Bu hafta ne bulduk, ne öğrendik? 3 milyon yaşındaki Lucy’e merhaba!

Kasım 1974’te önemli bir fosil gün ışığına çıkarıldı. Lucy adı verilen ve insana benzeyen Australopithecus Afarensis türüne ait olan bu fosil, tam 3,2 milyon yaşındaydı

21 Kasım: Einstein’ın meşhur makalesi yayımlandı

bu-hafta-ne-bulduk-ne-ogrendik-3-milyon-yasindaki-lucy-e-merhaba-386993-1.
Albert Einstein’ın enerji ile kütle arasındaki ilişkiyi meşhur E=mc2 denklemi ile ifade ettiği, “Cismin ataleti içerdiği enerji miktarına bağlı mıdır?” adlı makalesi, “Annalen der Physik” dergisinde 21 Kasım 1905 günü yayımlandı. Einstein, enerjinin ışık hızının karesiyle maddenin kütlesinin çarpımına eşit olduğunu bularak kendisine kadar süregelen bir yargıyı yıkarak bilim dünyasında yeni bir çığır açmıştır. Ondan öncesinde kütle ile enerji arasında bir bağlantı kurulmamıştır ve ayrı olgular oldukları varsayılmıştır. 19.yüzyılda kimyagerlerin hassas aygıtları olmadığı için kimsenin dönüşüm sonrası kütle kaybından haberleri yoktu. Einstein ise bütün bilinenleri yıkarak çağdaş bilimin temel taşlarını atmıştır. Ona göre her şey enerjidir, yani maddeler de çok yoğun enerjilerdir. Kimyasal reaksiyonlar sonrası küçük de olsa kütlenin bir kısmı enerjiye dönüşmektedir.

22 Kasım: Vasco de Gama yolu ‘uzattı’

bu-hafta-ne-bulduk-ne-ogrendik-3-milyon-yasindaki-lucy-e-merhaba-386995-1.
Portekizli denizci Vasco de Gama, takvim yaprakları 22 Kasım 1497’yi gösterdiğinde Ümit Burnu’na vardı. Ümit Burnu’nu 1488’de bir başka Portekizli kaşif Bartolomeu Dias keşfetmiş ve buraya Fırtınalar Burnu (Cabo das Tormentas) adını vermişti. Tarihçilerin yazdığına göre Dias, burnu keşfettiğini haber verince Kral bu keşfin Doğu'ya ulaşan su yolunun yakında açılmasını sağlayacağını düşünmüş, bu nedenle burnun adını Ümit Burnu olarak değiştirmiş. Ama bazı kaynaklar ise Fırtınalar Burnu isminin, gemicilerin moralini bozabileceği düşüncesi ile daha sonra Ümit Burnu olarak değiştirildiğini belirtir. Vasco de Gama ise 1497’de, kendisinden önce Bartelemeu Dias’ın keşfettiği ve Afrika’yı dolanan Ümit Burnu’na kadar uzanan deniz yolunu geliştirerek, Denizci Henri’nin başlattığı Portekiz deniz keşiflerine bir yenisini eklemiştir.

24 Kasım: Tarihe ışık tutan fosil

bu-hafta-ne-bulduk-ne-ogrendik-3-milyon-yasindaki-lucy-e-merhaba-386996-1.
Fransız Maurice Taieb ile Amerikalı paleontolog (eski canlı bilimci) Donald Johanson’un ekibinin Etyopya’nın Hadar bölgesinde yaklaşık 3,2 milyon yıl yaşındaki 105 cm boyundaki Australopithecus afarensis fosili buldu. 24 Kasım 1974 günü keşfedilen bu fosile Lucy adını verdiler. Australopithecus (Australopitekus), yaklaşık 4 milyon yıl önceden 1 milyon yıl önceye kadar Afrika’da yaşamış insana benzer canlılara verilen isimdir. Australopithekler, dik durmaya başlamış ve iki ayak üzerinde yürümeyi başarmışlardır. Geniş ve uzantılı bir yüze ve büyük azı dişlerine sahiptirler. Beyinleri şimdiki insanların 3’te biri kadardır. Erkekler kadınlardan daha geniştirler. Lucy de ayakta yürüyebiliyordu ve bedenine orantılı, ancak normal insaninkinden daha uzun kollara sahipti.

25 Kasım: Meşhur mekik, uzay semalarında

bu-hafta-ne-bulduk-ne-ogrendik-3-milyon-yasindaki-lucy-e-merhaba-386998-1.
Uzay mekiği Endeavour, 25 Kasım 2002’de Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) kenetlenerek bir Amerikalı astronotu ve iki Rus kozmonotu bıraktı. Endeavour Uzay Mekiği, Challenger Uzay Mekiği faciasından sonra kullanılmıştır. İlk uçuşunu 12 Mayıs 1992’de yapmıştır.16 Mayıs 2011 ‘de emekli oldu. UUİ’ye ilk kez gidilen mekiktir ve ilk kez gece fırlatılan mekiktir. UUİ ise alçak Dünya yörüngesine yerleştirilmiş bir uzay üssü, başka bir tabirle üzerinde yaşanabilen yapay bir uydudur. Bir araya getirilen modüllerin birleştirilmesiyle inşa edilmiş olan istasyonun ilk kısmı 1998 yılında fırlatılmıştır. UUİ, deneyler için uzay ortamı ve düşük yerçekimi ortamı sağlayan bir laboratuvar merkezidir. Mürettebatın biyoloji, fizyoloji, fizik, kimya, astronomi, meteoroloji ve daha birçok dalda deneyler yapmasına olanak verir.