Acaba 5. şampiyon bu sezon çıkar mı? Sivasspor’un yapamadığını Bursaspor yapar mı? Yoksa eski tas eski hamam yine üç büyükten

Acaba 5. şampiyon bu sezon çıkar mı? Sivasspor’un yapamadığını Bursaspor yapar mı? Yoksa eski tas eski hamam yine üç büyükten biri mi ipi göğüsler? Şimdi herkes oturmuş “şampiyon kim olacak hesapları” yapıyor. Beşiktaşlılar, muhtemelen, Şişhane’deki deplasmanda aldıkları beraberlik sonrası bugün coşkularını biraz yetirmiştir.
Oysa “Süper Lig” böylesi bir tartışmayı şu saatten sonra pek hak etmiyor. Şu saat dediğim “Diyarbakırspor tatilleri”ine dair verilen kararlar sonrası.
Güya özerk olan Futbol Federasyonu’nun kanunlarına göre iki maçı tatil edilen takım küme düşer. Ama bu hüküm Diyarbakırspor’a uygulanamadı. Bundan dolayı üzülmüyorum.
Diyarbakırspor bu ligden hiç düşmesin de isterim. Aslında, Diyarbakırspor’un tatilleri maskeleri bir kez daha düşürdüğü için sevinçliyim de. Çünkü bazı kuralların sadece kağıt üzerinde kaldığını, kişilere ve “durumlara” göre 77 yoruma açık olduğunu bu memlekette her alanda tecrübe etmiştik ve şimdi bunun böyle olduğu bir kez daha görüldü.
Son zamanlarda birbiriyle “çatışan” kaç kurum varsa devletin zirvesinde, hepsi Diyarbakırspor’un düşürülmemesi konusunda “yek fikir” oldu! Gözyaşartıcı!…
“Memleketin geçtiği şu zor günlerde” yürekleri ferahlatan bir “birlik ve beraberlik” gösterisi oldu!
Futbol siyaset ilişkisi bir kez daha reddedilemez belgelerle kayıtlara düştü.
Anlaşılan o ki siyaset bu topraklarda topa girmeye hep devam edecek; ama öyle ama böyle…
Benim meramım Diyarbakırspor’un ligden düşürülmemesi değil elbet. Meramım, “Diyarbakırspor’u Süper Lig’e çıkar ve o bölgedeki bütün mevzuların üzerini kapat” anlayışının hâlâ daha geçer akçe olması.
Öyle ki bu zihniyet Ermenistan ile olan sorunlar da bile tedavüle çıkartıldı; “futbol diplomasi” denilerek.
Futbol sadece bir fitiltir; buzları eritir. Kimi zaman da büyük yangınları ateşler.
Barışa da vesile olur kavgaya da… Ama esasen sağlanacak barışın da kavganın da sadece görünürdeki bahanesidir. Yani sizin barışacağınız varsa meşin yuvarlak sadece o işin gırgırı olur. Kavga etmek isterseniz de cıngarı..
Futbol üzerinden atılmaya çalışılan goller, şayet hayatın gerçek sahalarında samimi ataklarla beslenmezse, eninde sonunda o maçı kaybedersiniz.
Evet, futbol ile hayat birbirine benziyor ve bunu savunurken de şöyle bir Albert Camus alıntısı da şık gidiyor ama her zaman “hayatın başlattığı ataklar” daha etkili oluyor ve futboldan umulan medet boşa çıkıyor...
Diyarbakırspor, kaç kere Süper Lig’e çıktı ama oranın meseleleri hallolmadı. Aksine Diyarbakırspor üzerinden ayrıca bir siyaset yürütülerek dert yüz iken bin oldu. Diyarbakırspor artık bir bumerang.
“Mesele” diyerek yine Ramiz Dayı ile duvar pası yapmak gerekirse hani, mesele Diyarbakırspor’u lige çıkartmak değil orada tutmaktır.
Ama devlet zoruyla değil. Kendi dinamikleri ve özyankları üzerinde filizlenerek kalabilmelidir.
Diyarbakırspor’un ligde tutunabilmesi için dikili bir ağacının olması ve o ağacın gölgesinde de oranın çocuklarının yetişip oynaması lazım.
Herkesin güya sahip çıktığı Diyarbakırspor esasen ne o bölge insanının ne de devletin takımı. Hiç kimsenin takımı olamadığı için de sorunlar aşılamıyor.
Arada çekiştirilen ve bu yüzden de her bir parçası bir kesimin elinde kalan bir kulüp.
Ve körlerin fili tarifi misali de herkes elinde kalan parçaya “Diyarbakırspor” diyor.
Yıllarca iktidarların Güneydoğu için işadamlarına yaptığı çağrıları dinledik. Göstermelik bir iki hareket de yapıldı. Aynı şey futbolda Diyarbakırspor ile de yapılır. Kulüp kapıya kilit vuracağı esnada ya bakan ya yörenin milletvekilleri devreye girer; üç beş kuruş toplamak için. Olmadı, bizatihi başbakan gider toplar parayı. Böyle böyle suni teneffüslerle soluk alıp verdi hem o bölge hem de o bölgenin futboldaki temsilcisi Diyarbakırspor…
Bakın, Galatasaray’ın stadını bitirmek için TOKİ canhıraş çalışırken Şanlıurfa Stadı, bir gencin ömrü kadar; 17-18 yılda ancak tamamlandı. Kaç hükümet gördü o stat inşaatı ama kimse hicap duymadı…
Hakkari Şehir Stadı’nın resmini şuraya koymak istedim ama utandım. İlle de futbol üzerinden bir okuma yapmak isterseniz o vakit alın bir yana Hakkari Şehir Stadı’nın resmini koyun bir yana da Kayseri Kadir Has Stadı’nın…
Böylece devletin kime bazı şeyleri bahşettiğini kimine ise hak saydığını açıkça görün...
Diyarbakırsporlular üzülmesin. Güneydoğu’da siyaseten çözüm gelmedikçe onlar daha çok iner çıkar Süper Lig’e...