MESUT KAPLAN 1978 yılında:“Kapitalizmin tüm baskılarına rağmen, Doğruya omuz veren Anadolu halkına saygılarımla…” İthafı eşliğinde bir kitap yazıyor Hasan Kıyafet, adı da ‘Oy Pazarı’. Yazarın kurguladığı hayalİ ülkesi olan Poyrazonya Cumhuriyeti’nde, Anadolu topraklarının yüzünü görmeyen, bilmeyen fakat seçim öncesi kasabalardan, köylerden çıkmayarak oy pazarlığı yapan parti ve siyasetçilerden bahsediyor. Yoksulluk içerisinde, bir lokma ekmeğe muhtaç […]

Bu da ‘oy pazarı’

MESUT KAPLAN

1978 yılında:
“Kapitalizmin tüm baskılarına rağmen,
Doğruya omuz veren Anadolu halkına saygılarımla…”

İthafı eşliğinde bir kitap yazıyor Hasan Kıyafet, adı da ‘Oy Pazarı’. Yazarın kurguladığı hayalİ ülkesi olan Poyrazonya Cumhuriyeti’nde, Anadolu topraklarının yüzünü görmeyen, bilmeyen fakat seçim öncesi kasabalardan, köylerden çıkmayarak oy pazarlığı yapan parti ve siyasetçilerden bahsediyor.

Yoksulluk içerisinde, bir lokma ekmeğe muhtaç halk da dört yılda bir gelen bu ‘oy’ pazarcılarının yolunu gözlemeye başlar ve bunu bir fırsata çevirmeye çalışır. Ne de olsa yıllarca devletin bütün cefasını çeken halktır. Birkaç günlüğüne de sefasını sürsünler değil mi?

Horoz, Akrep ve Serçe partilerinin adayları, Anadolu’ya köylerin zengin ağa, bey ve bunların Avrupa’da tahsil görmüş çocuklarıyla birlikte gider ve oy pazarını kurarak halkı, seçmeni ya da oyu bu pazara çekerek pazarlığa başlarlar. Bir kuruşa muhtaç halk da işi sıkı tutar parti adaylarıyla.

Halkın kapısında el pençe divan duran adaylar ise seçmenin her dediğini yapmaya başlar:

-Bir kuruş aşağı desen olmaz. Kardeşim hayat pahalandı. Baksana fiyatların ardından yetişilmiyor. Geçen yıl beşe aldığımız pulluk vidası, bu yıl yirmi beşe. Yarısı boş, karpuz kadar gaz tüpü otuzdan atmışa fırladı. Eee her şey ona göre.

-Neyse adam uzatmayalım. Zıkkım olası atlan deve değil ya. Tümü tümü kıcı kırık bir oy. El kadar kâğıt parçası.

-Hiç demek istiyorsun?

-Hiiç, peki bin olsun diyorum.

-Hayır, gattiyen olmaz. Dinim kâfir dini olsun vermem. Boşuna zorlama Halil o senin dediğin, 1973’ün oy fiyatlarıydı. Ardından tam koskoca dört yıl geçti. Dört yıl içinde bu ırzı kırık hiç mi zam görmedi? Başını çevir de piyasaya bak. Elliden aşağı dilenciler bile kabul etmiyor. Şeher yerde donuna şey etsen yarım gayman yoksa yüz nümeroye sokmuyorlar…

Halil, Osman’ın elini olanca gücüyle salladı:

-Haydi, güle güle harca. Biz de oyunun hayrını görelim. Allah utandırmasın. (s.5)

Kitabın ilk sayfasındaki bu pasajı okurken: İlahi Hasan hoca; hiç olur mu böyle bir şey? Medeniyetin doğuş noktası olan Anadolu topraklarında hiçbir siyasetçi para ile oy pazarlığı yapar mı diyesiniz geliyor. Poyrazonya Cumhuriyeti’ni bilemem fakat bizim ülkemizde, 2019’da böyle oy pazarları falan hiç kurulmamıştır mesela??

Hasan Kıyafet’in bu kitabı 40 yılı aşkın bir süre sonra, yazarın bütün kitaplarını tekrar yayınlama işine girişen Telos Yayıncılık tarafından ikinci baskısı yapıldı.

Peki, kimdir bu Hasan Kıyafet? Kendisinden biraz söz edelim: 1938’de Kırşehir-Karaman’ın Çağırkan Köyünde, “yediğimiz yemek taştan biraz yumuşak, yattığımız yer topraktan biraz sıcak olsun yeter” diyen Anadolu halkının tam da kendisi olarak doğmuştur. İlkokulu köyünde, ortaöğrenimini Pazarören Köy Enstitüsünde, yükseköğrenimini de Gazi Eğitim İngilizce bölümünde tamamlar. İstanbul’da, Samsun’da Bingöl’de, Eskişehir’de yani Anadolu’nun birçok bölgesinde öğretmenlik yapar. Bu dönemlerde İmece, Yön ve Çatı gibi dergi ve gazetelerde da yazılar yazar. Bu yazılar zamanla elliyi aşkın roman, anı ve öykü kitaplarına dönüşür. Hasan Kıyafet’in eserleri denince akla gelen ilk eseri şüphesiz ki 1969’da ilk baskısı yapılan, daha sonra farklı yayınevleri tarafından yetmişi aşkın baskısı yapılan ve Umur’un hikâyesinin anlatıldığı Komünist İmam romanıdır. Mahpus Yılmaz Güney, Bizim Lise, Bismillah Sevda ve Sosyalizm, Ölülerle Söyleşiler, Diyarbakır’a Girmek, Diyarbakır’dan Çıkmak bu eserlerden yalnızca birkaçıdır.

Şimdi bu Poyrazonya Cumhuriyeti neresidir diye merak edenler olacaktır şüphesiz. Neresidir bu Poyrazonya? Yoksa Hasan Kıyafet zamanında gaipten sesler mi duyuyordu? Bunun en kesin cevabı yine okuyucunun elinde. Kitabı okuduktan sonra, Poyrazonya Cumhuriyeti’nin haritadaki yerini kolayca bulacaksınız.