Ekvator solu geçmişin hatalarıyla yüzleşmeli

Peter Bolton* 

20 Ağustosta, Ekvatorlular, 2021 seçimlerinden sadece 2 yıl sonra yeni bir devlet başkanı seçmek için sandığa gitti. Yurttaşların Devrimci Partisi adayı Luisa Gonzalez, ilk tur seçimlerini yüzde 33 oy oranıyla önde tamamladı. Fakat hiçbir adayın ilk turda kazanmak için yeterli oranı almamasından ötürü, devlet başkanı Ekim ayında yapılacak ikinci tur seçimiyle belirlenecek. Gonzalez, Ekim ayındaki seçimde ilk turda yüzde 24 oy alan merkez sağcı Ulusal Demokratik Eylem Partisi’nin adayı Daniel Noboa ile yarışacak. 

Gonzalez’in partisi, eski sosyalist devlet başkanı Rafael Correa’nın kurduğu Ülke İttifakı’nın, devamcısı Lenin Moreno tarafından rezil edilmesinin ardından kuruldu. Önce Correa’nın başkan yardımcılığını yapan, ardından da yerine seçilen Moreno, göreve gelir gelmez sağa kayarak hem partisine hem de kendisine bu yetkiyi veren seçmenlere ihanet etmişti. Bu ihanetin içinde, IMF ile yapılan kemer sıkma anlaşması da var, kendi eski yoldaşlarını tutuklatması da. Correa’nın kendisi de sözde seçim harcamalarına dair uydurma bir suçlama sebebiyle Belçika’da sürgünde yaşıyor. Moreno, başkanlığı modern Ekvator tarihinin en düşük onay oranıyla bıraktı ve hatta seçilebilme hakkı olduğu halde yeniden aday olmadı. 

Güney Amerika ülkesinin başkanlık seçimleri normalde 2025 yılında gerçekleşecekti. Fakat devlet başkanı Guillermo Lasso’nun ulusal meclisi fesheden anayasal hükmü onaylamasından sonra erken seçimlere gidilmesi gerekti. Eski bir bankacı olan ve sağcı CREO partisine liderlik eden Lasso’nun, çeşitli yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlamalarının ardından görevden istifasını getiren süreçte, görev onayı yüzde 15’in altına düşmüştü. Görevden uzaklaştırılma, hatta ceza alma gibi utanç verici sonuçlarla karşılaşmamak için anayasal yetkisini kullandığı söylenebilir. 

Lasso, Gonzalez’in şu andaki başkan yardımcısı adayı olan, yine Yurttaşların Devrimci Partisi’nden aday olan rakibi Andres Arauz’u az farkla geçerek devlet başkanı seçilmişti. Lasso’nun galibiyeti seçimi takip edenleri şaşırtmıştı çünkü ikinci tura, ilk turda kendinden menkul “eko-sosyalist” aday Yaku Perez neredeyse Lasso’yu geçip üçüncü sıraya düşürecekti. İkinci tur seçimleri yaklaşırken, tarihin tekerrür etme ihtimali büyük bir risk. 2021 seçimlerinde olduğu gibi, Yurttaşların Devrimci Hareketi, ilk turda birinci çıktığı halde ikinci turu az farkla kaybedebilir. 

SAĞ/SAHTE-SOL İTTİFAKI 

2021’de Yurttaşların Devrimci Partisi’nin seçim kaybının temel sebebi Lasso ve Yaku Perez arasındaki ittifak olmuştu. Amerikan yerlisi bir Ekvatorlu ve uzun yıllardır marjinalize edilen halkından ciddi destek elde etti. Kendisini “eko-sosyalist” olarak etiketliyor ve doğal kaynakların çıkarılmasına karşı muhalefetiyle biliniyor. Fakat hem ülkenin iç sorunlarına dair ilerici politikalar hem de Latin Amerika’da ABD müdahaleciliğine karşı tavrına ilişkin ciddi şüpheler var. 

Örneğin Moreno’nun başkanlığı sürecinde, pandemi destek ödemelerinin dağıtılmasına karşı çıkmış ve ABD ile serbest ticaret anlaşması yapılmasını desteklemişti. Ayrıca Perez’in Pachakutik partisinin, CIA’in rejim değiştirmek için kullandığı Demokrasi için Ulusal Destek (NED) gibi gruplar tarafından fonlandığına dair güvenilir bilgiler var. Perez’i utangaç neoliberal olarak tanımlamak çok abartılı olmaz ve kamuoyundaki açıklamalarına baktığımızda da Correa’nın siyasi düşüncelerine ve hükümetine derin nefret beslediğini görebiliyoruz. Daha kötüsü, Perez 2019’da Bolivya’da demokratik seçimlerle başkan seçilen Amerikan yerlisi Evo Morales’e karşı yapılan Amerikancı darbeyi de desteklemişti. 

Fakat Perez’in takipçilerini yeniden Yurttaşların Devrimci Hareketi’nden sağcı rakibinin kollarına bırakmaması, yani tarihin tekerrür etmemesi için, Gonzalez’in ülkenin yerli nüfusu ile köprüleri yeniden kurması gerek. Correa başkanlığı döneminde, yerlileri temsil eden kimi hareketlerle koalisyon hükümeti arasında, yeterince sıkı ilişkiler kurulamadı. Bu hareketlerin kaygıları giderilerek sol önündeki engeli açmalı ve yeniden iktidarı kazanmalı. 

HALKIN SAĞCI YOLSUZLUĞA KARŞI HOŞNUTSUZLUĞU 

Bir önceki başkan Lasso’nun utanç verici itibar kaybı, eğer Gonzalez söylemlerini sürdürürse, partisi için avantaj sağlayacaktır. Her ne kadar rakibi Noboa Lasso ile aynı partiden olmasa da aynı geleneksel Ekvator oligarşisine dahil. Aynı zamanda Amerikan vatandaşı ve çocukluğunun bir kısmını da ABD’de geçirmiş. Babası da Ekvator’un karlı muz endüstrisinde güçlü bir isim ve ülkenin en zenginlerinden biri. Baba Noboa’nın kendisi de geçmişte beş defa başkanlık yarışına girmiş, hepsini kaybetmiş. 

Dahası, genç Noboa şimdiden Lasso’nunkine benzer uygunsuzluklarla suçlanıyor. Democracy Now! haberine göre başkan adayı vergi ve iş ihlalleriyle karşı karşıya. Lasso’nun kaderini dikkate aldığımız zaman, Nabao’ya yönelik bu suçlamalar, iş dünyasıyla bağlantıları ve Kuzeye olan sadakati, Gonzalez’in önünü açabilir. 

NEOLİBERALİZMİN GENİŞLEYEN BAŞARISIZLIĞI 

Muhtemelen Yurttaşların Devrimci Partisi’nin lehine gelişen en büyük faktör, ülkede ve hatta bölgede neoliberalizmin başarısızlığının giderek genişlemesi. 4 yıl Moreno ve 2 yıl Lasso iktidarı altında yaşadıktan sonra Ekvatorlular 6 yıl boyunca neoliberal politikaların ve onun tüm sıradan patolojilerini tecrübe ettiler. 2020’de örneğin Ekvator’da yoksulluk neredeyse yüzde 5 arttı. 2022’de, Latin Amerika Enformatik Ajansı’ndan Irene Leon ve Jose Agualsaca’nın işaret ettiği üzere “radikal bir neoliberalizmin uygulanması, anayasal temellere dayanan (2008) kamusal ve çoğunluk yararını gözeten perspektifle kurulmuş bağımsızlık projesini yok etti.” 

Dahası “uluslararası şirketler yeniden stratejik sektörleri ele geçirirken, uluslararası finans kurumlarının reçeteleri, özellikle de IMF anayasanın önüne geçti. Kamu varlıkları ve kaynakları satılığa çıkarıldı. Savunma ve güvenlik, baskıcı yabancı modellere göre dönüştürüldü. 

RAHATLIK KORKUSU 

Saydığımız tüm artı faktörlere rağmen, Yurttaşların Devrimci Partisi rahatlığa düşmemeli. 2021’de yaşanan ve ülkeyi Lasso iktidarında 2 sene daha neoliberalizme mahkûm eden yenilginin tekrarının sonuçları ağır olur. 

Gonzalez, kendi tabanını toparlamak ve kararsızlara hoş gözükmek arasındaki ince çizgiyi yürümek zorunda. İlkini yapmak için, Correa’nın devrimlerini canlandırmak için açıkça taahhüt vermeli, anayasal reformlarını güvenceye almalı ve partisinin uluslararası şirketlerin yağmasına ve Washington merkezli kuruluşların müdahalesine karşı tutumunu yinelemeli. İkincisini yapabilmek için ise yeni fikirlerle ilişkide olmalı, geçmişten kesin bir kopuşun sözünü vermeli. Stratejik olarak da Perez’i destekleyen yerli hareketlerin yeniden Yurttaşların Devrimci saflarına katabilmeli. 

*Counterpunch.org websitesinden kısaltılarak çevrilmiştir.  

Çevirmen: Yunus Emre Ceren