Apple Music’e abone olduğumuzda tam fiyattan kesilen 4,2 lira, Apple’ın sağ cebinden çıkıp sol cebine girdiği için, ödemede dışarıya herhangi bir sızıntı olmuyor. Müzik uygulamalarından elde ettikleri 100’er liralık cirodan Spotify 70, Apple 130 lira almış oluyor. Yani ciro oranları neredeyse iki katına çıkıyor. Bu da Apple’a müzik uygulaması rekabetinde büyük bir avantaj sağlıyor.

Dijital tekel savaşları: Spotify vs Apple Music

YemekSepeti, eBay, Amazon, HepsiBurada, AirBnB, Booking ve benzeri web 2.0 platformları alıcılarla satıcıları bir araya getirmek suretiyle daha geniş bir piyasa kurma işlevi görüyor. Bu platformlar, ürünleri internet sitesine koyma hizmetine karşılık satıcılardan yüzde 10-15 gibi bir pay alıyorlar. Ortalama olarak Amazon yüzde 13, eBay yüzde 9, GittiGidiyor yüzde 12, YemekSepeti yüzde 12, Booking yüzde 15, Etsy yüzde 5 gibi değişen oranlarda komisyon alıyor. Eğri oturup doğru konuşalım, ortada bu oranları meşrulaştıracak ne anlamlı bir 'hizmet' var ne de müthiş bir inovasyon… Spesifik sektörlerde yüksek piyasa gücü olan bu şirketler tekel rantı topluyor. Yine de çoğu satıcı, aslında fazla seçenekleri olmadığından, bu mecrada iş yaparak satışlarını artırdıkları için hasılatlarının yüzde 10-15 gibi bir kısmını bu aracı şirketlerle paylaşmayı kabul ediyor.

Düşünecek olursanız, Apple’ın App Store yazılımı da aslında bunlara benzer bir dağıtım platformu; yazılımcıların geliştirdikleri uygulamaların kullanıcılara ulaşmasını sağlayan bir ara yazılım. Fakat Apple, App Store üzerinden yapılan alışverişlerden yüzde 30 gibi fahiş bir komisyon alıyor. Esas işi yapanlar, yani uygulama geliştiriciler, ödemenin yüzde 70’ini alabiliyor. Peki, App Store’un Android’teki muadili olan Google Play ne kadar alıyor? O da yüzde 30. Yani Apple ve Google’ın komisyon oranları piyasanın 2-3 katı.

Şimdi sizin kafanızda iki tane soru işareti olmalı… Bir, bunlar teknoloji şirketi mi yoksa komisyoncu mu?! İki, bu oranlar serbest piyasa rekabetiyle belirlenmiş ve marjinal maliyeti yansıtan fiyatlar mı yoksa sabitlenmiş kartel fiyatları mı?!

SPOTIFY’IN ANTİTRÖST DAVASI

Spotify’ı bu App Store ve Google Play’den ücretsiz olarak indiriyoruz. Ücretsiz indirilen uygulamalar için geliştiriciler Apple ve Google’a sadece yıllık listeleme ücretlerini ödüyorlar ve varsa, reklam geliri elde ediyor. Ancak Spotify Premium’a abone olup her ay 17,99 lira ödediğinizde Apple bu ödemenin yüzde 30’u olan 5,40 lirasına el koyuyor ve 12,60 lirasını Spotify’a aktarıyor. Aynı hesap Google Play için de geçerli. Apple Vergisi diye de geçen yüzde 30 oranının fahişliği bir kenara dursun, Spotify’ın davadaki argümanı daha güzel bir yerden geliyor.

Spotify ile Apple Music aynı zamanda dijital streaming piyasasında rekabet ediyorlar. Apple Music aylık aboneliğini daha ucuza, 13,99 liraya satıyor. Apple Music’e abone olduğumuzda tam fiyattan kesilen 4,2 lira Apple’ın sağ cebinden çıkıp sol cebine girdiği için ödemede dışarıya herhangi bir sızıntı olmuyor. Müzik uygulamalarından elde ettikleri 100’er liralık cirodan Spotify 70, Apple 130 lira almış oluyor. Yani ciro oranları neredeyse iki katına çıkıyor. Bu da Apple’a müzik uygulaması rekabetinde büyük bir avantaj sağlıyor. Bu sayede Apple Music hem üyeliği Spotify’dan daha ucuza satabiliyor hem de sanatçılara daha yüksek oranda telif ödemesi yapabiliyor. Ya da yarın öbür gün Apple üyelik ücretini artırırsa bu sefer kâr marjı Spotify’ınkinden fazla olmuş olacak.

APPLE WALLET İLE DİKEY TEKELLEŞME

Apple cihazlarıyla herhangi bir harcama yaparken Apple Wallet üzerinden geçiyoruz. Başka ödeme seçeneği var mı? Yok… Spotify da diyor ki: “Sen uygulamamı App Store’a koymak için benden bir listeleme bedeli alıyorsun, ondan sonra yapılan her indirmede herhangi bir ekstra hizmet sunulmuyor; zaten Premium abonelik de reklamsız müzik için benim dinleyiciyle aramda yaptığım bir anlaşma, neden sana yüzde 30 veriyorum?” Bakın, markete gittiğinizde ödemeyi ister nakit, ister Visa, MasterCard veya Amex üzerinden, ister çek yazarak, isterseniz de deftere yazdırarak yapabilirsiniz. Gayet normal, değil mi? Spotify da tam olarak bunu, yani App Store’daki ödemeler için Apple Wallet haricinde ödeme kanalları açılmasını istiyor.

Spotify, aşırı haklı bir şekilde, dikey tekelleşmesinin, yani hem uygulama hem cihaz hem de satış yazılımına sahip olmanın, haksız rekabet oluşturduğunu iddia ederek, geçtiğimiz aylarda, AB Komisyonu’na dava başvurusu yaptı. Tabii liberallerin argümanı “Apple başarılı bir girişimin haklı meyvelerini topluyor, sonuçta serbest piyasa, başarıya itiraz edeceğine Spotify da gider kendi cihazını ve ödeme yöntemini geliştirir” sığlığında. Akıl yoksa neylesin fikir, çalsın Abdurrahman oynasın Bekir…

Benzer bir numarayı Turkcell, 2011 yılında satın aldığı Fizy ile çeviriyor. Kampanya icabı, Turkcell hattı kullananların Fizy’de dinledikleri müzik internet paketinden yemiyor. Zaten internet kullanımının Turkcell’e marjinal maliyeti sıfıra yakın… Bu durumda, Turkcell kullanıcısıysanız Spotify kullanmak yerine Fizy tercih etmek daha mantıklı hale geliyor. Spotify da aynı işi Vodafone üzerinden yapıyor, ama şirket kendinin olmadığından bunun için para veriyor. Yani Turkcell ile Fizy’nin dikey birleşmesi sebebiyle Spotify dezavantajlı duruma düşüyor.

Federal Trade Commission (FTC) vaktiyle Paramount’un tekelini (Paramount-opoly) kırmak için yapım, dağıtım ve gösterim sektörlerini ayırmıştı. Yani artık film sektöründe iş yapacaksanız ya yapım ya dağıtım ya da sinema salonu işletmeciliğinden birini seçmek zorundasınız. Bu yasa geçmeseydi Paramount bütün endüstriyi tamamen kontrol eder hale gelecekti. Gelinen noktada görüyoruz ki benzer yasalar dijital ekonomi sektörleri için de yazılmalı. Bugün Apple hem bilgisayar üretiyor, hem tablet üretiyor, hem telefon üretiyor, hem saat üretiyor, hem kulaklık üretiyor, hem şarj aleti üretiyor, hem uygulama üretiyor, hem de ödeme kanalını kontrol ediyor… Üstelik bunların çoğu birbiriyle etkileşim halinde tasarlanıp satıldığı için aslında yasadışı bağlama da (bundling) yapıyor.

Spotify, Amerika’da FTC’ye, Avrupa’da AB Komisyonu’na giderek hakkını arıyor ama Spotify ve Apple Music arasındaki kavga Airbus vs. Boeing benzeri bir milli sermaye davası haline geldiği için Amerika’daki davalardan fazla bir şey çıkarabileceğini sanmıyorum. Önceki bir yazıda araştırdığımız düzmece çalma listeleri bir kenara dursun, Spotify haksız rekabet konusunda haklı olan taraf. Fakat şunu unutmamak gerekir, roller değişmiş olsaydı aynı haksızlığı muhtemelen Spotify yapacaktı. Çünkü kapitalizmde rekabet budur; yani rakibini ne pahasına olursa olsun yok etme oyunudur. Tabii ben aylardır sürdürdüğüm tekelleşme yazıları ile bunları anlatırken arada “BirGün gazetesinde devletin rekabet kurumu ve serbest piyasalar savunuluyor” gibilerinden yorumlara rast geldim. “Serbest piyasaları savunmak Marksistlere kaldı” ironisini anlamayanlara anlatmış olayım: Benim göstermeye çalıştığım, serbest piyasanın kapitalizmin mantığına ters olduğu, kapitalizmin tekelleşme yarattığı ve kapitalizmde piyasa rekabetinin ancak devlet müdahalesiyle (örn. Rekabet Kurumu) zorla tesis edilebildiği çelişkidir.

cukurda-defineci-avi-540867-1.