Ortadoğu halklarının tüm yabancı güçlerden arındırılmış, özgürlük ve laiklik temelinde demokratik bir ülke kurma özlemlerini güçlendirecek anti-emperyalist sol bir politikanın güçlenmesine ihtiyaç var.

Çözüm ABD emperyalizminin Ortadoğu’dan süpürülmesidir

Emperyalist müdahaleciliğin etnik, dinsel, kültürel olarak parçaladığı Ortadoğu’daki kaos; ABD’nin, İran’a yönelik saldırısıyla yeni bir ivme kazanıyor.
ABD’nin emperyalist saldırganlığı Trump’ın dengesizliği ile açıklanamaz. Hegemonya kaybına uğrayan ABD, Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya farklı coğrafyalarda askeri yıkıcı gücüne dayanarak, iç savaş ve darbeleri kışkırtıp, destekleyerek her tür direnme odağını dağıtmaya yöneliyor.
Süleymani suikastının öncesinde, savaşın derinleştirdiği yoksulluk ve işsizlik girdabında boğulan Irak ve Lübnan’da etnik, dinsel ve mezhepsel ayrışmaları da aşarak, birlikte davranan bölge halkları kitlesel eylemleriyle başta ABD olmak üzere topraklarında yabancı hiçbir gücü istemediğini ortaya koydu.

TABLONUN SORUMLUSU EMPERYALİZMDİR

ABD’nin saldırısı sonrasında ortaya çıkan tabloda dikkat çekici nokta ise pek çok kesimin emperyalist saldırganlık karşısındaki tutumu oldu. Ortadoğu’ya silah satan, başta Suriye ve Libya olmak üzere güçleri yettiği ölçüde askeri müdahaleden çekinmeyen Avrupalı emperyalistlerin Süleymani suikastı karşısında sessiz kalmaları tesadüfi değildir. Avrupalı emperyalistlerin ABD ile kimi çelişkileri olsa da bu ülkelerin Ortadoğu kanlı oyunundaki vebali az değildir.

ABD saldırısı sonrasında, İran rejiminin karakterinin gündeme getirilerek hayırhah tutumlar alınması da bu ikiyüzlülüğün bir başka biçimidir. Suudi Arabistan ve şeriatçı diğer Körfez monarşilerinin silahlanması ve bölgedeki saldırganlığı karşısında tek söz etmeden İran rejimini tartışmanın ABD’yi meşrulaştırma gayretinden başka bir anlam taşımadığı açık olmalı.

ABD SALDIRGANLIĞININ KARŞISINDA TARAF OLMALI

Siyasal İslamcılardan, Kürt çevrelere pek çok kesim de benzer argümanları dile getirerek, ABD saldırısına dolaylı bir destek tavrı içine girdiler. Solda bir süredir özellikle Kürt hareketinin Suriye’deki politikasına bağlı olarak, emperyalizme karşı hayırhah tutumların geliştiği biliniyor. Bir tür tarafsızlık görüntüsü altında ABD politikalarına verilen destek, sol bir politika olamaz.

Öte yandan ABD’nin müdahaleciliğine, İran ya da Rusya’nın nüfusuna dayanarak karşı durma eğilimleri de solun savunacağı bir siyaset olamaz. Ortadoğu halklarının tüm yabancı güçlerden arındırılmış, özgürlük ve laiklik temelinde demokratik bir ülke kurma özlemlerini güçlendirecek anti-emperyalist sol bir politikanın güçlenmesine ihtiyaç var. Yoksa emperyalistlerin, küresel güç odaklarının ve bölgesel zorbalıkların bedelini halk ödemeye devam edecektir.

cukurda-defineci-avi-540867-1.