BERKAY SAĞOL Sivas Madımak Katliamı’nın yıl dönümü sebebiyle, bugün Çiğli Belediyesi konferans salonunda anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Madımak Katliamı’nda hayatını kaybeden şairler Metin Altıok’un kızı ve önceki dönem İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan ve katliamdan sağ kurtulan Şair-Yazar Hidayet Karakuş konuşmacı olarak katıldı. İlk olarak söz alan Hidayet Karakuş, basının o […]

Çiğli’de Madımak anması

BERKAY SAĞOL

Sivas Madımak Katliamı’nın yıl dönümü sebebiyle, bugün Çiğli Belediyesi konferans salonunda anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Madımak Katliamı’nda hayatını kaybeden şairler Metin Altıok’un kızı ve önceki dönem İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan ve katliamdan sağ kurtulan Şair-Yazar Hidayet Karakuş konuşmacı olarak katıldı.

İlk olarak söz alan Hidayet Karakuş, basının o dönem bir günah keçisi yarattığını belirtti. Karakuş, “İlk gün tüm etkinlikler normal seyrinde devam etti. Her şey ikinci gün Aziz Nesin’le TGRT muhabiri arasında bir gerginlikle başladı. Camiden çıkan kalabalık ‘Cumhuriyet burada kuruldu burada yıkılacak’ diye slogan atmaya başladı. Öğleden sonra otele yağmur gibi taş yağmaya başladı. Biz odalarımızı boşaltıp merdivenlere oturduk. O dönem Sivas Belediye Başkanı olan Temel Karamollaoğlu’nun gazanız mübarek olsun sözüyle kalabalık daha da hareketlendi. Bizim yaşadığımız katliam o gün akşam saatlerinde yalnızca bir kanalda altyazı olarak geçti. Emniyet güçleri yeterli değildi. Ordu asker göndermedi. Basın gerçeğin peşine düşmek yerine hazır suçlu arayıp, günah keçisi yarattı. Orada hayatını kaybeden 37 kişiden ikisi saldırgandı. Bizim gücümüze giden durumda işte budur. O iki saldırganın ismi de otelin girişinde yer alıyor” dedi.

“ONLAR SANATTAN KORKUYORLAR”

Sivas’ın acısının Türkiye’de yaşanan diğer tüm acılara merhem olacak bir acı olduğunu söyleyen Zeynep Altıok, “Unutulmayan tek şey acının derinliği ve yoğunlu. O duygu ve acı unutulmaz ama bazı detaylar tekrar hatırlanıyor. Yeter artık Sivas’ı ısıtıp ısıtıp önümüze getirmeyin diyen Ertuğrul Özkök geldi aklıma. Elbetteki biz hiçbir zaman Sivaslılara nefret üretmedik. Biz hiçbir zaman intikam duygusuyla hareket etmedik. Ama bizim avukatlarımız davaların öncesinde darp edildi, kendilerine bozuk para atıldı. Firari sanıklar üzerinden devam eden bir dava var. Bu toplumun geleceği için üretim yapan insanları hedef alan insanların nefreti bugün hala aynı. Onlar sanattan, sözden, yazıdan korkuyorlar. Gerici siyasal islam bu nefretten hiçbir zaman vazgeçmedi.  Oraya acı ortaklığı için giden bir ana muhalefet partisinin liderini neredeyse yakacaklardı. Behçet Aysan’ı öldürdüler ama hala ‘Yarın diye bir şey var’ demeye devam ediyor. Ahmet Taner Kışlalı’yı öldürdüler ama hala yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.

“O DUVAR YIKILACAKSA YIKILSIN”

Türkiye’nin çok ciddi bir karanlığa gömüldüğünü orada anladığını belirten Eren Aysan, “Her 2 Temmuz’da biz dostlarla buluşarak acımızı paylaşıyoruz. Sivas katliamını ağıtla değil bilinçle anmanın gerektiğini düşünürüm. O gün akşam televizyonda altyazılar geçmeye başladı. Bir gazeteci arkadaşımız gece haberlerinde hayatını kaybeden kişilerin bazılarının kimlik tespitinin yapılacağını söyledi. Ben Türkiye’nin çok ciddi bir karanlığa gömüldüğü o an televizyonda İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’nun açıklaması sırasında anladım. Süreç içerisinde kafasını gömen aydınlardan yorulduk. Zaman aşımının bir insanlık suçu olduğunu her zaman dile getirdik. Meclis’e verilen tüm soru önergeleri bizim bildiğimiz kadarıyla 27 kez reddedildi. Bizde Toplumsal Bellek Platform’u olarak diyoruz ki gerçekler ortaya çıksın o duvar yıkılacaksa yıkılsın” dedi.

Son olarak babamın dizeleriyle konuşmamı noktalamak istiyorum diyen Aysan, “Bilirim yarın diye bir şey var, çeliğin su katılmamış yanı, ırmakların geçilecek, fırtınaların dinecek, bir yanı var ömrümüzün, belki bir gün gülecek” ifadelerini kullandı.