış. 

Çocuklar babaların malı gibi görülür her an şiddet ve istismara maruz kalabilirlermiş. 

Daha yaşlı nesillerin daha genç nesiller üzerinde hâkimiyeti varmış, hatta genç nesillerin kafaları yenirmiş. 

Aile hem toplumun temel taşı, hem de kadın ve çocukların da zindanıymış. 

Vahşi batıda herkes heteroseksüelmiş. Olmayanı yaşayamazmış. 

Gençler pek deli, pek açık, pek zekiymiş ama bunalır, kaçarlarmış.  

EKONOMİ

Vahşi batıda istatistikler düşük, enflasyon yüksek, yoksulluk derin, ultra zenginler çokmuş. 

Vahşi batıda faizler yüksek, paralar çokmuş, dağıtılmazmış. 

Muhtaç kullara çokça yardım edilirmiş, hem hayırseverlerden ama en çok da tepedekilerden bolca sadaka verilirmiş. 

Bir zamanlar vahşi batıda çok işşiz, çok işçi, emekli, asgari ücretli, öğretmen, polis, asker, akademisyen varmış, adamdan/kadından sayılmazlarmış. 

GÜNDELİK HAYAT

Vahşi batıda eğlence ve hüzün tavan yapmış, kardeşlik yokmuş. 

Vahşi batı yahşiymiş, estetikliymiş, hedonistmiş, bayağıymış. 

Bedenler afetlerde, okullarda, kışlalarda, hastanelerde, sokaklarda, karakolda telef edilirmiş. 

Afeti, felaketi, fıtratı, molozu bolcaymış vahşi batının, kentlerinin yeşili azmış.  

Bir zamanlar vahşi batıda sokaklarda çokça yaşam mücadelesi verilirmiş, ama kıyımı/cinayeti de bolmuş. 

KÜLTÜR 

Kültür çok popülermiş, cakasından geçilmezmiş. 

Vahşi batıda çok okunmazmış ama; babalığın, erkekliğin, köşe dönmeciliğin, dolandırıcılığın kitapları yazılırmış. 

Çokça seyredilir, bolca küfredilir, sıkça yargılanır, yerilirmiş oralarda. 

Kültür tüketilirmiş, tüketim kültürmüş.  

ŞİDDET

Bir zamanlar vahşi batıda şiddet normal, fiziksel güç en geçerli değermiş. 

Çok silah-bıçak çekilir, az konuşulur; çok kavga edilirmiş. 

Ahlak, etik ve normların esamesi okunmazmış. 

Kurallar her gün en güçlüye göre değişirmiş. Çokça oldubittiye getirilirmiş. 

Savaşa çok değer verilir, her fırsat değerlendirilirmiş. Şehitlik en yüksek mertebeymiş, o da gösterişteymiş. 

Herşey kapanın elinde kalırmış. Kimin kime gücü yeterseymiş. 

KUL VATANDAŞLIĞI

Bir zamanlar vahşi batıda tepedekinin iki dudağının arasına bakılırmış. 

Kul vatandaşlığı makbulmüş, bağlı kullara çok imtiyaz ihsan edilirmiş. 

Bu nedenle muhbiri çok, vatandaşı azmış. 

Bolca ses kaydı, görüntüsü, kasedi bulunurmuş. 

Adalet çok kıt bir malmış, korku bolca varmış. 

Retorik en büyük erdemmiş, bolca ahkam kesilirmiş.  

Siyasete zorbalık, rüşvet ve yolsuzluk eşlik edermiş. 

HAK 

Bir zamanlar vahşi batıda şiddet hakkı çok, kadın-insan-çoçuk hakkı yokmuş. 

Nimet bol, kıtlık çokmuş. 

Bolca hakka sığınılırmış ama Hak yokmuş. Çokça suç ortaklığı varmış, bunlar sarmaşık gibi her yeri sarmış, alınlar kararmış. 

Vahşi batı, doğa ve tarihinin zenginliğiyle kutsanmış; adaletsizlik, açgözlülük, suç çeteleri, ölçüsüzlük ve hasetle lanetlenmişmiş. 

Bir varmış bir yokmuş; bir zamanlar vahşi batıda hayalin ötesinde, hepsi gerçek çok şey varmış… 

Bu yazının herhangi bir gerçek kişi, kurum ve coğrafyayla ilgisi yoktur, kurmacanın gerçekçiliğine dayanır, yazım esnasında her türlü canlıya zarar verilmiştir. 

* Savaş Al’ın anısına.