Erguvani İstimbot’un kitaplaşma sürecini Cüneyt’in kızı Elif Cebenoyan’a bırakıyorum: “Dinlenmek üzere edilmiş sohbetleri yazıya geçirmek zor bir iş, umarım hayal ettiğimiz gibi keyifle okunan bir kitap ortaya çıkarabilmişizdir. Erguvani İstimbot eski tayfası, müdavimleri ve benim gibi yeni yolcularıyla yeni bir sefer için demir alıyor. Hepimize iyi seyirler!”

Cüneyt Cebenoyan’ın Sinema Literatürüne Armağanı: Erguvani İstimbot

Emine Uçar İlbuğa - Sinema Eleştirmeni, Prof. Dr. 

Kuruluşundan itibaren BirGün gazetesinde sinema yazıları yazan Cüneyt Cebenoyan Express, Roll, Altyazı, Milliyet Sanat gibi dergilerde sinema, müzik ve politika yazıları yazdı, Açık Radyo’da ise müzik ve sinema üzerine programlar yaptı. Bu programlardan 2014-2016 yılları arasında üç sezon devam eden Erguvani İstimbot Ömer Madra’nın ifadesiyle “kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine, sinema sanatı aracılığıyla tüm sesleri, müzikleri, titreşimleri ve bunların yanı sıra yeryüzünün ve gökyüzünün, hatta uzayın görüntülerini –evet, onları da!– radyonun mikrofonları üzerinden herkese, hepimize ulaştırdı.” Bu programda konu edilen sinema tarihinde iz bırakmış filmler, yönetmenler, gazeteciler, film eleştirmenleri, akademisyenler, filozoflar, edebiyatçılar ve müzisyenlere uzanan geniş ve farklı perspektiflerden tartışıldı.  

Cüneyt Cebenoyan’ın programının adı, “hiç çekilmemiş, görülmemiş ve sessiz sinema oyunlarının vazgeçilmez” hayalî filmi Erguvani İstimbot’tan alıyor. Rivayete göre film, İstanbul Boğaz kıyılarında geçen ve sevdiğine kavuşamayan bir genç kızın hüzünlü aşkını konu ediniyor. Altyazı dergisinin 150. Özel Sayısı için oyunbozan bir yazı ile bu hayalî filmin çekilmesi, yok olması ve hikâyesini anlatan Cebenoyan’ın belki de en sevdiği programı Erguvani İstimbot, bir radyo programı olarak başladı, yayınlandı ve bugün, hem Açık Radyo podcast kanallarından hem de basılı bir kitap olarak dinleyiciler ve okuyuculara ulaştırıldı. Türkiye sinemasından, dünya sinemasına, sinema tarihinin ilk yıllarından günümüze; Taksi Şoförü, Bıçak Sırtı, Mavi Kadife, Ucuz Roman, Matrix, Akıl Defteri, Sil Baştan, Kayıp Otaban, 2001: Uzay Yolu Macerası, Mulholland Çıkmazı, Çin Mahallesi, Üçüncü Adam gibi kültleşmiş ve Bir Şehir Katilini Arıyor, Kazablanka, Lili Marleen gibi II. Dünya Savaşı ve sonrası Almanya’sını tartışan filmler; bir dönem Yeni Dalga Fransız sinemasına öncülük etmiş Jean Luc Godard, Alain Resnais ve dünya sinema tarihinde hâlâ filmleriyle bugün de iz bırakmaya devam eden Tarkovski, Kieslowski, Bergman, Antonioni,Visconti, Fellini, Kiarostami gibi yönetmenler yanında az sayıda da olsa Türkiye sinemasından Halit Refiğ, Lütfi Akad, Ömer Vargı, Nuri Bilge Ceylan ve Reha Erdem; Haremde Dört Kadın, Vesikalı Yarim, Gelin, Kabadayı, Hayat Var, Üç Maymun, Bir Zamanlar Anadolu’da filmleriyle, bu programda tartışılmış, analiz edilmiştir. Bu bakımdan hem dünya hem ulusal sinema film örnekleri çekildikleri dönem ve bugünün koşullarında, sinemayı salt bir paradigma üzerinden değil, toplumsal, sanatsal, felsefi ve siyasal boyutlarıyla Sami Şekeroğlu, Cevap Çapan, İskender Savaş, Ahmet Ilgaz, Bülent Somay, Ali Akay, Can Candan, Tayfun Pirselimoğlu, Ümit Ünal, Onur Ünlü, Yankı Yazgan, Tayfun Atay, Feride Çiçekoğlu, Barış Pirhasan, Tül Akbal Süalp, Ertan Yılmaz, Hasan Akbulut, Kurtuluş Kayalı, Uğur Vardan, Murat Tırpan, Mehmet Açar, Sevim Gözay, Ercan Kesal, Fırat Yücel, Nil Kural, Uğur Kutay, Yahya Madra gibi Türkiye’de sinema alanından akademisyenler, film eleştirmenleri, yönetmenler yanında, felsefe, sosyoloji, edebiyat, psikoloji, antropoloji gibi çok farklı alanlardan isimler tarafından analiz edilmiştir ki bu çalışmayı özgün kılan tam da budur. Sinema literatüründe daha çok akademik dilin hâkim olduğu film analizlerine dayanan, yönetmen biyografileri, ünlü yönetmenlerden sinema dersleri ya da sinema yazarlarının film değerlendirmelerine dayalı çalışmalar yaygınken, Cüneyt Cebenoyan’ın Erguvani İstimbot kitabı Tayfun Pirselimoğlu, Ömer Madra ve Elif Cebenoyan’ın sunuşları ile başlıyor ve çoklu perspektiflerden film analizlerine dayanıyor. Ömer Madra Vita Brevis, Ars Longa ya da “Radyosinemani” başlıklı sunuş yazısında; Erguvani İstimbot programıyla birlikte, kolektif radyo sanatıyla bütünleşerek sinemanın bir “Sekizinci Sanat dalı doğmaktaydı belki de, neden olmasın?” sorusunu soruyor ve Nâzım Hikmet’in radyomani sözüne atıfla Erguvani İstimbot’u Radyosinemani olarak tanımlıyor. Aslında Madra’nın vurguladığı gibi medya tarihsel olarak mağaraya çizilen resimlerden karatahtaya, basılı medyadan sinema, radyo ve televizyona uzanan ve her bir medyanın bir diğerinin yerine ikame olmaktan öte, her birinin aynı anda varlık gösterdiği, sadece yeni gelenin daha başat olduğu bir sürece eşlik ediyor ve radyo için hazırlanmış bir sinema programı, podcast ve basılı materyale dönüşerek eski ve yeni medyanın tüm olanaklarıyla dinleyicisine, izleyicisine ve okuyucuna ulaşıyor. 

3 Ağustos 2019 yılında geçirdiği trafik kazası ile aramızdan ayrılan sevgili Cüneyt Cebenoyan bu programını kitaplaştırmayı çok istedi, ancak bu arzusunu gerçekleştiremedi. Bugün onun bu arzusu eşi Ayşegül Cebenoyan, kızı Elif Cebenoyan ve Sıla Tanilli’nin uğraşları sonucu, dostlarının ve arkadaşlarının desteği ile hayata geçirildi. Kitap Erguvani İstimbot adıyla Doğan Yayıncılıktan basıldı ve 16 Eylül 2023’te tam da Cüneyt’in 63. doğum gününde okuyucuları ile buluştu. Kitabın geliri Bütün Çocuklar Bizim Derneği’ne Cüneyt Cebenoyan Çocuk ve Sinema Buluşmaları’nda kullanılmak üzere bağışlandı. Son söz olarak benim de Rainer Werner Fassbinder’in Lili Marleen filmiyle katıldığım, Açık Radyo’da her pazartesi yayınlanan, uzun soluklu Erguvani İstimbot’un kitaplaşma sürecini Cüneyt’in kızı Elif Cebenoyan’a bırakıyorum: “Dinlenmek üzere edilmiş sohbetleri yazıya geçirmek zor bir iş, umarım hayal ettiğimiz gibi keyifle okunan bir kitap ortaya çıkarabilmişizdir. Erguvani İstimbot eski tayfası, müdavimleri ve benim gibi yeni yolcularıyla yeni bir sefer için demir alıyor. Hepimize iyi seyirler!”