Covid-19 Aşıları
Pandemilerde ülkelerin tek başlarına sorunu halledemeyeceği açıktır ve bu mücadele küresel iş birliği gerektirmektedir. Aşı Birliği (GAVI), Epidemik Hazırlık Yenilikleri Ortaklığı (CEPI) ve DSÖ gelirlerinden bağımsız olarak tüm katılımcı ülkelerin Covid-19 aşısına eşit bir şekilde erişebilmesini garanti altına almak için COVAX Platformu'nu oluşturdu.
Dr. Vedat Bulut - Tıp Doktoru, Profesör, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünoloji AD
Şu ana kadar dünyada 1,5 milyon insanın yaşamını kaybettiği, 70 milyon insanın etkilendiği pandemide, ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın güvenilir olmayan verileriyle ölüm sayısı 15 bin dolaylarındadır. İnsanlığın bu krizden çıkışında aşı çalışmaları bir umut oldu ve tüm ülkeler üretilecek aşılar için beklenti içerisine girdi. Bu konuda faz-3 çalışmalarının sonunda olduklarını, olumlu sonuçlar aldıklarını ve aşının piyasaya sunulacağını bildiren şirketler oldu. Sağlık Bakanlığı’nın Çin’den Sinovac firmasından 50 milyon doz aşı getirerek uygulayacağını bildirmesiyle birlikte kamuoyunda aşıların menşei, üretim şekilleri ve yararlı olup olmayacağı endişeleri belirdi. Dünya Tabipler Birliği (DTB), ekim ayında Kordoba’da gerçekleştirilen çevrimiçi toplantısında Covid-19’a karşı geliştirilecek aşıların önemine vurgu yaparak, güvenli ve etkili aşıların dünyanın tüm bölgelerine dağıtımının yapılmasına dikkat çekti. Pandemilerde ülkelerin tek başlarına sorunu halledemeyeceği açıktır ve bu mücadele küresel iş birliği gerektirmektedir. Aşı Birliği (GAVI), Epidemik Hazırlık Yenilikleri Ortaklığı (CEPI) ve DSÖ gelirlerinden bağımsız olarak tüm katılımcı ülkelerin Covid-19 aşısına eşit bir şekilde erişebilmesini garanti altına almak için COVAX Platformu'nu oluşturdu.
Klasik teknolojilerin kullanıldığı dönemden Biyoteknoloji ve in silico teknolojilerin kullanıldığı çağa geçildiğinde, dönüşümsel tıp bilimine katkılarıyla, yeni ilaç ve aşı geliştirmeler hızlandı. Diğer taraftan klinik faz çalışmalarının hızlı değerlendirilmesi de IT sayesinde olanaklı hale geldi. Yeni ve daha etkili adjuvantların kullanımı da daha etkin ve etkili aşıların üretimini sağlamaktadır.
AŞI ÇALIŞMALARINDA AŞAMALAR:
Klinik öncesi (pre-klinik) çalışmalar: Mikroorganizmanın kültürleme, üretim, incelenme, antijen eldesi, rekombinan teknolojilerle üretim, protein eldeleri ve bu ürünlerin deney hayvanları üzerinde denemeleri yapılır. Bu aşamada ayrıca güvenilir doz aralıklarıyla ilgili ön veri elde edilir.
Klinik Denemeler: Klinik çalışmalar sonrasında deney hayvanlarında sorun yaratmayan aşı adayının gönüllü insanlarda denenmeleri aşamalarıdır. Yan etkilerin olup olmadığı, yan etkilerin sıklığı, biyolojik etkileri ve bireyler üzerindeki koruyucu etkileri, antikor üretimleri, T hücre repertuvarlarının değerlendirildiği aşamalardır. Klinik öncesi dönemde toksik olduğu veya yan etkilerin olduğu ürünler klinik çalışmalarda kullanılmazlar.
Klinik denemeler 4 Faz çalışmasından oluşur. Bu faz çalışmalarının tümünde plasebo kontrol grupları olmak zorundadır. Bu çalışmalarda verilerin tümü büyük bir titizlikle kayıt altına alınır ve ara, çalışma ve sonuç raporlar olarak etik izinin alındığı ve ruhsat alınacak olan kurumlara sunulur.
SINOVAC VERO HÜCRE AŞISI:
Faz 1 ve Faz 2 çalışmalarında gönüllülerin yaş aralıkları 18 yaş üzeri tüm yaşları içerdi. Yan etkileri enjeksiyon yerinde ağrı yüzde 2,94; yorgunluk yüzde 1,44 ve ateş yüzde 0,027 olarak gözlendi. Tüm faz çalışmaları randomize çift kör plasebo kontrollü çalışmalar olarak yapıldı. Faz 3 çalışmalar Brezilya, Şili, Çin, Endonezya, Filipinler ve Türkiye’de gerçekleştirildi. Çalışma verilerinin bir kısmı iki bilimsel makalede yayımlandı. Antikor ve T hücre yanıtlarının olduğu gösterildi.BIoNTech/Fosun Pharma/PfIzer Aşısı:
Lipit vezikül içerisinde mRNA aşısını aday olarak kullanan şirketler birliği Faz 3 çalışmalarını 43 bin 538 gönüllüde denedi. Çalışmalarını 12-85 yaş aralığında sürdüren şirketler birliği denemelerde yan etki olarak en sık yüzde 3,7 ile halsizlik gözlendi. Klinik denemelerini sürdüren çalışma 155 merkezde devam ettirilmektedir (ABD, Almanya, Arjantin, Brezilya, Türkiye, Güney Afrika). Faz 1 ve Faz ½ çalışmaları bilimsel dergilerde yayımlandı. Faz 3’e ait verilerin bu ay içerisinde yayımlanacağı bildirildi. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda aşının yüzde 95 kadar koruyuculuk sağladığı ve gönüllülerde SARS-CoV-2ye karşı antikorlar ve T hücreleri yanıtı geliştiği bildirildi.
Aşıların hangi ülkede üretildiğinin bir önemi yoktur. Önemli olan yayımlanmış bilgilerdir ve yayımlanmamış bilgi bilimsel bilgi değildir. Acil Kullanım İzni veya ruhsatlandırma yapan kuruluşlar tüm belgeleri etik ve bilimsel ölçülerde incelemek zorundadır. Bağımsız bilimsel kuruluşlarca onaylanan aşılar güvenilirdir.
SIKLIKLA SORULAN SORULAR (SSS):
1- mRNA aşıları genetiğimizle oynar ve bizde mutasyona neden olur mu?
mRNA aşıları insan genomuna entegre olmadan (eklenmeden) sitozol içerisinde protein üretimi yapar ve bu proteinler özellikle antijen sunan hücreler tarafından T hücrelerine sunulur, diğer taraftan çözünür. Salınan antijenler B hücreler tarafından tanınarak antikor üretimine yol açar.
2- Genetik aşılar daha çok tarımda GDO’lu ürün geliştirmede kullanılmaktadır, insanlarda kullanılabilir mi?
Çıplak DNA aşılarında kullanılan yöntem ve insanlarda kullanılan yöntem farklıdır. Burada kullanılan viral vektörler ve aşı adayının kaplanması veya rekombinan üretimi söz konusudur. On binlerce kez biyolojik ortamlarda test edilmişlerdir ve zararlı etkileri yoktur.
3- Bazı kişilerde antikor üretilmiyor ya da antikorların vücudumuzda ne kadar kalacağı bilinmiyor. Bu durumda aşı olmanın yararı nedir?
Bu nedenledir ki çalışmalarda T hücre yanıtı da kontrol ediliyor. Covid-19 hastalığı hücre içi enfeksiyondur ve Tip 1 bağışık yanıt önemlidir. Antikor yanıtının ne kadar süreceği bilinmiyor. Ancak kısa süreli antikor üretimi bile olsa antikorları üreten B hücreler bu viral antijenleri reseptör güdümlü endositoz yoluyla çevreden alırlar ve T hücrelerine sunarlar.
T hücre bağışıklığı uzun sürelidir.
4- Önümüzdeki dönemde aşılar ruhsatlandırılıp yaşamımıza girecek mi? Ne kadar sonra?
2020 yılı aralık ayı içerisinde bazı aşıların acil kullanım izni verilmesi beklenmektedir. Ocak ayı sonuna kadar en az 6 aşı adayının izin alması bekleniyor.
5- Hangi aşı daha etkili, Çin aşısı kötü mü?
Aşıların hangi ülkede üretildiğinin bir önemi yoktur. Önemli olan yayımlanmış bilgilerdir ve yayımlanmamış bilgi bilimsel bilgi değildir. Acil Kullanım İzni veya ruhsatlandırma yapan kuruluşlar tüm belgeleri etik ve bilimsel ölçülerde incelemek zorundadır. Bağımsız bilimsel kuruluşlarca onaylanan aşılar güvenilirdir.
6- Aşı ne kadar süre korur?
Bu aşıların niteliğine, hastalık etkeninin türüne göre değişir. Yaşam boyu koruyan aşılar olduğu gibi 5-10 yılda bir tekrar edilmesi gereken aşılar da vardır. Hatta grip virüsü her yıl mutasyon geçirdiğinden aşı değişmektedir. Covid-19 aşısının ne kadar koruyucu olacağı Faz 4 çalışmalarıyla ortaya çıkacaktır. Faz 4 çalışmaları ürün piyasada kullanılmasından sonra başlayan bir süreçtir. Bunu yeni üretilen bir araba modelinin deneme sürüşü pistinde davranışı ve trafiğe çıktığındaki davranış gibi düşünerek anlayabilirsiniz. Ürün ruhsatlanmış olsa bile beklenen yarar görülmediğinde ya da hiç beklenmeyen, daha önceki faz çalışmalarda görülmeyen yan etkiler olduğunda piyasadan geri çekilir. Ürünün geniş kitlelerde etkinliğinin gözlemlendiği faz çalışmasıdır.
7- Risk grupları sıralaması nasıldır? Nasıl olmalıdır?
Risk gruplarını aşılamak önceliklidir. Bu nedenle öncelikli risk grupları sağlık çalışanları ve 65+ yaşlar ve de diğer kronik hastalıkları (KOAH, Astım, HT, Obezite..vb.) olanlardır.
8- Niçin sağlık çalışanları öncelikli, sağlık çalışanları olmasa biz daha önce olsak olmaz mı?
Sağlık hizmetinin tüm toplum kesimlerine verilebilmesi sağlık çalışanlarının varlığına bağlıdır. Eğer bu alanda insanlar kaybedilir ve sağlık çalışanları azalırsa topluma sağlık hizmeti götürülmesi aksar.
9- Hızlandırılmış onay nedir? Acil Kullanım izni nedir?
Yarar/risk değerlendirmeleriyle ürünün faydalarının yeterli ve nitelikli sayıda kontrol içeren bilimsel verilerin sunulması halinde, ürünün bilinen ve potansiyel risklerine rağmen hızlı ruhsatlandırma (Acil Kullanım İzni) uygulanabilir. Covid-19 hastalığı önemli bir küresel sağlık krizine yol açtığı gibi işsizliği, yoksulluğu da derinleştirmektedir, diğer taraftan endişeler ve kötü sağlık politikaları uygulamalarıyla ötelenen-ertelenen sağlık sorunları önemli bir sorun haline geldi. Bu nedenle Acil Kullanım İzni gündeme geldi.
10- Aşı karşıtlığı uygulamada bir sorun olacak mı?
Aslında kapitalizme karşı duruş gibi sergilenen bu karşıtlığın perde arkasında diğer kapitalist sektörlere yol açma niyetleri vardır. Örneğin Covid-19 hastalığında bir hastanın tedavisi, toplumda işgücü kaybı ve diğer sorunların neden olduğu ekonomik kayıp daha fazladır. Koruyucu hekimlik uygulaması olan aşı, en ucuz sağlık yatırımıdır. Örneğin Covid-19 hastalığının aşı olmama halinde dünya ekonomisinden ilaç-tedavi yatırımcılarına servet transferi anlamına gelmektedir. Aşı karşıtları böylece o şirketlere örtülü bir destek sağlamaktadır ve karşılığını da aldıklarına emin olmalısınız. Bu grup dışında umut tacirliği yapan tıpta şarlatan olarak adlandırılan ve bu yolla halktan para kazananlar da vardır.
11- Aşı bulaşmayı mı önleyecek, yoksa hastalık gelişimini mi?
Virüsler, bakteriler, yani tüm mikroorganizmalarla karşılaşıyoruz. Bulaşma önlenmez, bağışıklık sistemi dirençli tutularak hastalık olmaması sağlanır.
12- Covid-19 aşısında niçin aşı çalışmaları bu kadar hızlı sürdü? Eskiden yıllar hatta 10 yıllar alırdı?
SARS-CoV-2 virüsü beta koronavirüs ailesinden ve daha önce karşılaştığımız SARS ve MERS nedeni olan virüslerle akraba. Bu nedenle çalışmalar sıfırdan başlamadı. O dönemlerin çalışmalarından elde edilen verilerle zaten preklinik çalışmalara hızlı başlandı. BT-IT gelişmeleri tüm çalışmalara hız kazandırdı. Virüs belirlendikten 8 gün kadar sonra genomu bulundu. Eskiden bu bile 1 yıl sürerdi. Çalışmalara katılan gönüllülerin kayıtları özel yazılımlarla otomatik olarak sisteme giriliyor ve bu değerlendirmeleri istatistik programlar hızla yapıyor. Eskiden bu işlerde kağıt-kalem kullanılırdı. Nedeni teknolojilerdeki birikim ve gelişmedir.
13- Yoksul veya gelişmekte olan ülkeler aşıya erişemeyecek ve zengin ülkeler aşıya erişecek bu adaletsiz değil mi?
Küresel kriz, ülkelerin sadece kendi içlerinde çözebileceği bir sorun değildir. Yoğun nüfus hareketleri ve göçler nedeniyle diğer ülkeler korunmazsa toplumsal bağışıklık sağlanamaz. DTB ve DSÖ açıklamalarıyla aşılara erişmenin adil ve tüm dünyaya yaygın yapılmasını bildirdi. COVAX Platformu bu nedenle kuruldu.
14- Siz aşı olacak mısınız?
Elbette, güvenilir olduğu bilimsel kanıtlarla ortaya konmuş, belgelendirmesi eksiksiz olan ve bilimsel/etik denetimlerle ruhsatlandırılan aşıyı olacağım.