Tek Dünya Tek Rüya..Bu slogan ve ana tema eşliğinde son derece görkemli bir teknolojik gösteri ile başladı 2008 Olimpiyat Oyunları. ‘Kuş Yuvası’ adı verilen 91 bin kişilik stadyumda...

Tek Dünya Tek Rüya..Bu slogan ve ana tema eşliğinde son derece görkemli bir teknolojik gösteri ile başladı 2008 Olimpiyat Oyunları. ‘Kuş Yuvası’ adı verilen 91 bin kişilik stadyumda 104 ülke sporcusu,seksenin üzerinde devlet başkanı ve üst düzey yönetici yer aldı. Açılışta bol bol barışa vurgu yapıldı. Gözler Ecevit mitinglerindeki beyaz güvercinleri aradı. Fakat bale kareografisi eşliğinde dev ekranda sanal güvercinleri görebildi izleyiciler ancak.Beyaz güvercin esprisi ise hiç değilse oyunlar boyunca barışın dünyada hâkim kılınabilmesi dileğiydi. Oysa aynı saatlerde dünyadaki çatışmalara bir yenisi ekleniyordu. “Gül Devrimi’nin” Gürcistan’a armağanı Saakaşvili Güney Osetya’ya giriyor, Tshinvali’yi yerle bir ediyor, binin üzerinde sivil ölüyordu aynı saatlerde. ABD’nin bir dönem maaşa bağladığı Saakaşvili, Soros’un, dolayısıyla ABD’nin desteği ile “Gül Devrimi” adlı operasyonla iktidara gelmişti. Bu durum Rusya’ya acı veriyordu. Aslında Sovyetlerin dağılmasından bu yana Gürcistan Rusya için hep topuk dikeni olmuştu. Fakat Saakaşvili öncesi Rusya için ehven-i şerdi. Muhtemelen sonrası da öyle olacaktır.  Daha önceleri Rus üslerini kapatan ve Rusları Gürcistan’ın dışına iten Gürcistan, Saakaşvili ile ABD ve NATO’ya daha fazla yaklaştı süreç içerisinde. Hatta ABD donanmasını Karadenize çağırmayı da ihmal etmedi. Son on ay içerisinde iktidarını yenileyen ve pekiştiren Saakaşvili Acarya’da atığı adıma bir yenisini eklemek üzere Güney Osetya’ya girdi. Fakat üç dört gün içerisinde Nemesis (ceza, şiddet, intikam tanrıçası) başta Gori olmak üzere Gürcistan’ın altını üstüne getirdi...

BAŞKALARININ SAVAŞLARINDA ÖLMEK

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya özellikle doğalgaz, petrol gibi enerji kaynaklarını çok iyi değerlendirerek kısa sürede toparlandı. Tek kutuplu dünyada ABD Rusya’yı bir çember içine almak ve tekrar genişlemesini önlemek gayreti içinde faaliyetlerini sürdürdü, sürdürüyor...

Nitekim, Balkanlar’da AB ile birlikte hareket edip Rusya müttefiki Sırbıstan’ı yalnızlaştırmayı başarmıştır. Son olarak Kosava’nın yeni devlet olarak dünya siyasal haritasında kendine yer bulması, Polonya ve Romanya’da ABD üslerinin oluşturulması çabası bu çemberin somut örnekleridir.

Bilinen bir gerçek 21. yüzyılın enerjide geçiş yüzyılı olduğudur. Fosil enerji kaynaklarından yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş süreci. Bu süreçte tükenme eğiliminde olan petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar giderek daha da önem kazanmaktadır. Bu gerçekliğin farkında olan emperyalist-kapitalist ülkeler enerji kaynaklarına sahip olmak için açık işgal dahil her yola başvurmaktalar. Burada en az enerji kaynakları kadar önemli olan, enerji geçiş yollarının güvenliğidir. İşte bu enerji yollarının güvenliği hem ABD’yi ve AB’yi hem de Rusya’yı ciddi bir biçimde karşı karşıya getiriyor. Rusya’nın enerjisini sorunsuz bir biçimde ‘pazara’ akıtması hayati önem taşımaktadır. Bu geçiş yolları ise Ukrayna, Polonya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’dır. Aynı zamanda Kafkaslar ve Türkiye’de enerji geçiş yolları üzerindedir. Yine bir enerji havzası olan Hazar Bölgesi ve geçiş yolu Kafkaslar dolayısıyla Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan gibi ülkeler Rusya ve ABD için oldukça önem kazanmaktadırlar.

ABD, Rusya’nın hemen burnunun dibinde ortaklar edinerek bu stratejik ortaklar üzerinden Rusyayı test etmektedir. İşte Kosova’dan sonra Gürcistan’da Güney Osetya ve Abhazya eylemleri bu testin ‘a’ ve ‘b’ şıklarıdır. Bu testin unsurları içerisinde Türkiye’de bulunmaktadır. Güzelim Karadeniz’in canına okuyan Karadeniz sahil otoyolunun, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı ve planlanan Şahdeniz-Türkiye doğalgaz boruhattı ile Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nun Gürcistan’a getireceği ekonomik hareketlilik ortadadır. Bütün sıkıntısına rağmen Türkiye’nin Gürcistan’a elektrik vermesi, silah satması ve askeri eğitim vermesi Ruslarda Türkiye’nin de bu testin içinde olduğu kanısını uyandırmaktadır.

Bu test tuzağına kimler düşmedi ki. Baba Barzani’den, Saddam’a, ‘Sırp Kasabı’ndan Saakaşvili’ye kadar...

İnsanın cenneti kendi iradesidir. Cehennemi de. Tarihin satranç tahtasında cennet vaad eden bu piyonlar, yarattıkları cehenneme milyonlarca masum insanı da çekmektedirler ne yazık ki. Tıpkı bugün Thsinvali, Abhazya ve Gori’de olduğu gibi.

Ve bu arada filler tepişmeye devam ederken başkasının savaşlarında ölenler ile şenlik-sebil Pekin arasında ne kadar çok mesafe var, ne kadar çok...

Bugün Afganistan’da, Somali’de, Kıbrıs’ta, Gori’de ‘barış güçleri’ var. Irak’ta, Irak’a ‘demokrasi’ taşıyan ABD askerleri...

Bütün bu olup bitenler barış ve demokrasi adına yapılıyor...

İşte BÜYÜK YALAN bu!..