Bütün duvarlar yıkılmak için var

NİLÜFER TÜRKOĞLU

“Yeteri kadar iyi değilsin Landfill! Yirmi sekizinci kural: Bir Dışarılı seni görürse İçeri’den uzaklaş ve yeniden güvende olana kadar saklan. Yaptın mı bunu?”
Landfill kekeledi. “Bilmiyorum! Çok korkmuştum.”

“Dediğim gibi çocuk, yeteri kadar iyi değilsin. Kurallara - en çok da - korktuğun zamanlarda ihtiyacın var. Korku, dostun olmalı, düşmanın değil.”
İhtiyar Babagoo ve Landfill isimli bir çocuğun Hinterlanddenen dev bir endüstriyel çöplükte yaşam mücadelelerinin anlatıldığı ‘Çöpçüler’ (Scavengers), daha önce yetişkin kitaplarıyla tanınan Darren Simpson’ın ilk gençlik romanı. Yazar, yarattığı iki farklı dünyayı ‘İçeri’ ve ‘Dışarı’ olarak ayrıştırıp sınırlarını belirlerken iki ana karakterin arasındaki ilişkiyi de birbirinden farklı rollerle okurun karşısına çıkarıyor. Babagoo ve Landfill, zor koşullarla sürdürdükleri hayat yolculuklarında kimi zaman baba oğul, kimi zaman öğretmen öğrenci, kimi zaman da korkutan ve korkan olarak birbirlerine eşlik ediyorlar. Landfill, Babagoo’nun koyduğu ve ezberlettiği kurallar dışında geçmişinden bihaber İçeri’de yaşıyor. Babagoo ise sakladığı sırlarla düşman bellediği Dışarı’yı Landfill’den gözü gibi sakınarak İçeri’nin bekçiliğini yapıyor.

LANDFILL VE ‘YAZAR’ DOSTLARI

Çöplükte yalnız bir çocuk olan Landfill’in ihtiyardan ve Hinterland’de onlarla birlikte yaşayan hayvanlardan başka kimsesi yoktur. Bu hayvanlar, adeta bir ‘orman çocuğu’ gibi büyüyen Landfill’in en yakın arkadaşlarıdır da aynı zamanda. Yaşı genç olan okura çok tanıdık gelmeyecek olsa da köpekten sincaba, kurttan kargaya tüm bu hayvanların isimlleri aslında edebiyat dünyasından izler taşıyor. Yazar, bunun açıklamasını da kitabın sonunda paylaşıyor. Virginia Woolf’tan James Joyce’a, Kurt Vonnegut’tan Margaret Atwood’a dünya edebiyatının önemli yazarlarına selam gönderirken genç okurların yazın sözlüğüne de katkı sağlamış oluyor. ‘Çöpçüler’i okuduktan sonra Kafka’nın ‘Dönüşüm’ünü merak edip okumaya çalışmak, genç kuşak okur için ufuk açıcı bir deneyim olacaktır muhakkak. Tabii gerçekten merak edip böyle bir okuma ‘teşebbüsünde’ bulunurlarsa...

Günler Landfill için Babagoo’nun verdiği görevleri yapmakla geçerken meraklılığı ve gözlemciliği, Landfill’in İçeri’deki hayatlarını sorgulamasına neden oluyor. Babagoo’ya göre “çocuğu öldüren şeydir merak” ve o, daima haklı, kuralları her zaman doğru ve duvarın öte yanı hep çok tehlikeli. Ancak bir gün işler değişiyor ve yaşamları alt üst oluyor. Soyutlanmanın, dış dünyadan koparılmanın ne demek olduğu da Landfill için bu noktada anlam kazanıyor.

Darren Simpson, kitabını kurgularken modern dünyanın acımasız distopyasını yaratmış. Baş karakter Landfill’i de modern zamanın ‘orman çocuğu’ olarak ele almış. Çocuk ve Babagoo arasında geçen diyaloglarda da yalnızca onlara ait bir dil oluşturarak, yine sadece onlara ait olan evrenin fotoğrafını vermeyi başarmış. Bunun kimi zaman komik ve tuhaf kimi zaman da hüzünlü olduğunu söylemek gerek.

Simpson’ın okuyucuya sunduğu karanlık ama bir o kadar içine sürükleyen distopyasının bu kadar gerçekçi ve özgün olmasının altında ise hiç kuşkusuz ‘İçeri’ ve ‘Dışarı’ kavramlarını mekânsal olarak çok iyi işlemiş olması yatıyor.

Okur, her ne kadar ilk sayfalarda neler olup bittiğini hemen kavrayamasa da ilerleyen bölümlerde kendi fikirlerini oluşturmaya ve neler olup bittiğini keşfetmeye yöneliyor. Bunda yazar Simpson’ın çağrışımcı bir dil kullanarak dolaylı ve üstü kapalı bir anlatımı tercih etmesinin payı var. Ayrıntılı tasvirlerin aralıklarla yorucu ve takip etmesi güç olduğunu da eklemek gerek. Ama yine de bu, ‘Çöpçüler’in her sahnesinin sinematografik bir zenginliğe sahip olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Aksine, bu türde yazılan ilk gençlik romanlarına göre çok daha sıra dışı bir atmosfer ve güçlü karakterlere sahip olması bakımından övgüyü sonuna kadar hak ediyor.

Nefret, korku ve anlaşılmazlık gibi duygu ve durumların, zaten karmaşık ve birbiriyle çelişkili olan yaşam, toplum ve insanlar üzerinde soyut ve somut ayrımlar vererek anlatan ‘Çöpçüler’, modern gençlik romanlarına büyük bir armağan. Çünkü ‘Çöpçüler’, duvar örmeleri tembihlenen ve önlerine duvarlar örülen çocukların, gençlerin duvarlarını yıkmayı başaracak kadar cesur...